Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/18916 E. 2013/104 K. 14.01.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/18916
KARAR NO : 2013/104
KARAR TARİHİ : 14.01.2013

DAVA :Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan ve sendikal nedenle feshedildiğini belirterek 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve işe iadesine, işe başlatmama tazminatının 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 31. Maddesi uyarınca belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın davalı M.. Ç.. yönünden husumetten reddine, davalı şirketler yönünden kabulü ile feshin geçersizliğine, davacının U.. D.. şirketi işyerine işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücret alacağından her iki davalı şirketin birlikte sorumluluğuna karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılardan M.. U..Liman İşletmeciliği A.Ş. ile U.. D.. Liman İşletmeciliği Nak. Tur. İnş. Tic. A.Ş. avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan ve sendikal nedenle feshedildiğini belirterek 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve işe iadesine, işe başlatmama tazminatının 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 31. Maddesi uyarınca belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı şirket vekilleri, husumet itirazı ile davanın reddi gerektiğini savunurken, diğer davalı M. N..Ç.. vekili ise davanın süresinde açılmadığını, muvazaa iddiasının doğru olmadığını, işe iade için şartların oluşmadığını, feshin işletme ve işyeri gereklerinden kaynaklanan geçerli nedene dayandığını, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalı U.. D..Liman İşletmeciliği Nakliyat Turzm İnşaat ve Ticaret A.Ş. nin, davalı M.. A.. den alt işverenlik sözleşmesi uyarınca Mersin limanında yapılmakta olan yükleme ve boşaltma işini sözleşme ile aldığı, alt işveren olarak almış olduğu bu işin bir kısmını yine alt işveren olarak davalılardan M.. Ç..ye ihale ile verdiği, bunun dışında davalı M.. Ç..ye alt işverenlik sözleşmesi ile dökme yağ, dökme asit ve dökme çimento boşaltma ve yükleme işinin verildiği, ancak davalı M.. Ç..’ye alt işveren olarak ihale edilen bu işlerin “işletmenin ve işin gereği” ile ” teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler “olmadığı, davalı U.. D..Liman İşletmeciliği Nakliyat Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş. nin asıl işveren olarak M.. U.. Liman İşletmeciliği A.Ş’den, ihale edilen yükleme ve boşaltma işinin asıl kendi işi olduğu, M.. Ç.. nin davacı ve davacı gibi aynı işte çalışan ve aynı işi yapan, iş akitlerine son verilen, Mersin iş mahkemelerinde işe iade davası açan yaklaşık 38 tane işçinin işine son verdiği, buna rağmen davalı U.. A.Ş nin, M.. Ç..’ye ihale etmiş olduğu işleri kendisine ait olan işçilerle yerine getirmeye devam ettiği, ihale edilen işin teknolojik bir nedenle ihale edilmediği gibi uzmanlık gerektiren bir iş de olmadığı, davacı işçinin yapmış olduğu işlerin bedeni çalışmaları ile yerine getirildiği, özel bir eğitim ve uzmanlık gerektirmediği gibi teknolojik bir uzmanlık gerektirmediği, davalı U.. D..Liman İşletmeciliği Nakliyat Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş. nin, M..N..Ç..adlı işveren ile yapmış olduğu sözleşmenin muvazaaya dayandığı, feshin geçerli nedene dayanmadığı, sendikal nedenin ise kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın davalı M.. Ç.. yönünden husumetten reddine, davalı şirketler yönünden kabulü ile feshin geçersizliğine, davacının U.. D.. şirketi işyerine işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücret alacağından her iki davalı şirketin birlikte sorumluluğuna karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davalı şirket vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (15.09.2008 gün ve 2008/1860 Esas, 2008/23531 Karar sayılı ilamımız).
Somut uyuşmazlıkta davalı M.. U..Liman İşletmeciliği A.Şirketine ait işyerinde diğer davalı şirket tarafından üstlenilen yükleme ve boşaltma işinde çalışan davacı işçi, işyerine 21.07.2011 tarihinde işe alınmamışlardır. Bu olgu davacı ve arkadaşlarının Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne verdikleri şikayet dilekçesi içeriğinden ve Bölge Çalışma Müdürlüğü tespitinden anlaşılmaktadır. Davacı ve arkadaşları açıkça bu tarihte “polis zoru ile giriş kartları alınarak işten çıkarıldıklarını” beyan etmişlerdir. Bu açıklamaya göre davacının iş sözleşmesi eylemli olarak 21.07.2011 tarihinde feshedilmiştir. Dava ise 21.09.2011 tarihinde açılmıştır. Eylemli feshe göre davanın bir aylık dava açma süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşılmaktadır. Dava hak düşürücü süre içinde açılmadığından davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
F) Sonuç:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.Davanın REDDİNE,
3.Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 14.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.