Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2009/16917 E. 2010/7427 K. 22.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/16917
KARAR NO : 2010/7427
KARAR TARİHİ : 22.03.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA :Davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini
belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalı işyerinde tıbbi tanıtım temsilcisi olarak çalışan davacının, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili, işyeri çalışanlarının Güneş Sigorta A.Ş.tarafından sağlanan grup sağlık sigortası hizmetinden yararlandığını, davacının sigorta kapsamına girmeyen bir rahatsızlığını, sigorta kapsamında gibi göstererek bu hizmetten yararlanmak için başvurduğunu, bu şekilde menfaat sağlamaya çalıştığını, iş sözleşmesinin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışı nedeni ile haklı olarak feshedildiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece dosya üzerinde hukukçu ve doktordan oluşan bilirkişi heyetinden alınan rapora itibar edilerek, davacının iş akdinin feshine neden olarak gösterilen olayın sigorta şirketi tarafından 4.10.2007 tarihli yazı ile davalı şirkete bildirildiği, evrakın davalı şirket kayıtlarına, 15.10.2007 tarihinde girdiği, davalı şirket tarafından olayla ilgili 18.10.2007 tarihinde davacının savunmasını istendiği, iş sözleşmesinin ise işverence 31.10.2007 tarihi itibariyle feshedildiği, işverence yapılan feshin İş Kanunun 26.maddede öngörülen 6 iş günlük süre içersinde feshin gerçekleştirilmediği, haklı nedene dayanmadığı, ancak davacının sağlık sigortası kapsamına girmeyen tıbbi tedavi için sağlık sigortası kapsamına giren bir tedavi şeklinde gösterilmesini sağlayarak, davalı tarafından sağlanan sigorta şirketinden para tahsili talebinde bulunduğu, bu hususun sigorta şirketince anlaşılması nedeniyle davacıya ödeme yapılmadığı, davacının bu şekilde gerçekleşen eyleminin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış kapsamında sayılması gerektiği, bu davranışının işverenin güvenini sarstığı, işyerinde olumsuzluklara sebebiyet verdiği, feshin geçerli nedene dayandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse
işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
İşçinin davranışlarına dayanan fesih, herşeyden önce, iş sözleşmesinin işçi tarafından ihlal edilmesini şart koşmaktadır. Bu itibarla, önce işçiye somut olarak hangi sözleşmesel yükümlülüğün yüklendiği belirlendiği, daha sonra işçinin, hangi davranışı ile somut sözleşme yükümlülüğünü ihlal ettiğinin eksiksiz olarak tespit edilmesi gerekir. Şüphesiz, işçinin iş sözleşmesinin ihlali işverene derhal feshetme hakkını verecek ağırlıkta olmadığı da bu bağlamda incelenmelidir. Daha sonra ise, işçinin isteseydi yükümlülüğünü somut olarak ihlal etmekten kaçınabilip kaçınamayacağının belirlenmesi gerekir. İşçinin somut olarak tespit edilmiş sözleşme ihlali nedeniyle işverenin işletmesel menfaatlerinin zarar görmüş olması şarttır.
Dosya içeriğine göre davalı işverenin çalışanlarının bazı rahatsızlıklarının tedavilerini üstlenmesi için Sigorta şirketi ile sözleşme imzaladığı, davacının da bu sağlanan sigorta hizmetinden faydalandığı, 22.08.2007 ve 12.09.2007 tarihlerinde rahatsızlığı nedeni ile iki kez tedavi gördüğü ve bu rahatsızlıkları ile ilgili doktorlar tarafından tanzim edilen raporları sigorta şirketine gönderdiği, ancak sigorta şirketinin aynı bölgeye iki ayrı doktor tarafından müdahale edilmesi nedeni ile doktorlardan görüş alarak iki farklı işlem nedeni ile ödeme yapılmayacağını işverene bildirdiği, işveren tarafından davacının savunmasının alınarak feshedildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece dosya üzerinde bilirkişiden rapor alınmış ise de sigorta şirketine gönderilen raporların sahte olup olmadığı, davacının ne şekilde bu raporlar üzerinde oynama yaparak sigorta şirketini yanılttığı ve menfaat temin etmeye çalıştığının araştırılmadığı, bu konuda tedavi yapan ve rapor düzenleyen doktorların tanık olarak anlatımına başvurulmadığı, davacının tedavi gördüğü rahatsızlıkların sigorta kapsamında olup olmadığının açıkça belirlenmediği anlaşılmaktadır. Yukarda açıklandığı gibi davacının somut olarak hangi davranışı ile sözleşme yükümlülüğünü ihlal ettiğinin eksiksiz tespit edilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta belirtilen olgular dikkate alınarak davacının ne şekilde sigorta kapsamına girmeyen bir tedavi için menfaat temin etmeye çalıştığı açıklığa kavuşturulmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22/03/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.