Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2009/26982 E. 2010/3054 K. 09.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/26982
KARAR NO : 2010/3054
KARAR TARİHİ : 09.02.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA :Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, ile emeklilik maaş kaybının
ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçi davalıya ait işyerinde 6.1.1991 tarihinde çalışmaya başladığını, Kasım 1999 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiğini, 2003 yılında açmış olduğu hizmet tespiti davasında davalı işverence sigorta primlerinin Sosyal Sigortalar Kurumuna eksik bildirildiğinin tespit edildiğini, bunun üzerine 28.9.2005 tarihinde emekli olabildiğini belirterek, primler zamanında yatırılmamış olmasına bağlı olarak geç emekli olmasından kaynaklanan zararının giderilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren feshe bağlı hakların ödendiğini, geç emeklilikten doğan isteğin dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürmüştür.
Mahkemece, davalı işveren tarafından sigorta primleri zamanında yatırılmış olsaydı ve işçinin başvurusu halinde 1.6.2004 tarihinde yaşlılık aylığı bağlanabileceği gerekçesiyle 1.6.2004- 30.6.2005 tarihleri arasında ödenebilecek olan yaşlılık aylığı tutarları hesaplatılarak hüküm altına alınmıştır.
Kararı davalı vekili süresi içinde temyiz etmiştir.
Dosya içinde bulunan ve kesinleşen hizmet tespiti davasında, 1994 ve 1996 yılları için davacının sigorta primlerinin eksik yatırıldığı belirlenmiştir. Davacı işçi kesinleşen karar üzerine Sosyal Sigortalar Kurumuna yaşlılık aylığı tahsisi için 6.6.2006 tarihinde başvurmuş ve 28.9.2005 tarihi itibarıyla tespit edilen hizmet süresine göre aylık bağlama kararı verilmiştir.
Davacının talebi, sigorta primleri zamanında yatırılmış olsaydı 25.8.2001 tarihinde emekli olabileceğinden söz edilerek, bu tarih ile emekli olduğu tarihe kadar olan 49 aylık süre için emekli maaşının işverenden tahsiline dairdir. Davacı işçi 2001 yılı içinde eksik primlerinden söz ederek Sosyal Sigortalar Kurumu yaşlılık aylığı tahsisi yönünde talepte
bulunmamıştır. Yine davacı işçi çalıştığı süre içinde, hatta iş sözleşmesinin işverence feshinin ardından Sosyal Sigortalar Kurumuna başvurarak sigortasız çalıştırıldığının tespitini istememiştir. Davacı 24.3.2003 tarihinde hizmet tespiti davası açmış ve bu dava 16.5.2005 tarihinde onanmak suretiyle kesinleşmiştir.
Davacı işçi, sigorta primlerinin zamanında ve tam olarak yatırılmamasına rağmen gerçek durumun tespiti ile gereğinin yapılması yönünde uzun süre yasal yollara başvurmamış, davalıya ait işyerinden ayrıldıktan sonra başka işyerlerinde çalışmış ve 6.6.2005 tarihinde tahsis talep tarihinde bulunmuştur. Davacının tespit edilen hizmet süresi de emeklilik hakları yönünden dikkate alınmıştır. Davacı işçinin 2001 yılında emekli olabileceğinden bahisle emeklilik aylığı talebinin yasal bir dayanağı olmadığı gibi, istek varsayıma dayalıdır. Gerçekten işverence, davacı işçinin sigorta primleri tam olarak yatırılmış olması durumunda dahi, kuruma yaşlılık aylığı tahsisi için hangi tarihte başvuracağı bilinmemektedir. Başka bir anlatımla, davacı işçinin yaşlılık aylığı için pirim ödeme gün sayısının dolduğu gün ilgili kuruma emeklilik için başvuracağı varsayımına dayalı olarak tazminat talebinde bulunulması mümkün değildir. Mahkemece anılan isteğin reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.