YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/49380
KARAR NO : 2013/34149
KARAR TARİHİ : 19.12.2013
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, ücret alacağı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalıların vekillleri, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı … temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar HUMK.’un 426/A maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Birleştirilen davalarda, temyiz sınırı her dava için ayrı ayrı belirlenir.
İhtiyari dava arkadaşlığında, temyiz sınırı her dava arkadaşının davası için ayrı ayrı belirlenir.
Karşılık davada, temyiz sınırı asıl dava ve karşılık dava için ayrı ayrı belirlenir.
Tespit davalarında, temyiz sınırı tespit davasının öncüsü olduğu eda davasının miktar ve değerine göre belirlenir.
Temyiz sınırından fazla bir alacağın tamamının dava konusu edilmiş olması halinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü temyiz sınırını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Kısaca temyize konu edilen miktara bakılarak kesinlik belirlenir.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde, kısaca kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 06.06.1975 gün ve 1975/6-8 sayılı içtihadında, 5521 sayılı yasada açık düzenleme olmamakla birlikte, bu yasanın 15. maddesindeki düzenleme gereği HUMK.’un 426/A maddesindeki kesinlik sınırının iş mahkemelerinde verilen kararlarda da uygulanması gerektiği, grup halinde açılan davaların salt iş mahkemelerine özgü bir dava türü olmadığı, bu nedenle seri olarak açılan davalarda her dosya için kesinlik sınırına bakılması gerektiği açıkça belirtilmiştir.
Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması ile açıkça, hukuki dinlenilme hakkının ihlali gibi önemli konularda mahkemenin ağır hatalı karar vermesinde dahi kesinlik sınırının gözetilmesi gerektiği vurgulanmıştır (Dairemizin 20.10.2008 gün ve 2007/29707 Esas, 2008/27968 Karar sayılı ilamı).
F) Sonuç:
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan miktar ve temyize konu toplam alacak 1.361.15 TL’olup, karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 1.540,00 TL kapsamında kaldığından davalının temyiz isteminin 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.’un 426/A, 432 maddeleri uyarınca REDDİNE, 19/12/2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.