Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2008/24030 E. 2010/9619 K. 06.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/24030
KARAR NO : 2010/9619
KARAR TARİHİ : 06.04.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem,ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma, yıllık izin, vergi
iadesi, ceza olarak kesilen ücret, pasaport harcı, harç parası alacaklarının ödetilmesine
karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 06.04.2010 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Davacı, hizmet sözleşmesini feshettiği sırada aylık net ücretinin 1700 TL olduğunu iddia etmiş; delil olarak tanık beyanı ve ayrıldıktan sonra çalışmaya başladığı işyerinden aldığı ücret miktarını gösteren bir belgeye dayanmıştır. Davalı ise aylık ücret miktarının brüt 550 TL olduğunu savunup imzalı ücret bordroları ibraz etmiştir. Davacının imzaya itirazı olmamıştır.Bordroların imzalı olması gerçek ücret miktarının bordroda belirtilmiş olan miktardan daha fazla olduğunun iddia edilmesine ve ispatına engel değildir. Ancak iddia edilen gerçek ücretin bordroda yazılı olan miktardan daha fazla olduğunun inandırıcı delillerle ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması gerekir. Davacı tanıkları iddia edilen ücret miktarını doğrulamışlarsa da bu konudaki bilgileri duyuma dayalı olup kendi aldıkları ücret miktarları ve işyerinde bordrolarda gerçek ücret miktarının gösterilip gösterilmediği sorulmamış ve bu hususlarda beyanları alınmamıştır. Davacının ücreti hakkında bir açıklamada bulunmamış olan davalı tanıklarından da kendi ücretleri ve bordroların gerçek ücret miktarını yansıtıp yansıtmadığı sorulmamıştır.
Ticaret odasınca davacının asgari ücretin % 10 fazlasını alabileceği bildirilmiştir. Davacının ayrıldıktan sonra çalışmaya başladığı işyerinden aldığı ve yasal kesintileri göstermediği için bordro niteliğinde olmayan belge içeriğine göre yeni işyerinde davacının aylık ücretinin netinin değil brütünün 1700 TL olduğu anlaşılmaktadır. Tüm bu açıklamalara göre gerçek ücret miktarının tesbitine yönelik araştırma ve inceleme eksik, toplanmış olan deliller ise çelişkilidir. Mevcut deliller itibariyle davacının ücret miktarına ilişkin iddiasının sabit olduğunun (kanıtlandığının) kabulüne olanak bulunmamaktadır. Somut olayda gerçek ücretin saptanması bakımından taraf tanıklarının tekrar dinlenerek öncelikle işyerinde ücretlerin bordrolara aynen yansıtılıp yansıtılmadığının ve kendi aldıkları ücret miktarlarının sorulup beyanları tesbit edilmesi, davacı ile aynı işi yapanların meslek odası varsa oradan ücret miktarı sorulması, gerekirse, salt bu konuda bilirkişi görüşüne başvurulması bundan sonra tüm delillerin bir değerlendirmeye tabi tutulması icap etmektedir.
Açıklanan nedenlerle hükmün gerçek ücretin duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması için araştırma ve incelemeye yönelik olarak bozulması gerektiğinden onama kararına katılamıyorum.