Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2010/27200 E. 2012/37148 K. 12.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/27200
KARAR NO : 2012/37148
KARAR TARİHİ : 12.11.2012

MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil, fazla mesai ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır.
Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir.
Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise işverene haklı fesih imkânı vermez (Yargıtay 9. HD. 1.12.2009 gün, 2008/11819 E, 2009/32509 K).
Somut olayda; davalı işveren fesihten sonra davacı işçiyi Cumhuriyet Savcılığına şikayet etmiş, Asliye Ticaret Mahkemesine de iki dava açmış, bunların esas numaralarını da 05.02.2008 günlü delil listesinde bildirmiştir. İstenen bir dosya yanlış olarak gelmiş ve böylece bu deliller incelenmemiştir. Bu nedenle eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru değildir.
Dosyada davacının kendine gerek özel gerek şirket adına verilen vekaletnamelerle kredi kullandığına ilişkin bir çok banka kayıtları da mevcut olup incelenmiş değildir.
Davacı tanığı olarak dinlenen davacının kardeşi, davalı işverene 20.000 TL para ve cep telefonu, televizyon, bilgisayar gibi aletleri tarihsiz tutanakla teslim etmiştir. Davalı bu teslimin feshin ertesi günü yapıldığını savunmaktadır. Davacı tanığı bu parayı ne zaman ve hangi nedenle işverene verdiğini açıklamış değildir.
Böyle olunca öncelikle davacının kardeşi olan davacı tanığı yeniden dinlenerek; bu parayı ve eşyaları işverene fesih öncesi mi yoksa sonrasında mı ve işverenin savcılığa vereceğim demesinden hangi nedenle çekinerek verdiği açıklığa kavuşturulmalıdır.
Daha sonra davalı delil listesinde yer alan Savcılık şikayeti ve mahkeme dosyaları getirtilmeli ve sonra tüm deliller dosya ile birlikte Bankacı, Mali Müşavir ve Hukukçudan oluşan bir bilirkişi heyetine verilerek, davacının gerek muhasebecilik görevi sırasında gerek vekaletnamelerle bankalardan yaptığı kredi çekme işlemleri sırasında feshe neden olan eylemleri işleyip işlemediği ve davalıyı zarara uğratıp uğratmadığı tereddüde yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Eksik inceleme ve soruşturma ile davacının kıdem, ihbar tazminatı isteklerinin kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
3- Davacı dava dilekçesinde; SSK dan emekli olduktan beş ay sonra iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini iddia etmektedir. Dosyada SGK dan getirtilmiş kaydı bulunmadığından emekli olup olmadığı anlaşılamamakta, internetten alınmış SGK kaydında ise emekliliği gözükmemektedir. SGK kayıtları getirtilmeden sonuca gidilmesi de isabetsizdir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.