Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2009/34272 E. 2010/9141 K. 01.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/34272
KARAR NO : 2010/9141
KARAR TARİHİ : 01.04.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA :Davacı ve karşı davalı ihbar, kıdem tazminatı,ücret, yıllık ücretli izin,
fazla mesai, bayram ve resmi tatil alacağının, davalı ve karşı davacı ise ihbar tazminatının
ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, asıl davayı kısmen hüküm altına almış karşı davayı
reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı davalı yanında avukat olarak çalışıp iş sözleşmesinin haklı neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem,ihbar tazminatı ve bazı işçilik alacakları isteğinde bulunmuştur.
Davalı davacının sorumluluğunda olan dosyaları takip etmediğini ,görevini ihmal ettiğini , nedeni sorulunca kendinin ayrıldığını savunmuştur.
Mahkemece davacının istifa ettiğine dair karar Dairemizce sözleşmenin işveren tarafından sona erdirildiği ancak feshin haklı olup olmadığının belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Yeniden yapılan yargılama sonucu mahkemece davalının fesihte haklılığını ispat edemediği gerekçesiyle kıdem ve ihbar-kötüniyet tazminatının kabulüne,diğer talepler bozma dışı kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur.
Karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Davalı avukatlık bürosunda avukat olarak çalışan davacının takip etmesi için kendine verilen dosyaları takipsiz bırakıp bırakmadığı açıklığa kavuşturulmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığının 2000/17535 hz sayılı hazırlık evrakı ve İstanbul Barosu Disiplin Kurulu Başkanlığının disiplin soruşturmasına ilişkin kararına ait evrakların tamamı celbedilip tüm dosya içeriği ile bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.

3. Dairemiz tarafından bozma konusu yapılan ilk kararda mahkemece 5.5.2006 tarihli bilirkişi heyeti raporuna itibar edildiği halde bozmadan sonra verilen kararda 9.5.2005 tarihli rapora dayanıldığı belirtilmektedir. İlk kararın davalı lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğu dikkate alınmadan 9.5.2009 tarihli rapora dayalı olarak hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4.Bozma kararı üzerine hüküm tamamen ortadan kalktığından bozma kararında dışlanan alacak kalemleri konusunda yeniden açıkça hüküm kurulması gerektiği halde usulde yeri olmayan şekilde “diğer talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması da hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 1.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.