YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/15289
KARAR NO : 2014/19277
KARAR TARİHİ : 12.06.2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2012
NUMARASI : 2010/432-2012/146
DAVA :Davacı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, fazla mesai, genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; Müvekkilinin 15.11.2007-18.08.2008 tarihleri arasında davalı işverenlik nezdinde eğitmen olarak çalıştığını, sigortasının yapılması yönünde talepte bulunması üzerine davalı yan tarafından iş akdine haksız ve nedensiz olarak son verildiğini iddia ederek ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, fazla mesai alacağı ile ulusal bayram tatili alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının 15.11.2007-16.08.2008 tarihleri arasında müvekkili işverenliğe ait spor salonunda antrenman yaptığını, yardım amaçlı olarak tesissin tüm imkânlarından faydalandığını, işverenlik nezdinde çalışması bulunmadığını, tesissin ücretli bir üyesine sözlü tacizde bulunarak rahatsız ettiğini, müşterinin bu yöndeki şikayeti doğrultusunda davacının kulüpten uzaklaştırılmasına karar verildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Davacı, eğitmen olduğunu iddia etmiş, davalı işveren lisanslı sporcu olduğunu savunmuştur.
Mahkemenin ilk görevsizlik kararı, Dairemizin 18/03/2010 gün ve 2010/400 Esas, 2010/7264 Karar sayılı ilamıyla “davacının sporcu mu eğitmen mi olduğunun ve buna bağlı olarak taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinin belirlenmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda “davacının davalı şirketin işçisi olmayıp spor kulübünün sporcusu olduğu ve davalı yanında çalışmasının olmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyada mevcut temyiz dilekçesindeki açıklamalar ve UYAP ortamında yapılan araştırma sonunda davacının davalı şirket yanında çalıştığına ilişkin İstanbul Anadolu 8. İş Mahkemesi’ nin 2008/761 esas ve 2010/323 karar sayılı hizmet tespiti kararının Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 28/11/2011 tarih ve 2010/7718 esas sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği görülmüştür. Bu karara göre davacının davalı şirket nezdinde hizmet akdi ile çalıştığı kesinleşmiştir.
Kesin yargı kararı karşısında davacının hizmet akdi ile çalıştığı anlaşıldığından mahkemenin ret gerekçesi yerinde değildir. Ancak her hizmet ilişkisi İş Kanunu kapsamında da değildir.
Somut olayda davacının “sporcu” olarak çalıştığı ve yaptığı işin niteliği itibariyle taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı Kanun anlamında hizmet ilişkisi olmayıp Borçlar Kanunu kapsamında kaldığı görülmekle, mahkemece davanın 4857 sayılı Kanunun 4/g maddesi de dikkate alınarak 5521 sayılı Kanun’un 1. Maddesi uyarınca görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile esastan reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.