YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/52097
KARAR NO : 2014/2684
KARAR TARİHİ : 30.01.2014
MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/10/2011
NUMARASI : 2010/563-2011/793
DAVA :Davacı, fark ikramiye ve yakacak yardımı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, TİS ve Personel Yönetmeliği hükümlerine göre ödenmesi gereken yakacak yardımı ve ikramiyelerinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, faiz başlangıcının ve yargılama giderinin doğru olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 61 inci maddesinde, “Toplu iş sözleşmesine dayanan eda davalarında ifaya mahkum edilen taraf, temerrüt tarihinden itibaren, bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizi üzerinden temerrüt faizi ödemeye de mahkum edilir” şeklinde kurala yer verilerek, uygulanması gereken faiz oranı belirtilmiştir. Toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarından ödeme günü açıkça kararlaştırılmış olanlar bakımından belirlenen ödeme tarihi, ödeme günü tespit edilmemiş olanlar yönünden ise işverenin temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizine karar verilmelidir. Dava dilekçesinde yasal faiz istenmiş olması da bu bakımdan sonuca etkili değildir. Yukarıda sözü edilen faiz 2822 sayılı Yasada belirlenmiş olmakla, işçinin isteği bahsi geçen özel faiz olarak anlaşılmalıdır.
Yasada sözü edilen faizin uygulanabilmesi için işçilik alacağının toplu iş sözleşmesinden doğmuş olması gerekir. Yasal bir hakkın toplu iş sözleşmesinde tekrar edilmiş olması bu konuda yeterli değildir. Dairemizce, 6772 sayılı Yasada öngörülen ilave tediye alacağının toplu iş sözleşmesinde tekrar edilmiş olması durumunda, sözü edilen alacağın yasadan kaynaklandığı sonucuna varılmış ve yasal faiz yürütülmesi gerektiği kabul edilmiştir (Yargıtay 9.HD. 23.6.2009 gün 2009/4996 E, 2009/17848 K. ).
Diğer yandan, alacağın bir kısmının yasadan bir kısmının ise toplu iş sözleşmesinden doğması halinde, kural olarak yasadan ve toplu iş sözleşmesinden doğan miktarlar ayrı ayrı belirlenmeli ve yasadan kaynaklanan için yasal faize, toplu iş sözleşmesi sebebiyle ödenmesi gereken miktar yönünden ise işletme kredisi faizine karar verilmelidir.
Somut olayda, davacının talep ettiği yakacak yardımı alacağı toplu iş sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Anılan sözleşmenin 35. maddesinde her yıl Ağustos ayında yakacak yardımı ödeneceği kararlaştırılmıştır. Bu nedenle mahkemece yakacak yardımı isteğine TİS de her yıl için kararlaştırılan ödeme tarihlerinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizi yürütülmesi gerekirken yazılı şekilde dava ve ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi isabetsizdir.
3- Taraflar lehine ve aleyhine vekalet ücretine hükmedilirken AAÜT’sinin 12. maddesinin yürütülmesini durduran Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 30.06.2011 gün ve 2011/321 YD. Sayılı yürütmeyi durdurma kararının dikkate alınmaması da hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 30.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.