Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2011/44228 E. 2013/33736 K. 17.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/44228
KARAR NO : 2013/33736
KARAR TARİHİ : 17.12.2013

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ücret kesintisi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının iş aktinin hukuki dayanağı olmayan sebepler ile feshedildiğini, ve maaşından sebepsizce kesinti yapıldığını ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve ücret alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının iş aktinin doğruluk ve bağlılığa uymayan (sadakat borcuna aykırı) davranışlarla işverenin güvenini kötüye kullanması nedeni ile haklı feshedildiğini, satış sorumlusu olan davacının raporlarının gerçek ziyaretleri ve ziyaret zamanlarını içermediğini, davacının performansını yüksek göstermek amacı ile ziyaret edilen firma sayılarını gerçeğe aykırı şekilde değiştirdiğini, esasen yapmadığı ziyaretleri yapmış gibi gösterdiğini, yapılan ziyaretleri de gerçek sayısından fazla gösterdiğini, mesaisinin yarısını harcadığı şirkete hiç bir şey satmadığını, bir kısım boyaların olması gerekenin çok altına satılarak davalıyı zarara uğrattığını, sair bazı davranışlarda da bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna, dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının iş aktinin haklı nedene dayanmaksızın bildirimsiz olarak işverence feshedildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
Anayasanın 141. maddesinde yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı açıklanmış, aynı zorunluluk HUMK.nun 388.maddesinde de düzenleme altına alınmıştır. Anılan yasal düzenlemede Yargıç’ın uyuşmazlık konusu olan olay hakkında tüm kanıtları toplaması, tartışması, bu kanıtlardan hangilerine değer vermediğinin nedeni, hangilerini üstün tuttuğunun dayanaklarını değerlendirdikten sonra bir sonuca varmasının zorunlu ve gerekli olduğu vurgulanmıştır.
Ancak böyle bir yöntemin izlenmesi durumunda kararın gerekçeli olduğunun kabul edilebileceği sonucuna varılabilir. Hükmü kuran Yargıç’ın böyle bir yöntemi izlemesi halinde maddi olgularla hüküm fıkrası arasında bir bağlantı kurulabilecektir. Ayrıca gerekçe sayesinde kararın doğruluğu denetlenmiş ve davanın tarafları tatmin ve inandırılmış olacaktır. Tüm bunlardan başka ve en önemlisi adil bir yargılamanın yapıldığı sonucuna varılacaktır.(Dairemizin 26.05.2008 gün ve 2007/20517 Esas, 2008/12483 Karar sayılı ilamı).
Mahkemece yapılan yargılama sonunda tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmeli, hangisinin neden dolayı üstün tutulduğuna ilişkin gerekçeler açıklanmalıdır.
Aynı husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır.
Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur.
Somut olayda, Mahkemece tarafların iddia ve delillerinin karar gerekçesinde yazılmamış iddia ve savunmanın tartışılmamış, davacının feshe konu davranışlarının neden haklı fesih sebebi oluşturmadığına dair gerekçe gösterilmemiştir. Bu nedenlerle, Anayasa ve Yasa’nın anladığı anlamda gerekçe taşımayan kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenler ile, temyiz edilen kararın SAİR YÖNLERİ İNCELENMEDEN BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.