Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/22568 E. 2014/23866 K. 09.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/22568
KARAR NO : 2014/23866
KARAR TARİHİ : 09.07.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/03/2012
NUMARASI : 2010/768-2012/162

DAVA :Davacı vekili, davacı gemidamının kıdem tazminatı ile ücret, yıllık ücretli izin, genel tatil ücreti ve iaşe bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıların yürüttüğü deniz temizliği işinde çalıştığını, genel tatillerde çalışmasına rağmen ücretlerinin ödenmediğini, gemi adamları İaşe Bedeli Tespit Kurulu kararı ile daha yüksek belirlenmesine rağmen tüm çalışma dönemi boyunca iaşe bedelinin de 7,50 TL olarak ödenmesi nedeniyle haklı olarak iş akdine son verdiğini belirterek, ücret, yıllık ücretli izin, genel tatil ücreti ve iaşe bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Belediye ve İ.. A.Ş vekilleri husumet itirazında bulunarak, davalı İ.. şirketinin davalı İ.. B..nın iştiraki olup, kara ve deniz temizliği işi ihale ile alan yüklenici firma olduğunu, bu işlerin yürütülmesi için diğer davalı şirket ile dava dışı A.. I… Çevre Konumu Ltd.Şti.’nin oluşturduğu ortaklıkla tekne kiralaması sözleşmesi imzalandığını, davacının bu işte çalışmak üzere dava dışı şirket tarafından işe alındığını, bir alt işveren-üst işveren ilişkisi bulunmadığını, davacının işçilik alacaklarından sorumlu tutulamayacağını, mazeretsiz olarak işe gelmemesi sebebiyle iş akdine haklı olarak son verildiğini, bütün izinlerini kullandığını, teknede çalışan personelin yatılı kalmadığından iaşe bedelinin ödenmediğini, yemek ücretinin işveren tarafından ödendiğini beyan ederken, diğer davalı şirket vekili ise davacının 11/06/2008 tarihli sözleşme ile dava dışı A.. I.. Çevre Koruma Ltd.Şti.tarafından işe alındığını, bu firmanın müvekkili şirketle adi ortaklığı bulunduğunu, bazı ihalelere adi ortaklık olarak katıldıklarını, müvekkili şirketin deniz temizliği işini yürüttüğünü, bu iş için kullanılan gemilerde çalışan gemi adamlarının akşamları evlerine döndüğünden iaşe bedeli ödenmediğini, davacının 30/06/2010 tarihinden itibaren işe gelmemesi nedeniyle 07/07/2010 tarihli ihtarname ile iş akdinin feshedildiğini, çalıştığı dönemde bütün izin haklarını kullandığını, yemek ücretinin ödendiğini davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda alınan hesap raporuna itibar edilerek, davacının davalı işverenlikten İ.. B..ndan ihale ile deniz temizliği işini alan İ.. İstanbul Çevre Yönetimi San ve Tic. A.Ş ninde ihale ile iş verdiği M.. D.. Temizliği ve Atık Toplama Hizmetleri San ve Tic Ltd Şti işçisi olarak çalıştığı davalı İstanbul Belediyesinin asıl işveren konumunda bulunduğu diğer davalılarında alt işveren (taşeron) oldukları, davacının 12.07.2007-03.07.2010 belirtilen tarihler arasında çalıştığı, mevcut belgeler ve tanık beyanlarından ücret alacağı bulunan davacının eylemli ve haklı olarak iş akdini feshettiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu’na göre hesaplanan tazminat ve alacaklar hüküm atlına alınmıştır.
D) Temyiz:
Karar davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca “deniz ve hava taşıma işlerinde çalışanlar” hakkında bu kanun hükümleri uygulanmaz. Deniz taşıma işlerinde çalışanlar 854 sayılı Deniz İş Kanununa tabidir. Gemiler aracılığı ile yapılan deniz taşıma işleri ayrı bir yasaya tabi olduğundan, 4857 sayılı Yasanın kapsamı dışında bırakılmıştır.
854 sayılı Deniz İş Kanununun 1. maddesine göre “Bu kanun denizlerde, göllerde ve akarsularda Türk Bayrağını taşıyan ve yüz ve daha yukarı grostonalitonluk gemilerde bir hizmet akti ile çalışan gemi adamları ve bunların işverenleri hakkında uygulanır” denilerek, Deniz İş Kanununun kapsamı belirlenmiştir. Gemiler aracılığı ile yapılan deniz taşıma işleri ayrı bir yasaya tabi olduğundan 4857 sayılı İş Kanununun kapsamı dışında bırakılmıştır. Gemi yabancı ülke bayrağı taşıyor veya gemi Türk bayraklı olsa bile yüz grostonlitonluk değil ise, bu gemide çalışanlar hakkında Deniz İş Kanunu uygulanmayacaktır. Keza taşıma işinde çalışan bu gemideki işçiler yine 4857 sayılı İş Kanunu kapsamına girmeyecek, haklarında Borçlar Kanunu genel hükümleri uygulanacaktır.
Deniz İş Kanunu’nun 46. maddesi uyarınca, “Bu kanun kapsamına giren gemi adamlarıyla bunların işveren veya işveren vekilleri arasında bu kanundan veya hizmet aktinden doğan davalar hakkında, 5521 sayılı kanun hükümleri uygulanır. Hizmet aktinde ayrıca bir hüküm yoksa dava, geminin bağlama limanında iş davalarını bakmaya yetkili mahkemede görülür”.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 4. maddesinde deniz ve taşıma işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanların kanun kapsamına girmeyeceği açıklandıktan sonra, aynı madde de ayrık durumlara yer verilmiştir.
Buna göre;
1.Kıyılarda veya liman ve iskelelerde gemilerden karaya ve karadan gemilere yapılan yükleme ve boşaltma işlerinde,
2.Havacılığın bütün yer tesislerinde yürütülen işlerinde,
3.Deniz İş Kanunu kapsamına girmeyen ve tarım işlerinden sayılmayan, denizlerde çalışan su ürünleri üreticileri ile ilgili işlerde,
Çalışanların 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında oldukları açıkça belirtilmiştir.
Deniz taşıma işinin Deniz İş Kanunu kapsamına alındığı sabittir. Bir gemiadamının da Deniz İş Kanunu kapsamına girmesi için deniz taşıma işinde çalışması gerekir.
Deniz taşıma işi denilince de yolcu, hayvan veya eşyanın deniz veya iç sular üzerinden, bir noktadan diğer bir noktaya taşınması faaliyetidir.
Dosya içeriğine göre davacı davalılardan Belediye Başkanlığı’nın faaliyet alanı için kurduğu iştiraki İ.. Şirketinin ihale ile Deniz Yüzeylerinin Temizlenmesi işini verdiği diğer davalı şirket işçisi olarak şirketin teknesinde çalışmıştır. Deniz yüzeyinin temizlenmesi işi deniz taşıma işi değildir.
Somut uyuşmazlıkta davacı deniz taşıma işinde çalışmadığından Deniz İş Kanunu hükümlerine göre değil, 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre tazminat ve alacakların hesaplanıp hüküm altına alınması gerekir. Hakim uyuşmazlıkta uygulayacağı hukuku resen gözetmek zorundadır. Mahkemece davacının 854 sayılı Deniz İş Kanunu kapsamında kaldığı kabul edilerek bu kanuna göre hesaplanan tazminat ve alacaklara hükmedilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın sair yönleri incelenmeksizin, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.07.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.