Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2011/45448 E. 2013/33018 K. 12.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/45448
KARAR NO : 2013/33018
KARAR TARİHİ : 12.12.2013

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ (… 2.İŞ)

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödenmediğini, şirket ortağı ve yetkilisi olan Canel Öztekin’in müvekkilini kalabalık içinde küfür ederek kovduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının devamsızlık nedeniyle haklı nedenle iş akdinin feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının son iki yıla ait izin ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle iş akdinin davacı tarafça haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti istemleri hüküm altına alınmış, ihbar tazminatı ve fazla çalışma ücreti istemleri ise reddedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasında iş akdinin feshi ve yıllık izin izin ücretinin hesabı hususları uyuşmazlık konusudur.
a- Davacı vekili dava dilekçesinde davacının iş akdinin davalı işveren tarafından feshedildiğini iddia etmiş, davalı işveren ise iş akdinin devasızlık nedeni ile feshedildiğini savunmuş, mahkemece, davacının iş akdinin “ son iki yıla ait yıllık izin ücretinin ödenmemesi nedeni ile işçi tarafından haklı olarak feshedildiği “ gerekçesi ile kıdem tazminatı ile 22 günlük izin ücreti hüküm altına alınmıştır.
Kararın davacı tarafından temyiz edilmemesi karşısında mahkemenin işçinin haklı fesih gerekçesi değerlendirilmek durumundadır.
Yıllık ücretli iznin kullandırılmasının şekil ve zamanı işverenin yönetim hakkı kapsamında işverenin insiyatifindedir. İş sözleşmesi, personel yönetmeliği, TİS. gibi taraflarca belirli tarih ve şekiller kararlaştırılmamış ise işçinin ne zaman ücretli izne çıkarılacağını belirleme yetkisi işverene aittir. Bu kapsamda yıllık ücretli izinlerin kullandırılmaması kural olarak işçiye haklı fesih imkanı vermez. Ancak işveren bu yönetim hakkını diğer hususlarda olduğu gibi iyiniyet kuralları içerisinde kullanmak zorundadır. Dairemiz çok uzun yıllar izin kullandırılmama halinde işçinin izin talebinin gerekçesiz reddi halinde işçi açısından haklı fesih sebebi oluştuğunu kabul etmektedir.
Somut olay bu çerçevede değerlendirildiğinde, davacı işçinin kıdemi 2 yıl 4 ay 26 gün olup, çalışması çok uzun süreli değildir, ayrıca işçinin izin kullanma talebi olmadığı gibi, çok elzem bir nedenle izin ihtiyacı olduğu da iddia ve ispat edilmemiştir. Ayrıca davacının bir kısım izinlerini kullandığı da dosyadaki belgeler ile sabittir. Bu durum karşısında mahkemenin haklı fesih sebebi olarak kabul ettiği “ son iki yıla ait yıllık izin ücretinin ödenmemesi nedeni ile işçi tarafından haklı olarak feshedildiği “ gerekçesi yerinde olmayıp, davacı işçi açısından haklı fesih koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla kıdem tazminatı isteminin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
b-) Dosyada mevcut olan ve davacının imzasını taşıyan “ kullanmadığımız izin günleri “ başlıklı 30.10.2008 tarihli belgede mahkemece değerlendirilmemiştir. Bu belge davacıdan sorulup, açıklatılarak varsa kullanılmayan izin süresinin belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.