Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2009/34799 E. 2010/5524 K. 02.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/34799
KARAR NO : 2010/5524
KARAR TARİHİ : 02.03.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, izin, fazla çalışma ücreti,hafta tatili
ücreti, bayram ve genel tatil ücreti ve ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini
istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı Türkiye Jokey Kulubü Derneği At Yetiştiriciliği ve Yarışları İktisadi İşletmesi A.Ş. avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi. gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçi ihbar tazminatı talep etmiş, mahkemece bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte isteğin kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı temyiz etmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 17. maddesine göre ödenmesi gereken ihbar tazminatında faize hak kazanabilmek için kural olarak işverenin temerrüde düşürülmesi gerekir. Bununla birlikte bireysel ya da toplu iş sözleşmesi ile iş sözleşmesinin feshi halinde kıdem tazminatının ödeme zamanıyla ilgili olarak açık bir hükme yer verilmişse, belirlenen ödeme tarihi faiz başlangıcı olarak esas alınır (Yargıtay 9.HD. 24.10.2008 gün 2008/ 30158 E, 2008/ 28418 K.).
İşe iade davası sonrasında işçinin süresi içinde başvurusuna rağmen işverence işe başlatılmadığı tarih fesih tarihi olmakla, ihbar tazminatı bakımından faiz başlangıcı da, işçinin işe alınmayacağının açıklandığı tarih ya da bir aylık işe başlatma süresinin sonudur.
İhbar tazminatı bakımından uygulanması gereken faiz oranı değişen oranlara göre yasal faiz olmalıdır. Bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde farklı bir faiz türü öngörülmüşse, yasal faizin altında olmamak kaydıyla kararlaştırılan faiz uygulanır.
Somut olayda taraflar arasında ihbar tazminatında faizi konusunda özel bir anlaşmanın varlığı kanıtlanabilmiş değildir. Öte yandan davacı işçi dava dilekçesinde de ihbar tazminatı için yasal faiz talep etmiş olup, mahkemece ihbar tazminatı için bankalarca en yüksek mevduata karar verilmesi, HUMK’nun 74. maddesine de aykırılık oluşturur. İhbar tazminatı için yasal faize karar verilmesi için hükmün bozulması gerekirse de, sözü edilen eksiklik yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi düzeltilerek onamasına dair karar vermek gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasında 3. Bentte yazılı olan “Toplam 100,00 TL ihbar tazminatının dava tarihi olan 13.2.2009 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine” sözcüklerinin çıkarılarak yerine aynı bent numarasıyla “Toplam 100,00 TL ihbar tazminatının dava tarihi olan 13.2.2009 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine” yazılmasına ve hükmü bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 2.3.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.