Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/17575 E. 2014/23696 K. 08.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/17575
KARAR NO : 2014/23696
KARAR TARİHİ : 08.07.2014

MAHKEMESİ : ANKARA 10. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/02/2012
NUMARASI : 2008/750-2012/79

DAVA :Davacı, ihbar tazminatı kıdem tazminatı, ücret, yıllık izin, fazla mesai, ikramiye, 2008 Eylül maaşı, gecikme faizi ve ücretlerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı-birleşen davada davacı ve davalı isteminin özeti:
Davacı-birleşen davada davalı işçi vekili, davalı işverenliğin gazetesinde sorumlu yazı işleri müdürü olarak çalışan davacının iş aktinin davalı işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ikramiye, 2008 yılı Eylül ayı maaşının gecikme faizi ve ücretlerin geç ödenmesi nedeni ile günlük % 5’lik gecikme faizi alacaklarını istemiştir.
B)Davalı-birleşen davada davacı ve davalı cevabının özeti:
Davalı-birleşen davada davacı işveren vekili, iş aktinin işverence feshedilmediğini, davacının haksız taleplerinin yerine getirilmeyeceğinin kendisine belirtilmesi üzerine işyerini terkederek bir daha iş yerine gelmediğini savunarak işçinin davasının reddini ve işçiden ihbar tazminatı alacağını istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, sübut bulduğu gerekçesi ile işçinin fazla mesai ücreti ve ikramiye talepleri dışındaki taleplerinin kabulüne, işverenin ihbar tazminatı talebinin ise sübut bulmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı-karşı davacı işveren vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Ücretin geç ödenmesi nedeni ile hüküm altına alınan miktarların cezai şart niteliği taşıması karşısında “gecikme faizi” olarak adlandırılması sonuca etkili değildir.
2- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı-karşı davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3- Somut olayda, 2008 yılı Eylül ayı ücretinin hesaplanmasında net 259,15 TL. olarak işverence işçiye yapılan ödemenin brüt olarak hesaplanan miktardan tenzili ile sonuca gidilmesi hatalıdır. Mahkemece yapılacak iş, net 259,15 TL. ödemenin brütünün hesaplanması ile işçinin alması gereken 2008 yılı Eylül ayının brüt ücretinden tenzil ederek sonuca gitmektir.
4- Her iki tarafın dinlettiği şahitlere göre davalı işyerinin her yıl 18 Temmuz ile 18 Ağustos arasında kapalı olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, Mahkemece, bu her yıl 18 Temmuz – 18 Ağustos arası döneme ilişkin ücretinin davacıya ödenip ödenmediği tespit edilmek sureti ile, bu dönemlere ait ücretlerin ödendikleri gün sayısınca yıllık izin hakkından (yıllık izin ücretinden) düşülmesi gerektiğinin düşünülmemesi hataşlıdır.
5- Davacının ücretlerinin geç ödendiğinden bahisle günlük %5 gecikme faizi talep edilmektedir. Bu alacak açısından, öncelikle davacının tüm çalışma dönemini kapsayacak şekilde bordrolar celbedilmeli ve banka ödeme ekstreleri iş aktinin en başından itibaren getirtilmelidir. Tarafların bu belgeler hakkında beyanlarının alınmasını müteakip, davacının ücretlerinde kaçar gün gecikme olduğu belgeler üzerinden hesaplanmalıdır. Belgesi olmayan dönemler açısından, şahit beyanlarına göre hesaplama yapılması mümkün değildir. Bu nedenle belgesi olmayan dönem olduğunun tespiti halinde, dosyada mevcut bir kısım bordroların düzenleme tarihlerinde 1 ay gecikmeli bordro düzenlendiği de göz önüne alınmak sureti ile, ödeme tarihine ilişkin belgesi olmayan dönemler açısından ücretin 30 gün geç ödendiğinden hareket ile hesaplama yapılmalıdır. Davalının usuli müktesep hakları da gözetilmelidir.
6- Hükmolunan alacakların Mahkeme hükmünde net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde yazılmamasının infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi hatalıdır.
7- Davalı lehine reddedilen miktarlara göre olması gerekenden düşük miktarda vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmakta olup, yukardaki açıklamalar doğrultusunda vekalet ücreti yeniden değerlendirilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.