Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2008/12349 E. 2010/582 K. 21.01.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/12349
KARAR NO : 2010/582
KARAR TARİHİ : 21.01.2010

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA :Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile izin alacağının ödetilmesine karar
verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, husumet nedeniyle davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı işçi, asıl işveren davalı … Genel Müdürlüğü 2. Bölge Müdürlüğü işyerinde temizlik işlerini ihale ile alan alt işveren… Temizlik Hizmetleri Ltd Şirketinin temizlik işçisi olarak 29.08.2000 ila 30.08.3003 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini; kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacakları için alt işveren… Temizlik Ltd Şirketine karşı Ankara 12. İş Mahkemesinde açtığı 2004/333 E- 2005/222 K karar sayılı davasının kabulüne karar verilerek, alt işveren aleyhine sonuçlandığını, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiğini, ancak alt işverene ulaşmak mümkün olmadığından mahkeme kararı ile kesinleşen işçilik alacaklarını tahsil edemediğini, alacaklarını tahsilini teminen asıl işveren aleyhine bu davayı açmak zorunda kaldığını bildirmiştir.
Davalı … Genel Müdürlüğü cevabında: … 2. Bölge Müdürlüğünün temizlik işlerinin ihale ile … Temizlik Limited Şirketine verildiğini, kendilerinin ihale makamı olduğunu, davacı işçi ile aralarında yapılmış hizmet akdi bulunmadığını, … Temizlik şirketinin elemanı olduğunu, kendilerine husumet düşmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Ankara 12. İş Mahkemesinin dosyasında; davacının işverenin … Temizlik Şirketi olduğunun anlaşıldığı, davacının davalı … Genel Müdürlüğü aleyhine dava açmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı … Genel Müdürlüğüne husumet düşmeyeceği gerekçesiyle husumetten yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararını, davacı işçi temyiz etmiştir.
4857 sayılı İş Kanunun 2/6. maddesinde asıl işveren alt işveren ilişkisi düzenlenmiştir. Alt işveren, bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve görevlendirdiği işçileri sadece bu işyerinde çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise, asıl işveren olarak adlandırılabilir. Bu tanımdan yola çıkıldığında asıl işveren alt işveren ilişkisinin unsurları, iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekir. Alt işverene yardımcı iş, ya da asıl işin bir bölümü, ancak teknolojik nedenlerle uzmanlık gereken işin varlığı halinde verilebilecektir. 4857 sayılı İş Kanununun 2. maddesinde asıl işveren alt işveren ilişkisini sınırlandırılması yönünde yasa koyucunun amacından da yola çıkılarak asıl işin bir bölümünün alt işveren verilmesinde “işletmenin ve işin gereği” ile “teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” ölçütünün bir arada olması gerektiği belirtilmelidir. 4857 sayılı İş Kanununun 2. maddesinin 6. ve 7. fıkralarında tamamen aynı biçimde “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” sözcüklerine yer verilmiş olması bu kararlılığı ortaya koymaktadır.
Somut olayda; Davalı … Genel Müdürlüğü 2. Bölge Müdürlüğünde temizlik işlerini ihale ile alan ve bu işyerinde davacının da temizlik işçisi olarak çalıştığı … Temizlik Şirketi arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu kesinleşen Ankara 12. İş Mahkemesinin 2004/333 Esas ve 2005/222 Karar sayılı dava dosyası içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu dosyada dinlenen tanıklar, davacının … Genel Müdürlüğü 2. Bölge Müdürlüğü işyerinde … Temizlik Şirketinin temizlik işçisi olarak çalıştığını beyan etmişlerdir. Davalı … Genel Müdürlüğünün asıl işveren olarak, alt işverenin sorumlu olduğu alacaklardan sorumluluğu bulunduğundan davanın esasına girilerek yapılacak araştırma ve inceleme sonucunu dava konusu alacaklar hakkında bir karar verilmek gerekirken, mahkemece husumetten dolayı yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.1.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.