Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2011/9114 E. 2013/12633 K. 29.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/9114
KARAR NO : 2013/12633
KARAR TARİHİ : 29.04.2013

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde çalışırken haksız olarak işten çıkarıldığını belirterek, kıdem-ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, işverenin devamsızlık gerekçesi ile yaptığı feshin haklı olduğu sonucuna varılıp, fazla çalışma ücreti isteğinin kabulüne, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
Hükmün taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 09.07.2009 tarih, 2008/6114 Esas, 2009/20325 Karar sayılı ilamı ile “tanıklar yeniden celp edilerek davacının devamsızlık yaptığı dönemde mazeret izni alıp almadığı araştırılarak feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı belirlenip, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı isteklerinin değerlendirilmesi gerektiği” gerekçesi ile hüküm bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak deliller toplanmış ve feshin haksız olduğu sonucuna varılarak, “ kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne, fazla çalışma ücreti ve yıllık izin ücreti talepleri ile ilgili ilk hüküm kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.02.2012 tarih, 2012/13-747 Esas, 2012/84 Karar sayılı ve Dairemizin yerleşik kararlarında belirtildiği gibi (9.HD, 12.03.2013 tarih, 3912/8592 E.K), bozulan hüküm tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkar ve hukukî geçerliliğini yitirir. Bozulan karar sonraki kararın eki niteliğinde değildir ve bozulan karara atıf yapılarak hüküm oluşturulamaz.
Somut olayda, davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı dışındaki istekleri ile ilgili ortada kesinleşmiş bir hüküm bulunmamaktadır. Mahkemece verilen ilk karar bozulmakla tüm sonuçlarıyla ortadan kalktığından davacının tüm talepleri ile ilgili bir karar verilmesi ve yargılama giderlerinin buna göre paylaştırılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile sonuca gidilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 29.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.