YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/15705
KARAR NO : 2014/19606
KARAR TARİHİ : 16.06.2014
MAHKEMESİ : KÜTAHYA İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2012
NUMARASI : 2010/350-2012/147
DAVA :Davacı, ücret farkı ile ayrımcılık tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Z.N.Köksal Peltek tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirkete ait işyerinde 2003 tarihinde çalışmaya başladığını ve 2007 yılına kadar çalışmasının devam ettiğini, sendikal nedenden dolayı müvekkilinin de dahil olduğu toplu işten çıkarılma üzerine müvekkili ve diğer iş arkadaşlarının mahkemeye başvurduklarını ve mahkemece sendikal tazminat ödenmesine karar verildiğini, davalı işverenin sendikalı işçiler ile sendikasızlar arasında ayrım yaptığını ve sendikaya üye olmayan işçilere Haziran 2006 yılından itibaren aylık net 110,00 TL tutarında fazladan ücret ödemesi yaptığını, bu ödemenin bordrolara yansıtılmadan vardiya şefleri tarafıından elden verildiği ve bu suretle işyerinde sendika üyesi olan işçiler ile sendikasız işçiler arasında ayrım yapıldığı iddia ederek, Haziran 2006’dan müvekkilinin işten çıkarıldığı tarihe kadar sendikasız işçilere elden ödenen aylık 110,00 TL ücretin 11 aylık toplamı 1.210,00 TL ile İş Kanunu 5. maddesinde belirtilen 4 aya kadar ücret tutarındaki tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kabulüne hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Uyuşmazlığın yasal dayanağını oluşturan 4857 sayılı İş Kanunun 5. maddesinde, iş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayırım yapılamayacağı, işverenin esaslı sebepler olmadıkça tam süreli çalışan işçi karşısında kısmî süreli çalışan işçiye, belirsiz süreli çalışan işçi karşısında belirli süreli çalışan işçiye farklı işlem yapamayacağı, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlemde bulunamayacağı, aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştıramayacağı, iş ilişkisinde veya sona ermesinde yukarıdaki sayılan bu hükümlere aykırı davranıldığında işçinin dört aya kadar ücreti tutarındaki uygun bir tazminat ile başka yoksun bırakıldığı haklara ilişkin talepte bulunabileceği ve 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesi hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiştir
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacı işçinin iş sözleşmesinin feshi üzerine açtığı işe iade davasında feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine ve bir yıllık ücreti tutarında sendikal tazminata hükmedildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Somut olayda Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişliğinin 30.03.2007 tarihli davalı işyeri için düzenlediği inceleme raporunda sendikalı ve sendikasız işçi ayrımı yapıldığının belirlendiği ve Haziran 2006 tarihinden itibaren her ay 110,00 TL ücretin de bordrolara yansıtılmayarak her ay vardiya şefleri aracılığı ile elden ödendiğinin tespit edildiği anlaşılmaktadır. Yine davacı tanıklarının bir kısmının da bizzat 110,00 TL ödemeden yaralandıkları yönündeki beyanlarına göre işyerinde sendikalı olmayan işçilere Haziran 2006 tarihinden itibaren her ay kayıt dışı olarak elden 110,00 TL ödeme yapıldığı ortaya konulmuştur. Bu durumda davacı ile aynı işi yapan sendika üyesi olmayan işçilere yapılan bu ödemenin eşit davranım ilkesine aykırı bir davranış olduğu ve bu miktarların ayrıca ödenmesi konusunda işverence makul bir gerekçe ve delil de gösterilmediğinden mahkemece bu yöne ilişkin verilen kabul kararı yerindedir. Ancak yukarıda anılan yasadaki dört aya kadar olan ve ayrımcılık tazminatı olarak ifade edilen miktarlar için verilen karar yerinde değildir. Zira işverenin işyerinde sendikal faaliyeti engellemek için karşı faaliyet yürüttüğü bu kapsamda da bazı uygulamalar yaptığı, sendikalı olmayan işçilere 110,00 TL ayrıca ücret ödemesinde bulunduğu sabittir. Bu ödeme ile işverenin sendikal faaaliyeti engelleme amacı gütmektedir. İşe iade davası sonucunda verilen işe başlatmama tazminatının sendikal nedene dayalı fesih gerekçesiyle bir yıllık ücret olarak belirlendiği dikkate alındığında işverenin sendikalaşmaya karşı olan bu eylemi için yasal bir yaptırıma maruz kaldığı, artık aynı sebep için ikinci defa tazminat ödeme durumunda bırakılmasının mümkün olmadığı düşünülmelidir. Mahkemece aksi yönde yorum yapan bilirkişinin raporuna dayanılarak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 5. maddesine göre tazminata karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 16/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.