Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2011/45627 E. 2013/32771 K. 11.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/45627
KARAR NO : 2013/32771
KARAR TARİHİ : 11.12.2013

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A)Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 16.10.2007 tarihinde davalı işyerinde işe girip, önce servis elemanı, daha sonra servis danışmanı olarak 01.12.2008 tarihine kadar kesintisiz çalıştığını, ancak sigorta girişinin 20.11.2007 tarihinde yapıldığını, belirli tarihlerde tazminat haklarını bertaraf etmek için giriş-çıkış işlemleri yapıldığını, yazılı sözleşme imzalanmadığını, haksız kesintilerle maaşlarının eksik ödendiğini, tüm çalışma döneminde sürekli fazla mesai yaptırılıp ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izinlerin kullandırılmadığını, hafta sonları, bayram ve tatillerde çalıştırılıp ücretlerinin ödenmediğini, iş akdinin haksız yere kötüniyetle feshedildiğini, davalı aleyhine açılan ve duruşma günü 01.12.2008 olan bir davada, davalı lehine yalan tanıklık yapmasının istenmesi ve kabul etmemesi nedeniyle iş akdinin 01.12.2008 tarihinde sona erdirildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, yıllık ücretli izin, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve kötüniyet tazminatı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının tüm çalışmasının resmi kayıtlarda görülen kadar olduğunu, davacının firma çalışma kurallarına ve iş ahlakına aykırı davrandığını, görevi gereği tüm araçlara onarım emri açması gerekmesine rağmen onarım emri açmadan iş yaptırıp müşterilerden para tahsil ettiğini, hem usule aykırı davranıp, hem de şaibe yarattığını, bu konuda tutanaklar düzenlenip birçok defalar sözlü olarak uyarıldığını, son olarak 05.12.2008 tarihinde aynı işlemi yapması nedeniyle birlikte çalışma imkanı kalmadığından iş akdinin sona erdirildiğini, iş akdinin feshinin tarafların ortak kararına dayandığını, yalancı tanıklık yapmadığı için işten çıkarıldığı iddiasını kabul etmediklerini, işten çıkış nedenine göre kıdem ve ihbar tazminatı ödenmediğini, çalıştığı tüm süreye ilişkin maaş, yıllık izin ve diğer haklarını aldığını, buna ilişkin fesihten sonra ibraname imzaladığını, savunarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının 20.11.2007-01.12.2008 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı, hizmet akdinin davalı işveren tarafından haklı nedenin varlığı kanıtlanmaksızın tek taraflı ve bildirimsiz olarak feshedildiği, davalı işyerinin İş Kanunu’nun 18 vd. Maddeleri’nin uygulama alanı dışında kalan bir işyeri olduğunun tespiti ve hizmet akdinin davalı tarafça fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İş sözleşmesinin işverence kötüniyetli olarak sona erdirilip erdirilmediği çekişmeli olup bu hususta beyanda bulunan davacı tanıklarının bilgilerini ne şekilde edindikleri dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Mahkemece tanıklar yeniden dinlenerek kötüniyetli feshe dayanak gösterilen konuşmaların ne şekilde gerçekleştiği, bu bilgileri nasıl öğrendikleri, işverenle ilgili dava dosyasının hangi mahkemede ve kiminle olduğu, davacının bu dosyada işverence tanık olarak gösterilip gösterilmediği ve duruşmaya katılıp katılmadığı etraflıca araştırılıp tanıkların bu vakıayla ilgili bilgileri gerçeği yansıtıp yansıtmadığı araştırılıp kötüniyet tazminatı ile ilgili talebin değerlendirilmesi gerekirken yetersiz tanık anlatımlarına göre sonuca gidilmesi doğru değildir.
3- Dava konusu edilen ücret ve hafta tatili alacakları ile ilgili olumlu-olumsuz bir hüküm kurulmaması, mahkemece bu taleplerin reddi halinde davalı yararına vekalet ücretinin hüküm altına alınması gerekeceğinin düşünülmemesi hatalı olup, davacı tarafın hükmü temyiz etmemesi nedeniyle davalı yararına usuli kazanılmış hak hususu da dikkate alınmak suretiyle bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.