Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/12554 E. 2014/12680 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/12554
KARAR NO : 2014/12680
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2011
NUMARASI : 2010/106-2011/714

DAVA :Taraflar arasındaki, fazla çalışma ücreti, bayram ve genel tatil ücreti, % 5 fazlaya dair alacaklar ile ikramiye alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15.04.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat F. Ö. B. ile karşı taraf adına Avukat E. B. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı gazeteci, D. Yayın Grubu Televizyon kanallarından N. ‘de Basın Yayın İş Kanununa tabi gazeteci olarak çalıştığını, hizmet süresince haftada 5 gün ve günde en az 11 saat fiilen çalışmasına bu çalışmalarının da ulusal bayram ve genel tatil günlerinde devam etmesine rağmen zamlı ücretlerinin kendisine ödenmediğini, çalıştığı süre içinde yılda 1 maaş ikramiye ödemesi de yapılmadığını bildirerek, fazla çalışma ücreti, bayram ve genel tatil ücreti, yüzde beş fazlaya dair alacaklar ve ikramiye alacaklarının ödetilmesi isteklerinde bulunmuştur.
Davalı işveren, davacının fazla mesai, hafta tatili, yıllık izin ve bayram ücreti alacaklarının 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davacının şirkette N. muhabiri olarak çalıştığını, işten ayrıldığı tarihteki ücretinin yüksek olduğunu, davacının fazla mesai alacağı bulunmadığını, 10 sene boyunca bu yönde hiç bir talepte bulunmadığını, her gün fazla mesai yaptığını ve bunun karşılığında da hiç bir şey almadığı yönündeki iddialarının gerçek dışı ve kötü niyetli olduğunu, iş akdinin feshedildiği tarihte çalıştığı N. haber merkezinde davacı ile birlikte 11 muhabirin daha çalıştığını, muhabirlerin çalışma şekillerinin gündüz çalışanlar ve gece çalışanlar olarak ayrıldığını, ikili bir sistem olduğunu, davacının iddia ettiği gibi fazla çalışma yapmasını gerektiren bir zorunluluk olmadığını, Basın İş Kanununun 14/ son maddesinde açıkça iş verenin kâr sağlaması halinde çalışana ikramiye verileceğinin düzenlenmekte olduğunu, davacının alacağı bulunduğunu iddia ettiği dönemlerde şirketin zarar etmiş olduğu, bu nedenle davacının ikramiye alacağına ilişkin taleplerinin reddedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının davalı işyerinde muhabir olarak işe giriş çıkış kayıtlarına ve tanık beyanlarına göre ortalama 8:30 – 20:30 (21:00) saatleri arasında çalıştığı, Basın İş Yasasına göre günde 8 saat, haftalık 48 saatlik mesai süresini aşacak şekilde haftalık 4,5 saat fazla mesai yaparak çalıştığı, ayrıca ulusal bayram ve genel tatil günlerine de rastlayan çalışmalarının olduğu, Basın İş Yasasının 14/ son maddesinde işverenin kâr sağlaması halinde çalışana ikramiye verileceğinin düzenlenmiş bulunduğu, dosyaya şirketin yıllar itibarıyla bilançolarının ibraz edildiği, bu bilançoların incelenmesinde 2004-2005-2006-2007 ve 2008 yıllarında şirketin zararının olmadığı gerekçesiyle isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiş, yüzde beş fazla ödemeye dair alacaklardan % 95 oranında indirime gidilmiştir.
Kararı yasal süresi içinde her iki taraf temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı gazeteci fazla çalışma ücreti talep etmiştir. Bilirkişi raporunda işverence sunulan işe giriş çıkış kayıtlarının ortalaması ve tanık beyanlarına göre mesai saatleri haftada 5 gün 8:30-19:30 olarak belirtilmiş ve sözü edilen çalışma şekline göre her gün için 1.5 saat ara dinlenmesi düşülerek kalan 9.5 saat çalışmaya göre haftalık çalışma süresi 47,5 saat olarak belirlenerek, fazla çalışma yapılmadığı açıklanmıştır. Aynı bilirkişi raporunda davacının bir tanığının saat 20.30’a kadar çalışma olduğu şeklindeki beyanı üzerine ikinci bir hesaplama daha yapılmış ve bu defa günde 12 saat çalışma esasına göre 1.5 saat ara dinlenmesi düşülerek 52.5 saat haftalık çalışmaya ulaşılmıştır. Buna göre haftalık 48 saati aşan 4.5 saat fazla çalışma olarak hesaplanmıştır.
