Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2011/48898 E. 2014/1582 K. 23.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/48898
KARAR NO : 2014/1582
KARAR TARİHİ : 23.01.2014

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. İŞ MAHKEMESİ (KARTAL 4.İŞ)
TARİHİ : 17/08/2011
NUMARASI : 2008/490-2011/744

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı ve ihbor olunanlardan .. İnş Sos Hizm Tur İnş San Tic AŞ avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M.Güven tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 15.09.1997 tarihinden itibaren çeşitli taşeron firmalar vasıtasıyla sürekli olarak davalıya bağlı 1.Bölge ve 17. Bölge Müdürlüklerinin işyerlerinde çalıştığını, en son 17.Bölge müdürlüğünün Kurtköy Bakım İşletme Merkezinde çalıştığını, emekliliğe hak kazanması ve emekli olmak istemesi nedeniyle 01.12.2007 tarihinde iş akdine son verildiğini iddia ederek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının Kurum personeli olarak değil taşeron firma elemanı olarak çalıştığını, davalı Kurumun dava konusu olayda işveren olmadığı gibi, asıl işveren de olmadığını, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu gereğince 16.11.2006 tarihinde yapılan ihale ile Edirne – İstanbul – Gümüşova kesimindeki Otoyol Bakım İşletme Şefliklerine ait tesislerin, ücret toplama istasyonlarının ve idari binaların temizlenmesi, yemekhanelerin işletilmesi işinin Keti İnşaat şirketine ihale edildiğini, sözleşmenin 28.12.2006 tarihinde yapıldığını ve 01.01.2007 tarihinde işe başlanıldığını, yüklenici firma ile yapılan şartnamede işçilerle ilgili tüm sorumluluğun yüklenici firmaya ait olacağının, idarenin bu konuda sorumluluk taşımayacağının belirtildiğini, belirtilen şartname uyarınca davalı Kurumun yapılacak işe ilişkin olarak işin tamamını yüklenici firmaya ihale etmesi sebebiyle, müvekkilinin dava konusu taleplerden sorumlu tutulamayacağını, davacının fazla mesai iddiasının asılsız olduğunu, ayrıca talebinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalıya ait işyerinde taşeron şirketlerde çalıştırıldığı, yaptığı iş ve işyerinin değişmemesine rağmen taşeron şirketlerin değişkenlik gösterdiği anlaşıldığından, davalının 4857 sayılı Yasa’nın 2 ve 6.maddeleri uyarınca üst işveren sıfatıyla sorumlu olduğu kabul edilerek emeklilik nedeniyle iş akdinin feshinin kıdem tazminatına hak kazandırdığı gerekçesiyle 6.800,35 TL kıdem tazminatına hükmedilmiş ve bilirkişi raporunda belirlenen fazla mesai alacak kalemine
yapılan ıslah sonrasında zaman aşımı savunması nedeniyle alınan ek bilirkişi raporunda 17.02.2006-01.12.2007 tarihleri arasındaki fazla mesai alacak talebi 3.782,65 TL olarak belirlenmiş ise de, bilirkişi raporunda ilk davada talep edilen 500,00 TL lik miktar eklenmediğinden, Mahkemece bu miktarda eklenerek 4.282,65 TL üzerinden %70 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak 2.997,85 TL üzerinden dava ihbar olunan vekilinin ibraz etmiş olduğu belgelere nazaran 2.600,00 TL lik ödemenin hangi alacak kalemine ilişkin olduğu açıklığa kavuşmadığından, önce muaccel olan fazla mesai alacak kaleminden tenzil edilerek bakiye kalan 397,85 TL nin kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre,davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Kıdem tazminatına uygulanması gereken faizin başlangıcı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 120 nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. İş sözleşmesinin ölüm ya da diğer nedenlerle son bulması faiz başlangıcını değiştirmez. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu ve yaşlılık aylığı bağlandığını belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir.
Yaşlılık aylığı bağlandığına ilişkin belge işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarih bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılmalıdır. Böyle bir taksit ödemesi de olmadığı durumlarda faiz başlangıcı, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarihtir.
Somut olayda, müteveffa işçiye yaşlılık aylığının bağlandığına dair SGK’dan alınmış bir yazının işverene tebliğ edildiğine ilişkin her hangi bir belgeye dosya içinde rastlanılmadığından kıdem tazminatı faizinin dava tarihi yerine fesih tarihinden itibaren başlatılması hatalıdır.
3- Ölen davacı işçinin mirasçılarından davayı takip edenlerin “Gerekçeli Karar” başlığında gösterilmemesi hatalıdır.
4- Hüküm kurulurken davayı takip eden mirasçıların veraset ilamındaki payları oranında işçilik alacaklarına hükmedilmesi gerekirken, “davalıdan alınarak, davacıya verilmesine” şeklinde infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.