Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/1882 E. 2014/6119 K. 26.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1882
KARAR NO : 2014/6119
KARAR TARİHİ : 26.02.2014

MAHKEMESİ : ANKARA 12. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2011
NUMARASI : 2009/1072-2011/722

DAVA :Davacı, ücret alacağı, fazla mesai ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A)Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, ücret, fazla mesai ve hafta tatili ücreti alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, yetkiye, davaya, ıslaha ve rapora karşı beyan dilekçesinde, Antalya mahkemelerinin yetkili olduğunu, yetki kuralının kamu düzenine dair olduğunu, şirket merkezi ve yerleşim yerinin Antalya’da olduğunu, davacının da şirket merkezinde çalıştığını, davalının şirket merkezi dışında Antalya ya da başka ilde hele de Ankara sınırları içinde bir işyeri ya da şubesi bulunmadığını, davacının sosyal güvenlik kaydının da Antalya SGK il müdürlüğünde bulunduğunu, dava dilekçesinde de tebligat adresinin Antalya olarak gösterildiğini, tebligatların bu adrese yapıldığını, şirketin 05.05.2008 tarihinde Antalya Ticaret Sicil Memurluğuna tescil edilerek kurulup tüzel kişilik kazandığını, toplam çalışma süresinin 6 ay 25 gün olduğunu, davacının alelade bir garson olarak asgari ücretten çalıştığını, kendi isteği ile istifa ederek ayrıldığını, tüm hak ve alacaklarının ödendiğini, fazla çalışma söz konusu olmadığını, hafta tatilini eksiksiz kullandığını savunmuştur.
C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti.
Mahkemece, davanın kabulü ile ücret, fazla mesai ve hafta tatili ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
Dosya içeriğine göre, yetkili mahkemenin hangi iş mahkemesi olduğu uyuşmazlık konusudur.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5inci maddesi uyarınca, iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme geçerli değildir.
İş mahkemesinin görevi kapsamında bulunan bir dava, dava tarihinde davalının ikametgâhının bulunduğu veya işçinin işini yaptığı yerdeki iş mahkemesi veya iş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesinde açılmalıdır.
Türk Medeni Kanununun 19 uncu maddesi uyarınca, gerçek kişi yönünden yerleşim yeri, sürekli kalma niyetiyle oturulan yerdir. Gerçek kişi işverenin başka bir yerde yerleşmek niyetiyle oturduğu kanıtlanmadığı takdirde, kural olarak nüfusta kayıtlı olduğu yerin ikametgâh olarak kabulü gerekir. Aynı Yasanın 49 uncu maddesi gereğince, tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça, işlerinin yönetildiği yerdir (Yargıtay 9. H.D. 23.06.2008 gün ve 2008/17468 Esas, 2008/17262 Karar sayılı ilamı).
Yetkili mahkemenin belirlenmesinde önemli olan işin yapıldığı işyeri tanımına, 5521 sayılı Yasada yer verilmemiştir. İşyeri, 4857 sayılı İş Kanununun 2 inci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, işveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir. İşverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır. İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür. Bir yer, ancak işin niteliği ve yürütümü bakımından işyerine bağlı bulunmaktaysa, o işyerinden sayılacaktır.
İş veya toplu iş sözleşmesinin tarafları, davalının yerleşim yeri ve işin yapıldığı yer dışındaki bir mahkemenin yetkili olduğuna dair düzenleme yapmaları, 5521 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin emredici nitelikteki son cümlesi gereğince geçersizdir.
İş mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davalı tarafça süresinde yetki itirazı yapılmamış olsa bile, mahkeme tarafından bu husus kendiliğinden göz önünde bulundurmalıdır. Bir başka anlatımla hâkim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de resen yetkisizlik kararı verebilir (Dairemizin 26.05.2008 gün ve 2008/20378 Esas, 2008/12778 Karar sayılı ilamı).
5521 sayılı Yasanın yetkiyle ilgili bu düzenlemesi yanında, diğer bir kısım yasalarda da uyuşmazlığın çözümü için hangi iş mahkemelerinin yetkili olduğu konusunda düzenlemeler bulunmaktadır.
4857 sayılı Kanunun 79 uncu maddesinde, komisyon kararı ile iş güvenliği yönünden işin durdurulması veya işyerinin kapatılması kararına karşı, işverenin yerel iş mahkemesine,
2821 sayılı Sendikalar Kanununun 28 inci maddesinde, uluslararası nitelikteki bir kuruluşa üyeliğin iptali davasında, sendika veya konfederasyon merkezinin bulunduğu iş mahkemesine,
2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 12 nci maddesi uyarınca, iş kolu istatistiklerine karşı Ankara iş mahkemesine,
Aynı Yasanın 15 inci maddesine göre, sendika yetki çoğunluğu tespitine dair kararlara, 16 ncı madde uyarınca Toplu İş Sözleşmelerinin hükümsüzlüğü, 46 ncı maddeye göre, uygulanmakta olan bir grev ve lokavtın kanun dışı olup olmadığının tespiti, 47 nci madde uyarınca, gereği grev ve lokavtın durdurulması, 51/4 maddesi gereğince, grevin sona erdirilmesi, 60 ıncı madde uyarınca Toplu İş Sözleşmesinin yorumu istemlerinin, işyerinin bağlı olduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğünün bulunduğu yerdeki iş davalarına bakmakla görevli mahkemeye başvurulabileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davalı vekili 20.07.2011 havale tarihli beyan dilekçesi ile diğer hususlar yanında yetki itirazında da bulunmuş olup, iş davalarında yetki kamu düzenine ilişkindir ve yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi, yargıç tarafından da resen nazara alınabilir.
Dosya kapsamında bulunan Antalya Ticaret Sicil Memurluğu yazısından ve vekaletname içeriğinden davalı şirket adresinin Fener Mahallesi Özgürlük Bulvarı L.. Alışveriş Merkezi Antalya olduğu, yine dinlenen davacı tanık beyanlarından davacının işyerinde restoran şefi olarak çalıştığı ve davalı işyerinin L.. Alışveriş Merkezi içerisinde yer aldığı anlaşılmakla, Antalya İş Mahkemelerinin yetkili olduğu gözetilmeksizin işin esasına girilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç:
Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 26.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.