Davacı vekili hesaba itiraz etmiş ve 5953 sayılı Yasa bakımından fazla çalışmanın haftalık esasa göre değil günlük çalışma üzerinden hesaplanması gerektiğini bildirmiş ve günlük 8 saati aşan çalışmaların fazla çalışma olarak işlem görmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece davacı tarafın sözü edilen itirazları değerlendirilmemiştir.
Basın çalışanlarıyla ilgili 5953 sayılı Yasa’nın ek 1. maddesinde “5953 sayılı Kanunun birinci maddesindeki gazeteci tabirinin şümulü içinde bulunan kimselerden müessese, matbaa, idarehane ve büro gibi yerlerde hizmetlerinin mahiyeti itibariyle müstemirren çalışanlar için günlük iş müddeti, gece ve gündüz devrelerinde sekiz saattir. Yukarıki fıkra hükmünün dışında kalarak, gündüz veya gece devresindeki çalışma müddetinin daha fazla hadlere artırılması ve ulusal bayram, genel tatiller ve hafta tatilinde çalışılması bu kanuna göre (Fazla saatlerde çalışma) sayılır” şeklinde kurala yer verilmiştir. İlgili yasada haftalık 48 saati aşan kısmın fazla saatlerde çalışma sayılacağına dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu itibarla haftada 5 gün çalışan davacı bakımından ara dinlenmesi düşüldükten sonra günlük 8 saati aşan çalışma süresi fazla saatlerde çalışma olarak değerlendirilmelidir.
Öte yandan dosya içinde yer alan işe giriş ve çıkış saatlerini gösteren çizelgeler ile tanık beyanlarının ortalamasına göre davacı gazetecinin bilirkişi raporunun fazla çalışma ücretiyle ilgili açıklama bölümünde yer aldığı üzere 8:30- 19:30 arası çalıştığı kabul edilmelidir. Davacı tanıklarından birinin açıkladığı ve çizelgelerle desteklenmeyen saat 20:30’a kadar çalışma biçimi dosya içeriğine göre ispatlanamamıştır. Bu durumda davacının haftada 5 gün 8:30-19:30 saatleri arasında günde 11 saat çalıştığı kabul edilmeli ve günlük bir saat ara dinlenmesi düşülerek 10 saat çalışma yapıldığı sonucuna varılmalıdır. Davacının yasal çalışma sınırı olan günlük 8 saatin üzeri her gün için 2 saat fazla saatlerde çalışma olarak hesaplanmalı, hastalık mazeret izin gibi nedenlerle taktiri indirime gidilmelidir.
Fazla çalışma ücretinin gününde ödenmemesinden kaynaklanan günlük yüzde beş fazla ödeme tutarı da yeniden hesaplanmalı ve oluşan yeni duruma göre makul indirimler yapılmak suretiyle bir karar verilmelidir.
3- Davacının talep ettiği bayram ve genel tatil ücretleri hesabı zamsız ücrete göre yapılmıştır. 5953 sayılı Yasa’da bayram ve genel tatil çalışmaları fazla saatlerde çalışma olarak nitelendirildikten sonra “Her bir fazla çalışma saati için verilecek ücret, normal çalışma saati ücretinin % 50 fazlası” olarak hesaplanacağı kuralına yer verilmiştir. Bu durumda davacının sözü edilen çalışma ücretleri zamsız ücret yerine % 50 zamlı ücrete göre hesaplanmalıdır.
Bayram ve genel tatil ücreti ile bu alacaklarının gününde ödenmemesinden doğan günlük yüzde beş fazla ödeme alacakları bakımından indirim hususu da bu yeni duruma göre yeniden belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
4- Davacı vekilinin ıslah yoluyla dava konusu miktarları artırmasının ardından davalı vekili zamanaşımı defini ileri sürmüştür. Mahkemece bu yönde bir değerlendirme yapılmamış, zamanaşımı defi bakımından bilirkişiden ek hesap raporu alınmamıştır. Kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.
5-Mahkemece, hüküm altına alınan işçilik alacaklarına bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize göre karar verilmiştir. Davacının tabi olduğu 5953 sayılı Yasada sözü edilen faize yer verilmemiştir. Yasal faiz yerine bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmesi hatalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.100.00 TL duruşma avukatlık parasının davalıya, davalı yararına takdir edilen 1.100.00 TL duruşma avukatlık parasının da davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.