Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/1894 E. 2014/5447 K. 24.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1894
KARAR NO : 2014/5447
KARAR TARİHİ : 24.02.2014

MAHKEMESİ : ADANA 4. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2011
NUMARASI : 2010/128-2011/807
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti, hafta ve bayram tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde taşıma ve şoförlük işinde 19/07/1999 dan itibaren çalışırken 01/05/2008 tarihinde iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tahsilini, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının işyerinde çalışmakta iken 2,3,4,5,6,7/06/2008 tarihlerinde mazeretsiz olarak işe gelmemesi sebebi ile 07/06/2008 tarihinde iş aktinin sonlandırıldığını, davacının dilekçesinde bahsettiği iddiaların gerçeği yansıtmadığını, çalıştığı süreye ilişkin sigortasının yatırıldığını, talep ettiği alacaklar bakımından zamanaşımı itirazları olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davayı işveren tarafından düzenlenen devamsızlık tutanaklarının işverence tek taraflı olarak düzenlendiği, bu nedenle tutanaklara itibar edilmediği, iş akdinin işverence kıdem ihbar tazminatları talep edilebilecek şekilde sonlandırıldığı, davacının çalışmasının haftanın 7 günü, dini ve milli bayramlarda da devam ettiği, haftalık çalışmasının 45 saati aştığı, her ne kadar davacı çalışmasının 1999 Yılında başladığını iddia etmiş ise de iddiasını kanıtlar somut bir delil sunmadığı, alacakların hesaplanmasında sigorta kayıtlarında gözüken sürelerin dikkate alınması gerektiği, yine izinlerin kullandırıldığına dair işverence belge sunulmadığından izin ücreti talebinin de haklı olduğu, gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı davalıya ait işyerinde 19/07/1999 tarihinde işe başladığını iddia ederken davalı sigorta kayıtlarının doğru olduğunu savunmuş; Mahkemece davalı işverenin savunmasına itibar edilmiştir.

Davacıya ait hizmet döküm cevtvelinin incelenmesinde davalı nezdinde 11/03/2004 tarihinde çalışmaya başladığı öncesinde ise bir çalışma kaydının bulunmadığı görülmüştür.
1997 Yılında davalı yanında işe girdiği anlaşılan davalı tanığı A.. B.. davalı savunmasını doğrularken davacı tanığı B.. T.. ise kendinin 1997 Yılında çalışmaya başladığını davacının ise kendisinden 2 yıl kadar sonra işe girdiğini beyan etmiştir.
Davacı tarafından delil olarak dayanılan bir kısım işçilerin aynı işverene karşı açtığı davalarda sigorta kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı, davacıların işe giriş tarihlerinin daha öncelere dayandığı kabul edilmiş ve bu kararların Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği görülmüştür. Özellikle davacı tanığı B.. T..’un Adana 2. İş Mahkemesinde açtığı davada hizmet süresi olarak 10/05/1997-21/05/2009 tarihleri kabul edilmiş ve karar Dairemizin 10/10/2013 tarih ve 2011/29937 E. 2013/25829 K. Sayılı ilamı ile onanmıştır. Bu delil durumu karşısında davacının davalı nezdinde iddia ettiği tarihlerde çalışmaya başladığını kanıtladığı anlaşıldığından hizmet süresinde sigorta kayıtlarına itibar edilmesi isabetsizdir.
3- Davacının 27/06/2011 harç tarihli ıslahı üzerine davalı vekilince zamanaşımı def’inde bulunulmasına rağmen Mahkemece bu def’i değerlendirilmeden hüküm kurulması hatalı olup, yeni belirlenecek hizmet süresine göre davalının ileri sürdüğü zamanaşımı savunmasının değerlendirilmesi gerekmektedir.
4- Davacı, işyerinde 6 gün boyunca sabah 07.00 dan akşam 22.00 a kadar çalışma yaptığını hafta sonları da çalışmasının olduğunu iddia ederek fazla çalışma ücreti istemiş, davalı ise davacı iddiasının doğru olmadığını savunmuştur.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanıklarla desteklenen davacı iddiasına itibar edilip haftalık 36 saat fazla çalışma yapıldığının kabulü ile hesaplama yapılmış isede, dosyaya yansıyan aynı iş yerinde davacı ile aynı saatlerde çalıştıklarını beyan eden bir kısım işçilerin haftalık fazla çalışmaları 18 saat olarak belirlenmiş olup buna ilişkin mahkeme kararlarının da kesinleştiği göz önüne alınarak davacının haftalık fazla çalışması 18 saat olarak kabul edilmelidir.
5- Hükmedilen alacakların net mi brüt mü olduğunun belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.