Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/991 E. 2023/2301 K. 12.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/991
KARAR NO : 2023/2301
KARAR TARİHİ : 12.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

İlk Derece Mahkemesince bozma üzerine verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İstanbul 39. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.05.2021 tarihli ve 2020/593 Esas, 2021/179 Karar sayılı kararıyla sanığın nitelikli yağma suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

2.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 16.11.2021 tarihli ve 2021/1742 Esas, 2021/2318 Karar sayılı kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

3.Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 15.06.2022 tarihli ve 2022/469 Esas, 2022/6161 Karar sayılı kararıyla yağma suçuna ilişkin kısmın “…Mağdurenin aşamalardaki ifadeleri, savunma, raporlar ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında ilk derece mahkemesince sanığın olay gecesi kullandığı taksiye müşteri olarak binen reşit mağdureyi güzergah dışında götürdüğü ıssız yerde alıkoyup zorla cinsel ilişkiye girdikten sonra direncini kırdığı mağdurenin elindeki 200 TL parayı alması şeklinde sübuta eren eylemi nedeniyle müsnet suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken oluşa uygun düşmeyen gerekçeyle beraat hükmü kurulması karşısında anılan karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi,…” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Bozma kararı üzerine İstanbul 39. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.11.2022 tarihli ve 2022/330 Esas, 2022/364 Karar sayılı kararıyla sanığın nitelikli yağma suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 17.01.2023 tarihli ve 6-2023/1612 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanığın Temyiz İstemi
Müsnet suçu işlediğine dair hiçbir bulgu olmadığına, suçu kabul etmemekle birlikte yargılama aşamasında iddia edilen zararı karşıladığına, dosyanın detaylı şekilde incelenerek beraatine karar verilmesi gerektiğine ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara yöneliktir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Kararın kanun ve hakkaniyete aykırı olduğuna, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına, adlî tıp raporu ile tanık ve katılan ifadelerinin çelişip, sanığın beyanlarının tutarlı olduğuna, katılanın tutarsız ifadesi dışında hiçbir delil bulunmadığına, kabul anlamına gelmemekle birlikte yargılama sırasında zararın giderildiğine ve değer azlığı nedeniyle cezadan indirim yapılması gerektiğine ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyiz kapsamına göre;
İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1.Yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; iddianame, sanık savunması, katılan beyanı, Adli Tıp Raporu, Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen rapor, teşhis tutanağı ile tüm dosya içeriğinden; olay günü katılanın yolcu olarak sanığın taksisine bindiği, sanıktan kendisini Samatya Sahiline götürmesini istediği, ancak sanığın katılanı araçla dolaştırdığı, aradan zaman geçince katılanın “Beni nereye götürüyorsun çok dolaştırdın” dediği, sanığın da “Kafana takma merak etme” dediği, bunun üzerine katılanın “Tamam sahile gitmiyorum beni Zeytinburnuna götür” dediği, sanığın katılanı Arnavutköy’e getirdiği, katılanın burada sanıktan durmasını istediği, caddede durdukları, katılanın araçtan inerek tuvalet ihtiyacını karşılamak istediğini söylediği, ormanlık alana doğru giderken sanığın da katılanın peşinden giderek elini tuttuğu, yere yatırdığı, yumruk attığı, çenesini sıktığı, tokat attığı ve üzerine çıkarak öpmeye başladığı, katılana da “Öp beni, öpüş benimle, seni istiyorum” dediği, yapmaması için katılanın sanığa yalvardığı, sanığın eylemlerine devam ederek vajinasına cinsel organını sokmak suretiyle katılana cinsel saldırıda bulunduğu, saatin geç olması nedeniyle katılanın sanıktan kendisini eve götürmesini istediği, sanığın bunun için para istediği ve katılanın elinde bulunan 200 TL parasını zor kullanarak aldığı, katılanın aşamalardaki samimi beyanları, beyanlarıyla uyumlu adli raporu dikkate alındığında sanığın savunmasının kendisini suçtan ve cezadan kurtarmaya yönelik olduğu, sanığın taksisine müşteri olarak binen katılanın araçtan inmesini engelleyip istemediği yere zorla götürerek, kaçmaya çalıştığı ormanlık alanda cinsel saldırıda bulunduktan sonra direncini kırarak katılanın elindeki 200 TL parayı zorla aldığı, böylece üzerine atılı gece vakti yağma suçunu işlediği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmıştır.

2. Suç tarihi itibariyle Uyap Sisteminden alınan güneşin doğuş ve batış çizelgesinin incelenmesi neticesinde olayın gece vaktinde gerçekleştiği tespit edilmiştir.

3. Suçun işleniş biçimi ve suç konusunun önem ve değerine göre sanığa asgari hadden ceza verilmiştir. Kovuşturma aşamasında katılanın zararının giderildiği anlaşıldığından cezasında indirim yapılmıştır. Cezanın geleceği üzerindeki olası etkisi nazara alınıp 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 nci maddesinin birinci fıkrası gereği cezasından indirim yapılmak suretiyle hüküm kurulduğu belirtilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Mahkemenin gerekçesi ile tüm dosya kapsamına göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğundan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Ancak; Mahkemece kurulan hükümlerin Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda gerekçe bölümünde sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle indirim hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle Anayasanın 141 inci maddesi ve 5271 sayılı Kanun’un 230 uncu maddesinin birinci fıkrasına muhalefet edilmesi hukuka kesin aykırılık olarak saptanmıştır.

3. Bozma nedenine göre Tebliğname’de onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul 39. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.11.2022 tarihli ve 2022/330 Esas, 2022/364 Karar sayılı kararına yönelik sanık ve müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oybirliği ile BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca İstanbul 39. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza

Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

12.04.2023 tarihinde karar verildi.