Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/2122 E. 2012/9742 K. 26.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/2122
KARAR NO : 2012/9742
KARAR TARİHİ : 26.03.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA :Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, ödenmeyen işçilik alacakları bulunduğunu belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin, ilave tediye, fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret, yol ve yemek yardımı alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, ödenmeyen işçilik alacakları bulunduğunu belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin, ilave tediye, fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret ile yol ve yemek yardım alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının çalıştığı park ve bahçelerde eleman ve araç çalıştırılması hizmet alımının ihale ile …’a ihale edildiğini, hizmet alım işinin 31/12/2008 tarihinde sona erdiğini, davacının belediyede herhangi bir çalışmasının olmadığını, bu nedenle husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmesini gerektiğini, iş yerinde norm kadro uygulaması olduğu için kuruma işçi alınmasının mümkün olmadığını, yüklenici firmanın İş Kanunundan doğan yükümlülüklerden tek başına sorumlu olduğunu, aylık hak edişlerinin …’a ödendiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece bozma üzerine yapılan yargılama sonunda bozmaya uyularak buna göre hesaplanan fazla mesai alacağı hüküm altına alınırken, diğer tazminat ve alacakların daha önceki kararla kesinleştiği kabul edilerek karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Bozma üzerine yapılan yargılama sonunda verilecek kararda bozma dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulup, kurulmayacağı önemli bir usul sorunudur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu – 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu nedenle bozma kararından sonrada Mahkemece HMUK.’un 388 vd. 6100 sayılı HMK.’un 297. maddelerinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmek zorundadır.
Somut olayda;
Mahkeme tarafından hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan inceleme sonunda fazla çalışma alacağının kısmen kabulü yönünde hüküm kurulmuş ise de, bozma kapsamı dışında kalan kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin, ilave tediye, tatil çalışmaları karşılığı ücret ile yol ve yemek yardım alacakları hakkında da açıkça hüküm kurulması gerekirken bu tazminat ve alacaklar hakkında “verilen kararlar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmiştir. Bu şekilde karar verilmesi HMK.’un 297. maddesine aykırı olduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.