Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2011/12893 E. 2013/17032 K. 04.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/12893
KARAR NO : 2013/17032
KARAR TARİHİ : 04.06.2013

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ

DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 04.06.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat… geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, davalı … birliğinde 2000-2005 tarihleri arası 2001 yılı hariç sulama teknisyeni olarak çalıştığını, 2005 yılından 15.09.2009 yılına kadar kepçe operatörü olarak çalıştığını, hiç bir gerekçe gösterilmeden davacının iş akdinin bildirimsiz ve haksız olarak 15.09.2009 tarihinde feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatı ile son üç aylık maaşı ve diğer haklarının da ödenmediğini, sulama birliğinde sulama teknisyeni olduğu dönemde sulama sezonu olan altı ay boyuncu sabah 06:00 dan gece 22:00 ye kadar günlük 16 saat çalıştığını, kepçe operatörü olduktan sonra yılın 12 ayı boyunca saat 06:00 dan gece 21:00 e kadar çalıştığını ileri sürerek, kıdem, ihbar, izin, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı işveren, davacının 2005 yılında işe girdiğini, kepçe operatörü olarak çalışmadığını, sulama teknisyeni olarak geçici işçi olarak çalıştığını, son ücret alacaklarının davacıya ödendiğini, kıdem ve ihbar tazminatı dışındaki diğer alacakların beş yıllık zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davalı iş yerinde 15.12.2000 tarihinden, 2001 yılı hariç, 15.09.2009 tarihine kadar çalıştığı, ispat yükü kendisine düşen davalı işveren tarafından feshin haklı nedene dayandığına dair dosyaya herhangi bir belge ibraz edilmediği, davalı tanıklarının da bu konuda beyanda bulunmadıkları, işverenin haklı feshi kanıtlayamadığı, bu nedenle iş akdi haklı bir neden olmaksızın feshedilen davacı işçinin işçilik tazminatlarına hak kazandığı kabul edilerek karar verilmiştir.
Kararı yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin işe giriş tarihi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı işçi 2000 yılında girdiğini ileri sürerken, davalı işveren 15.10.2005
tarihinde işe girdiğini savunmuştur. Davacının işe giriş tarihi yönünden yazılı bir delil yoktur. Davacı tanıklarından … 2000 yılında davacı ile beraber işe girdiklerini açıklamış ise de adı geçen işçinin işe giriş tarihi 01.08.2002 olup bu tarihten öncesi için hesaplama yapılması hatalıdır.
3- Davacının aylık ücretinin miktarı da uyuşmazlık konusudur. Dava dilekçesinde ücretin miktarı açıklanmamış, bilirkişi raporunda son bordroda yazılı olan 2.400,00TL ücret üzerinden hesaplama yapılmıştır. Davalı işveren sözü edilen bordroda fazla çalışma ücretlerinin de yer aldığını savunmuştur. Hesaba esas alınan 2009 yılı Ekim ayına ait bordroda yevmiye 80,00TL ve aylık ücret 2.400,00TL olarak gösterilmişse de, bir önceki aya ait bordroda yevmiye 25.00 TL ve aylık ücret 750,00TL olarak açıklamıştır. 2007 yılına ait bordrolarda ise 32,00TL yevmiye 90,00TL aylık ücret bilgileri yer almaktadır. Bu durumda bordro rakamları üzerinden sonuca gidilmesi mümkün değildir.
Davacının başka bir işçinin açtığı davada tanıklığı sırasında ücretle ilgili yaptığı açıklamada asgari ücret aldığını savunmuştur. Davalı ise 750.00 TL ücret ödenmesini kabul etmiş olmakla 750.00 TL esas alınarak karar verilmelidir.
4 – Islah dilekçesinin verilmesinden sonra davalı vekili usulüne uygun olarak zamanaşımı defini ileri sürdüğü halde bu yönde ek hesap raporu alınmaksızın karar verilmesi de hatalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 990.00 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.