Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2011/46352 E. 2013/33949 K. 18.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/46352
KARAR NO : 2013/33949
KARAR TARİHİ : 18.12.2013

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

DAVA :Davacı, 4857 sayılı yasanın 5. maddesi yollaması ile 2821 sayılı Yasanın 31 maddesi uyarınca 1 yıllık ücreti tutarında tazminat, iş akdinin askıya alınması dolayısıyla mahrum kalınan ücretler ile iş akdinin askıya alınması nedeniyle mahrum kalınan ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A)Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverenlikte 20.06.2007 tarihinde işçi olarak çalışmaya başladığını, işverenliğin baskılarıyla bu seneye kadar sendikaya üye olamayan davacının Anayasal ve yasal haklarını kullanmak amacıyla 23.06.2010 tarihinde…Gıda İş Sendikasına üye olduğunu, bu üyeliğin davalı işverenliğe bildirildiğini, bunun üzerine davalının davacıyı hemen çağırarak sendikadan istifa etmesini istediğini, aksi halde iş sözleşmesinin askıya alınacağı tehdidinde bulunduğunu, davacı istifa etmeyince de önce izinlerinin kullandırıldığını, ardından iş akdinin askıya alındığını, davalı işyerinde davacı ile aynı işi yapan sayıları yaklaşık 20 civarında olan taşeron işçileri bulunduğunu, davacının iş akdi askıya alınırken aynı işi yapan taşeron işçilerinin çalışmaya devam ettiğini, bu işlemle ayı statüde çalışmakta olan işçilere de gözdağı olarak “sendikaya üye olursanız başınıza geleceği görün” mesajı verildiğini, iddia ederek 4857/5 maddesi göndermesi ile 2821 SK madde 31 gereği 1 yıllık ücreti tutarında tazminat, iş akdinin askıya alınması dolayısıyla mahrum kalınan ücretler, iş akdinin askıya alınması nedeniyle mahrum kalınan ikramiye alacaklarının faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının dava açmakta hukuki menfaati bulunmadığını, İş Kanunu madde 5’teki eşitlik ilkesine aykırı davranılmadığı gibi, Sendikalar Kanununun 31. Maddesinin uygulanma durumunun söz konusu olmadığını, davacının sendika üyeliğinin yasaya uygun olmadığını, davacının 19.06.2007 tarihli belirli süreli iş akdine istinaden çalışmaya başladığını, şirkette ekonomik krizin baş göstermeye başladığını, üretim kapasitesinin düştüğünü, üretim durma noktasına geldiğinden davacının şirkette yapacağı iş kalmadığını, müvekkilinin kötü niyetinden ve eşitliğe aykırı davrandığından söz edilemeyeceğini, davacının iş akdinin askıya alındığı tarihte sendika üyesi olduğunun bilinmediğini, sendika üyeliğine dair tebligatın müvekkiline yapılmadığını, kaldı ki müvekkili şirketin çalışanının büyük bir çoğunluğunu izne ayırdığını, bir kısmının da iş akdini askıya aldığını, sendika üyesi olup da yıllık izni bulunan birçok işçinin de izne ayrıldığını, davacının sendika üyesi olmasından dolayı iş akdinin askıya alınmadığını,
performansının da çok düşük olduğunu, sürekli hastalanarak rapor alması ve diğer etkenler nedeniyle performansının çok düşük olduğunu, şirketin içinde bulunduğu ekonomik zorluklar, kısa sürede yüksek miktarda zarar etmesi, üretimin durma noktasına gelmesi, hammadde bulmadaki zorluklar, davacının performansı gibi etkenler birlikte değerlendirilerek iş akdinin askıya alındığını, davacının iş akdinin askıya alınmasında hukuka ve yasaya aykırı bir durum olmadığını savunmuştur.
C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti.
Mahkemece, davanın kabulü ile sendikal tazminat, mahrum kalınan ücret ve mahrum kalınan ikramiye alacaklarının tahsiline karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkeme kararında mahrum kalındığı bildirilen ücret ve ikramiye alacağına hükmedilmiş ise de, hükmedilen ücret ve ikramiye davacı işçinin iş akdinin askıya alındığı döneme ilişkin olup, iş akdinin askıda olduğu dönem de fiilen çalışmayan işçinin ücret ve ikramiyeye hak kazanamayacağı gözetilmeksizin bu alacakların reddi yerine hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.