Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/993 E. 2023/2278 K. 12.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/993
KARAR NO : 2023/2278
KARAR TARİHİ : 12.04.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Ankara 37. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.05.2022 tarihli ve 2020/523 Esas, 2022/209 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının birinci cümlesi uyarınca 13 yıl 6 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan aynı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (b) bendi, beşinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının birinci cümlesi uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, nitelikli yağma suçundan ise 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bendleri, 168 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (3) numaralı bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının birinci cümlesi uyarınca 5 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2.Ankara 37. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.05.2022 tarihli ve 2020/523 Esas, 2022/209 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 16.01.2023 tarihli ve 2023 /5453 sayılı, bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 28 inci maddesinin uygulanması gerektiğine, yağma suçunun unsurlarının oluşmadığına, yağma suçu yönünden suç kastı ile hareket etmediğine, raporda fiili livata ve tıbben yaralanma olarak değerlendirilebilecek travmatik bulgu olmadığına, raporun mahkemece tartışmaya açılmadığına, değerlendirilmediğine, raporların gözardı edilmesi sanığın 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin beşinci fıkrası gereğince cezanın artırılmasına sebebiyet verdiğine, rapora rağmen şikayetçinin beyanının hükme esas alınmasının hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğuna, şikayetçinin bedeninde DNA veya fiilin gerçekleştiğini gösterir şekilde ize de rastlanmadığına, teşdit uygulanmaması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1.Olay tarihinde şikayetçi Hamidullah yakalanamamış olması sebebiyle hakkındaki soruşturma ayrı yürütülen … isimli şahıs ile birlikte iş bulacakları vaadiyle kandırıp … Mahallesi ** Caddesi ** Apartmanı No : 37/1 … / Ankara adresinde bulunan eve götürmek, burada şikayetçinin el ve ayaklarını bağlayarak üzerinde bulunan cep telefonu ile 90 TL nakit parayı zorla almak, şikayetçiye ailesinden para isteyeceklerini aksi halde kendisini öldüreceklerini, tırnaklarını keseceklerini, kulağını keseceklerini söyleyerek tehdit etmek ve şikayetçinin boğazını sıkıp vücudunun muhtelif yerlerine vurarak darp etmek, olayın meydana geldiği 15.07.2020 – 08.08.2020 tarihleri arasında geçen zaman diliminde şikayetçiye zikredilen adreste bulunan evde bu şekilde zorla tutmak ve şikayetçinin el ve ayakları bağlı vaziyette bulunduğu sırada bir video kaydı yapıp şikayetçinin bu halde görüntülerini çekip ailesine göndermek ve yine aynı zaman dilimi içerisinde muhtelif defalar detayları iddianamede yazılı olduğu şekilde şikayetçiye fiili livatada bulunmak suretiyle işlediğinin şikayetçinin soruşturma aşamasındaki beyanı, sanığın suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik savunmaları, tanıkların soruşturma beyanları, olayın meydana geliş biçimi, şikayetçinin kolluk tarafından yakalanan sanığın tarifi üzerine bahsedilen adreste elleri ve ayakları bağlı şekilde bulunması, dosya içerisinde mevcut adli raporlar ile bu raporlarda şikayetçinin anlatımı ile örtüşen tıbbi bulgular ve şikayetçinin elleri bağlı ve yüzü örtülü şekilde fotoğrafının bulunması, Adli Emanetin 2020/15187 ve 202/12388 sırasında kayıtlı bulunan emanet eşyaları, teşhis tutanağı, şikayetçiye ait video kaydı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından sabit olduğu anlaşılmıştır.
2.Bu itibarla; sanığın nitelikli yağma, nitelikli cinsel saldırı ve nitelikli yağma suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A.Nitelikli Yağma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Sanık hakkında kurulan hükümde, delillerin ve olguların açıklandığı ve ilişkilendirildiği, buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu anlaşılmış, bu kapsamda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

B.Nitelikli Cinsel Saldırı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Şikayetçinin soruşturma aşamasında alınan beyanlarını desteklemeyen doktor raporları, sanığın istikrarlı savunması ve tüm dosya içeriği nazara alındığında sanığın şikayetçiye rızası dışında nitelikli cinsel saldırıda bulunduğuna dair şikayetçinin soyut beyanları dışında delil olmadığından sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmü hukuka aykırı bulunmuştur.

C.Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (B) bendinde açıklanan nedenlerle sanık hakkında cinsel saldırı suçunun sübut bulmaması karşısında 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin beşinci fıkrasının uygulama alanı bulmayacağı anlaşıldığından sözkonusu maddenin tatbik edilmesi suretiyle hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

D.Tebliğname Yönünden
İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinin nitelikli yağma yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilmekle Tebliğname görüşüne bu yönüyle iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
A.Nitelikli Yağma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 22.11.2022 tarihli ve 2022/1127 Esas, 2022/1498 Karar sayılı kararında sanık ve müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

B.Nitelikli Cinsel Saldırı ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (B) ve (C) bölümlerinde açıklanan nedenlerle sanık ve müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin, 22.11.2022 tarihli ve 2022/1127 Esas, 2022/1498 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak ve oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Ankara 37. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
12.04.2023 tarihinde karar verildi.