Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2011/54374 E. 2012/92 K. 16.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/54374
KARAR NO : 2012/92
KARAR TARİHİ : 16.01.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı vekili, davacı işçinin ödenmeyen ücret, gece zammı, fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 30.05.2011 gün ve 25879-15924 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir.
Kararın kesinleşmesinden sonra davalı vekilinin kararda kısmen kabul nedeni ile lehlerine vekalet ücretine karar verilmediği belirtilerek tavzih yolu ile vekalet ücretinin hüküm altına alınmasının talep edilmesi üzerine, mahkemece talep yerinde görülmüş ve davalı yararına vekalet ücretinin tahsiline ve hükmün tavzihine karar verilmiştir.
Tavzihin kabulüne dair kararın davacı vekili, tarafından süresi içinde temyiz edildiği görülmekle, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 305. Maddesi uyarınca “Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez”.
Dosya içeriğine göre davacının işçilik alacakları için açtığı davada ücret alacağının yargılama sırasında ödenmesi nedeni ile konusuz kaldığı, diğer işçilik alacaklarının ise ödenmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve davalı vekilinin temyizi üzerine verilen karar onanarak kesinleşmiştir. Kesinleşen karardan sonra davalı vekili bu kez davanın kısmen kabulü nedeni ile lehlerine vekalet ücretine karar verilmediğini belirterek, tavzih yolu ile vekalet ücretinin hüküm altına alınmasını talep etmiş, mahkemece tavzih isteği kabul edilerek, vekalet ücreti hüküm altına alınmıştır.
Somut uyuşmazlıkta hüküm yeterince açık ve bir birine aykırı fıkralar içermediği gibi davacıya vekalet ücreti tavzih yolu ile yüklenerek davacının borcu tavzih yolu ile genişletilmektedir. Tavzih istemi üzerine verilen karar yasanın yukarda belirtilen düzenlemesine açıkça aykırıdır. Tavzih istemin reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.