Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2011/48976 E. 2013/35145 K. 26.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/48976
KARAR NO : 2013/35145
KARAR TARİHİ : 26.12.2013

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

DAVA :Davacı, 2821 Sendikalar Kanununun 61. maddesi uyarınca sendika üyelik aidatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Belediyenin Sendika adına kestiği aidatları kesintinin yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde müvekkiline ödemediğini, konuyla ilgili gönderilen 19.11.2007 tarihli ihtarnameye cevap vermediğini, bu sebeple fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL aidat alacağının ait oldukları ayı takip eden bir ay sonra başlayacak en yüksek işletme kredisi faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili; 07.01.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile dava miktarını Nisan 2008 aidatı da dikkate alınarak 6.471,31 TL artırıp ıslah ettiklerini, toplam taleplerinin 8.471,31 TL olduğunu, davalı Belediyenin 2005 yılında ödediği 500,00 TL’nın ilk tahakkuk eden aidatlardan mahsup edildiğini ; 23.03.2010 tarihli duruşmada aidat alacaklarının başlangıç tarihinin 01.01.2001’den TİS’in bitim tarihi olan 31.12.2009 tarihine kadar Hacıbeyli Belediyesinde çalışan işçilerden kesilen ve kesilmesi gereken sendika aidatı ve dayanışma aidatına ilişkin taleplerini içerdiğini bildirmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Hacıbeyli Belediyesinin tüzel kişiliğinin 30.03.2009 tarihi itibariyle sona ermesi sebebiyle … İl Özel İdaresine devredildiğini, Hacıbeyli Belediyesi muhasebe kayıtlarına göre 8.933,17 TL’ nın Belediye İş Sendikası banka hesabına yatırıldığını savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, İl Özel İdaresinin gönderdiği yazıda Ocak 2005- Şubat 2009 arası aidat borçları için 8.933,17 TL’nin ödendiği, ödenen bu miktarın 2.561,32 TL si dava konusu alacaklar için olmadığından mahsup edildiğinde dava konusu aidat borçlarına mahsuben 6.431,85 TL yatırıldığının tespit edildiği, bu durumda davacının 3.370,31 TL aidat kesintisi alacağı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Sendikalar Kanunu’nun 61. maddesinin birinci fıkrasında: “İşyerinde uygulanan Toplu İş Sözleşmesini tarafı olan işçi sendikasının, toplu iş sözleşmesi yapılmamışsa veya sona ermişse yetki alan işçi sendikasının yazılı talebi ve aidatı kesilecek sendika üyesi işçilerin listesini vermesi üzerine, işveren sendika tüzüğü uyarınca üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve Toplu iş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu gereğince Sendikaya ödenmesi gerekli dayanışma aidatını, işçilere yapacağı ücret ödemesinden kesmeye ve kestiği aidatın nevini belirterek tutarını ilgili sendikaya göndermeye mecburdur.” Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, “Yukarıdaki fıkra gereğince sendika tüzüğüne uygun olarak kesilmesi istenen aidatı kesmeyen işveren ilgili sendikaya karşı kesmediği veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili kuruluşa göndermediği miktar tutarınca genel hükümlere göre sorumlu olduktan başka aidatı sendikaya verinceye kadar bankalarca işletme kredilerini uygulanan en yüksek faizi ödemek zorundadır” denilmektedir.
O halde; 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 61/1. Maddesine göre bir işyerinde veya işletmede toplu iş sözleşmesi yapmak için 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 16. Maddesi uyarınca yetki belgesi alan işçi sendikası, yetki belgesine konu işyeri veya işletmede çalışan üyesi işçilerin listesini, sendika tüzüğüne göre üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve sendikanın banka hesap numarasını işverene bildirmesi ve bu listeye göre üyelik aidatını kesilmesini ve sendikanın banka hesabına yatırmasını istemesi gerekir.
Borçlar Kanunu’nun “Borçlunun temerrüdü” başlıklı 101. maddesinin birinci fıkrasında “Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının İhtarı ile mütemerrit olur.” İkinci fıkrasında ise “Borcun ifa edileceği gün müttefikan tayin edilmiş veya muhafaza edilen bir hakka istinaden iki taraftan birisi bunu usulen İhbarda bulunmak suretiyle tespit etmiş ise, mücerret bu günün hitamı ile borçlu mütemerrit olur.” hükümleri yer almaktadır.
