Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/23664 E. 2014/30764 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/23664
KARAR NO : 2014/30764
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

MAHKEMESİ : MANİSA 2. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/02/2012
NUMARASI : 2009/245-2012/83

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçekisin özetle; müvekkilinin 15/02/1988-08/09/1993 döneminde davalı işyerinde çalıştığını, 08/09/1993 tarihinde sendika şube başkanlığına getirildiğinden iş akdinin askıya alındığını, sendika şubesinin genel kurul kararı ile kapatılmasından dolayı bu görevinin 05/04/2009 tarihinde sona erdiğini, müvekkilinin sendikalar Yasasının 29. maddesi ile TİS’in 15/B maddesi gereğince işe alınması için süresinde başvurmasına rağmen işverenin cevap vermediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, 06/10/2008 tarihli sendika genel kurulu kararı ile Manisa Şubesinin faaliyetinin durdurulduğunu ve kapatıldığını , davacının şube başkanlığı görevine bu şekilde son verildiğini, sendika denetleme kurulu tarafından yapılan incelemeler sonucunda davacının görevden alındığını ve sendika üyeliğinden ihraç edildiğini, davacının 31/12/2008 ve 07/05/2009 tarihli dilekçe ile yeniden işe alınmayı talep ettiğini, 2821 sayılı Yasanın 29. maddesine göre davacının işe yeniden alınmasını gerektiren bir neden bulunmadığını, şube başkanlığı görevinden dolayı davacı hakkında Ağır Ceza mahkemesinde açılan kamu davasının sürdüğünü ve 29/II madde gereğince davacının işe yeniden alınamayacağı , davanın reddi gerekeceğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 29.maddede bahsedilen hallerden birisine uyar bir biçimde iş akdi feshedilmediğinden davacının ihbar tazminatı talebinin yerinde olmadığı, ayrıca kıdem tazminatının davacının başvurduğu tarihteki emsal kıdem tazminatına göre mi yoksa işyerinden ayrıldığı tarihteki koşullara göre mi hesaplanacağının ihtilaflı olduğu; davacının 29.maddede belirtilen sebeplerden birisiyle işten ayrılmadığı, ihraç kararı verildiği dikkate alındığında ve Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 1995/6858-1995/8581 E.K sayılı ilamı doğrultusunda işyerinden ayrıldığı tarihteki koşullara göre hesaplanacak kıdem tazminatının hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-2821 sayılı Yasanın 29. maddesinin “ Sendika ve konfederasyonların yönetim kurullarında veya başkanlığında görev aldığı için kendi isteği ile çalıştığı işyerlerinden ayrılan işçiler, bu görevlerinin seçime girmemek, yeniden seçilmemek veya kendi istekleriyle çekilmek suretiyle son bulması halinde, ayrıldıkları işyerinde işe yeniden alınmalarını istedikleri takdirde, işveren, talep tarihinden itibaren en geç bir ay içinde bu işçileri o andaki şartlarla eski işlerine veya eski işlerine uygun bir diğer işe, diğer isteklilere nazaran öncelik vererek almak zorundadır. Bu takdirde, işçinin eski kıdem hakları ve ücreti saklıdır. Bu hak, sendika veya konfederasyonlardaki yöneticilik görevinin sona ermesinden başlayarak üç ay içinde kullanılabilir.
     Yönetim kurulundaki ve başkanlıktaki görevleri ile ilgili fiilerinden dolayı hüküm giymiş olanlar bu haktan yararlanamazlar.
    İşverene düşen pay dahil olmak üzere sosyal güvenlik kurumlarının prim ve aidatlarını ödemeye devam etmek suretiyle ayrıldıkları işyerlerindeki sigortalılık haklarını da devam ettirebilirler.
    Yukarıda gösterilen haklardan sendika şube yönetim kurulu üyeleri ile başkanları da yararlanırlar” şeklindeki hükmü gözönüne alındığında;
Davacının Türk Metal Sendikası genel merkezinin 24/05/2010 tarihli yazı ekinde 03-05 Nisan 2009 tarihli genel kurul kararına göre Manisa Şubesinin kapatılmasına, M.. Ö..’ın sendika üyeliğinden ihracına karar verilmiştir. Bu karar aleyhine açılmış herhangi bir iptal davası da bulunmamaktadır. Sendika şubesinin kapatılması, üyelikten ihraç ve şube başkanının görevden alınması kararının sendika genel kurulunca Kanunun 11 ve 25.maddeleri gereğince alınması gerekir. Bu nedenle sendika genel yönetim kurulunun Manisa Şubesinin kapatılmasına ve davacının görevinin sona erdiğine dair 06/10/2008 tarihli karar yerinde olmayıp davacının görevi 03-05 Nisan 2009 tarihli genel kurul kararı ile sona ermiştir. Davacı her ne kadar 09/06/2009 tarihinde SGK’ya malulen emeklilik talebinde bulunmuşsa da bu talebini 21/01/2010 tarihinde geriye çekmiştir. Davacının hakkında dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik ve zimmet sebebiyle görevi kötüye kullanmak suçlarından kamu davası açılmış ve kamu davası mahkumiyetle sonuçlanarak karar Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2012/8213 Esas 2012/44244 Karar sayılı ilamıyla zincirleme dolandırıcılık suçu yönünden onanmıştır.
Davacı 08.09.1993 tarihinde sendika şube başkanlığına seçilerek davalı iş yerinden ayrılmıştır. 03-05 Nisan 2009 tarihli ihraç kararıyla 2821 sayılı Yasanın 29. maddesi uyarınca 15.02.1988 – 08.09.1993 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan davalı iş verende çalışmalarına bağlı kıdem tazminatı alacağının talep edilebilme imkanı doğmuştur.
Davacı yasada ön görülen sürede iş verene başvurduğuna göre, kıdem tazminatı alacağının iş yerinden ayrıldığı tarihteki koşullara göre hesaplanması gerekmektedir. Mahkemece davacının 08.09.1993 tarihindeki ücreti tespit edilip o tarihteki asgari ücrete oranlandıktan sonra bu oran başvurduğu tarihdeki asgari ücrete uygulanarak belirlenecek ücret seviyesine göre hesaplama yapılması gerektiği gözetilmeksizin hüküm kurulması hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.