Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2012/10684 E. 2014/13441 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/10684
KARAR NO : 2014/13441
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

MAHKEMESİ : DİNAR ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2011
NUMARASI : 2009/433-2011/446

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücret farkı, iş güvencesi tazminatı, ilave tediye alacağı, ikramiye alacağı, yemek yardımı ile yakacak yardımı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının iş akdinin haksız feshedildiğini, alacaklarının ödenmediğini iddia ederek kötüniyet, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, ulusal bayram, genel tatil ve TİS’den kaynaklanan ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı işyerindeki işçi sayısı dikkate alındığında davacının fesih tarihinde yürürlükte bulunan 4857 sayılı yasa hükümleri gereğince iş güvencesi hükümlerinden yararlanmayacağı açıktır. İşyerinde yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesinin “işçi çıkartılmaması” başlıklı 39. maddesinde düzenlenen cezai şart iş güvencesi tazminatı niteliğindedir. 4857 sayılı İş Kanununun 21. maddesinde “ İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur. ” ve aynı yasanın 21/son maddesinde “ Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri sözleşmeler ile hiçbir suretle değiştirilemez; aksi yönde sözleşme hükümleri geçersizdir.” şeklinde düzenleme mevcuttur. Bu nedenle 4857 sayılı İş Kanununun 21/1-son maddesinin tazminata yönelik hükümleri kıyasen uygulanmalıdır.
Somut olayda mahkemece hüküm altına alınacak iş güvencesi tazminatının davacının işyerindeki kıdemi de dikkate alınarak en az dört en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminatla sınırlı kalacak şekilde belirlenmelidir. Yazılı şekilde tazminat hesabı hatalıdır.
3-İşyerinde yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesinin 31. maddesine göre her yılın sonbahar mevsiminde net 1,5 ton kömür verileceği düzenlenmiştir. Davacının iş akdinin fesih tarihi itibariyle yakacak yardımı hakkını elde etmediği anlaşılmakla, davacının yakacak yardımı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
4-Hüküm altına alınan alacakların net ya da brüt olduğunun hükümde belirtilmemesi dava ve ıslah tarihleri açıkça yazılmadan ve miktarlar ayrıştırılmadan faize hükmedilmesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 28/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.