Ayrıca 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 61/2. fıkrasında sendika üyelik aidatının bir ay İçerisinde sendikaya gönderilmesi öngörülmüş ise de; yukarıda açıklandığı şeklide kanunda işverene bir aylık ödeme süresi öngörülmesi temerrüt İçin yeterli görülmemiş, işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Toplu İş Sözleşmelerinde kesilen aidatın ne zaman sendikaya yatırılacağı hususu düzenlenmiş ise ( 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 16. Maddesi uyarınca yetki belgesi alan işçi sendikası, her yetki döneminde yetki belgesine konu işyeri veya işletmede çalışan üyesi işçilerin listesini, sendika tüzüğüne göre üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını ve sendikanın banka hesap numarasını işverene bildirmesi koşulu ile } ayrıca ihtara gerek kalmadan bu tarihlerden itibaren faize karar verilmeli, düzenlenmemiş ise taraf sendikanın işvereni temerrüde düşürmesi gerekir. Dava tarihinden önce sendika tarafından işverenin temerrüde düşürülmesi söz konusu değil ise dava ve ıslah tarihi temerrüt tarihini oluşturmaktadır.
Somut olayda davacı dava dilekçesinde dava konusu aidatların ilişkin olduğu dönemi belirtmeyerek HMK 119 maddesi hükmüne uygun hareket etmemiş; Mahkemece davacıya dilekçesi açıklattırılmamıştır. Islah dilekçesi, davacı vekilinin 23.03.2010 tarihli duruşmadaki beyanları değerlendirildiğinde talep konusunun 01.01.2001 ile 30.04.2008 arası dönemi kapsadığı kanaatine varılmıştır.
Yargılama sırasında davalı tarafından yapılan ödemelerin ise hangi dönemlere ilişkin olarak yapıldığı belirlenememektedir.
Sendika ile işveren arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesinde sendika aidatlarının ne şekilde ve hangi sürede davacı Sendika adına yatırılacağı 01.01.2006-31.12.2008 dönemine ait toplu iş sözleşmesinde düzenlenmiştir. Sendikanın toplu iş sözleşmesi döneminde yetki belgesine konu işyeri/işletmede çalışan üyesi işçilerin listesini, sendika tüzüğüne göre üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatı miktarını ve sendikanın banka hesap numarasına dair her üç bilgiyi birlikte içeren bildirimi işverene gönderip göndermediği dosya kapsamı ile anlaşılamamıştır.
Yerel mahkemece kurulan hükümde davacı tarafından gönderilen ihtarname tarihi faiz başlangıcına esas alınmışsa da 19.11.2007 tarihli ihtarname incelendiğinde 15.11.2007 tarihine kadar kesilen aidatların talep edildiği; talep edilen bu dönemin bir kısmında aidatların ne zaman ödeneceği hususunda düzenleme içeren 01.01.2006-31.12.2008 Toplu İş Sözleşmesinin yürürlükte olduğu göz ardı edilmiştir.
Mahkemece tespit ve hesaplamalarda söz konusu üyelerin dönemsel yevmiyelerine göre üye aidat tutarlarının saptanması gerektiği değerlendirilerek davacı sendikaca 2821 sayılı Yasanın 61. maddesinde belirtilen iki ön şartın gerçekleştiği yönünde mahkemede de kanaat oluşması durumunda, T.İ.S.’ler gereği saptanan asıl alacak tutarlarının yanı sıra bu alacaklar yönünden oluşan temerrüt tarihleri tablolar halinde gösterilerek temerrüt tarihlerinin belirlenmesinde Kanunun aradığı iki kriterin (İşletmede çalışan üyesi işçilerin listesini, sendika tüzüğüne göre üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatının iş verene bildirilmesi) sağlanıp sağlanmadığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde dönemler itibariyle değerlendirilemediği görülmektedir.
Bu değerlendirmeler ışığında hükme esas alınan bilirkişi raporu yukarıdaki ilkeler doğrultusunda yeterli değildir. Yıllara göre talep edilen dönemler üyelik aidatları konusunda yukarıda belirtilen kriterlere uygun denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak; davalı tarafından yapılan ödemelerin ait olduğu dönemler belirlenip; bu ödemelerin mahsubu halinde talep edilebilecek alacak miktarı ve temerrüt tarihleri akdedilen Toplu İş Sözleşmelerinde yer alan hükümler, davacı tarafından keşide edilmiş ihtarname ve ihtarnamenin tebliğ tarihi , ihtarnameye konu dönem dikkate alınarak infaza elverişli hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeyle kurulan hüküm hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.