Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2010/29072 E. 2012/38681 K. 20.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/29072
KARAR NO : 2012/38681
KARAR TARİHİ : 20.11.2012

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA :Davacı, ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, hizmet sözleşmesi ile davalının avukatlığını yürüttüğünü, davalı adına yürüttüğü dava ve takiplerin sonucunda bu işlerin görüldüğü mahkeme ve icra dairelerince karşı taraf aleyhine avukatlık ücret tarifesi hükümlerine uygun olarak bir kısım vekalet ücretine hükmedildiğini, oda hesaplarına intikal eden vekalet ücretlerinin Avukatlık Kanununun 164. maddesi hükmüne göre tarafına ödenmesi gerekirken ödenmediğini, belirterek, vekalet ücreti alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, taraflar arasında yapılan iş sözleşmesinde davaacının ücretinin belirlendiğini, bu düzenleme dışında davacıya takip ettiği dava ve icra takipleri nedeni ile tahakkuk eden veya hükmedilen karşı taraf avukatlık ücretinin ödeneceğine dair bir hüküm bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak ve Avukatlık Kanunundaki vekalet ücretine ilişkin hükmün amir hüküm olup sözleşme ile değiştirilemeyecek ve sözleşmelerde yer almaması sonucu etkili olmayacak bir hüküm olduğu, avukatlık mesleğinin Avukatlık Kanunlarına göre yapıldığı, gerekçesi ile davanın kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Mahkemece davacının talebi uygun şekilde davacı avukatın çalıştığı dönemde girdiği davalar nedeniyle temsil ettiği taraf lehine hükmedilen vekalet ücretinin tahsiline karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının hizmet aktine bağlı olarak avukat olarak görev yaptığı ve serbest avukatlık faaliyetinin olmadığı anlaşılmaktadır.
Avukat olan davacı ile davalı arasındaki ilişki hizmet aktine dayalıdır. Bu hizmet aktinde davacının ücretinin ne olacağı açıkca belirlenmiş olup davacının girdiği davalarda işveren lehine tahakkuk edecek vekalet ücretinden pay alacağına dair açık bir sözleşme hükmü olmadığı gibi, sözleşmenin eki niteleğinde bir belge ya da yönetmelikte bulunmamaktadır.
Avukatlık Kanunun 164/son maddesi avukat-müvekkil ilişkisinde değerlendirilecek bir hüküm olup hizmet akti ile çalışan ve işçi sıfatını taşıyan avukat açısından bağlayıcı değildir. Bu itibarla işçi sıfatındaki avukatın yaptığı görev sonucu işveren lehine oluşacak vekalet ücetinin kime ait olduğu hususunun Avukatlık Kanununa göre değil taraflar arasındaki iş sözleşmesine göre belirlenmesi gerekir. Açıklanan bu sebeplerle davacının davasının reddi yerine kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.