Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2011/20818 E. 2012/8132 K. 12.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/20818
KARAR NO : 2012/8132
KARAR TARİHİ : 12.03.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının işyerindeki dolabında işyeri kayıtlarında bulunmayan cihazlar bulunduğunu, davacının bu davranışının doğruluk ve bağlılık ilişkisine uymadığını, davacının işverenin güvenini kötüye kullandığını, davacının yıllık izin ve fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise, işverene haklı fesih imkânı vermez (Yargıtay 9. HD. 1.12.2009 gün, 2008/11819 E, 2009/32509 K).
Somut olayda, davalı işveren tarafından davacı işçiye tebliğ edilen 26.05.2008 tarihli ihtarnamede feshe dayanak teşkil eden olay belirtildikten sonra savunma istenmiş ve aynı davranışın tekrarı halinde 4857 sayılı İş Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı ihtarında bulunulmuştur.
Değinilen olay sübut bulsa dahi davalı tarafça 4857 sayılı yasanın 25/2-e maddesindeki derhal fesih hakkı kullanılmadığından ve ihtarla yetinildiğinden bu fesih nedenine dayalı olarak sonradan (27.05.2008 tarihinde) yapılan fesih, haklı bir fesih olarak değerlendirilemez.
Açıklanan nedenlerden davacı lehine kıdem ve ihbar tazminatlarına da hükmedilmesi gerekirken reddi hususunda hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi