YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/953
KARAR NO : 2023/2469
KARAR TARİHİ : 26.04.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.04.2022 tarihli ve 2021/322 Esas, 2022/140 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, üçüncü fıkrasının (c) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 30.11.2022 tarihli ve 2022/2540 Esas ve 2022/1676 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafii Temyiz İsteminde Özetle
Kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, istinaf kararının gerekçesiz olmasının adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini, mağdurenin beyanlarının çelişkili olduğunu, hukuka uygun olmayan izinsiz ses, görüntü ve video kayıtlarının delil olarak kullanılamayacağını, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu, ifade ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk derece mahkemesi gerekçesinde; ”Sanık …’nın, katılan … ile evli oldukları, mağdur …’nun ise katılan …’in öz kızı sanık …’un da üvey kızı olduğu, mağdur, katılan ve sanığın hep birlikte aynı evde yaşadıkları, sanığın 2021 Nisan ayında katılan …’in uyuduğu bir anda, mağdur ile birlikte oturma odasında bulundukları esnada, mağdurun omzuna elini koyduğu, sonrasında mağdura hangi tür müzikleri dinlendiğini sorduğu, mağdurun da telefonundan sanığa izlediği klipleri gösterdiği, bu sırada sanığın elini mağdurun omzundan göğüs bölgesine indirdiği ve mağdurun kıyafetinin üzerinden göğsünü okşamaya başladığı, sonrasında sanığın elini mağdurun kıyafetinin boyun kısmından içeri sokarak mağdurun göğüslerini okşamaya başladığı ve sıktığı, cinsel bölgesinin üst kısmına dokunduğu, mağdura “çok güzelsin, sen hiç porno izliyor musun, mastürbasyon yapıyor musun?” diye sorduğu, mağdurun rahatsız olduğunu, dokunmamasını belirterek sanığın yanından kaçarak tuvalete gittiği, tuvaletin kapısını kilitlediği ve burada bir müddet bekledikten sonra odasına geçtiği, bu olaydan yaklaşık 1 hafta sonra katılan …’in evde bulunmadığı bir anda sanığın mağdurun odasına girdiği ve mağdura beraber film izlemeyi teklif ettiği, mağdurun kabul etmemesi sonrasında mağdurun kulağının altından boyun kısmından bir defa öptüğü, mağdurun sanığın yanından ayrılarak tekrar tuvalete kaçtığı ve tuvaletin kapısını kilitlediği, açılan kapı sesinden annesi katılan …’in geldiğini anlaması sonrasında tuvaletten çıktığı, mağdurun sanığın eylemlerini 24/04/2021 tarihinde tanık ….’a telefonda anlattığı ve tanığa sanığın eylemleriyle alakalı mesajlar attığı, sonrasında 26/04/2021 tarihinde sahur vakti annesi … ile oturdukları anda sanıktan nefret ettiğini söylemesi üzerine annesi olan katılanın nedenini sorması sonrasında sanığın kendisine istismarda bulunduğunu annesi olan katılana anlattığı olayda;
Sanık …’nın telefonu üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 03/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda, sanığın katılan … ile olan 27/04/2021 tarihli whatsapp görüşmelerinde “nasıl bir gafletin içine girdiğimi çözemiyorum, ancak seninle biraz konuşursak iyi olacak sözcükler kafi gelemiyor pişmanlığımı anlatmaya, nasıl bu hale geldim bilemiyorum inan ki, bana yaptıklarına kızamıyorum, kabuslar yaşattım sana çok üzgünüm hem de çok, bak şu an tahmin edemeyeceğin kadar vicdan azabı yaşıyorum, konuşmak istemiyorum seninle içini açmak yürekten anlatacağım olup biteni, tövbe istiğfar edeceğim, doktor yardımı da alacağım, sen nasıl istersen öyle olacak” şeklinde mesajlarının olduğunun tespit edildiği,
Her ne kadar sanık savunmasında mağdura cinsel içerikli bir dokunuşunun olmadığını, şaka amaçlı bazen …’ye dokunduğunu savunmuş ise de, mağdurun aşamalarda alınan istikrarlı beyanları, olaydan sonra okul arkadaşı olan tanık ….’ye sanığın eylemlerini anlatması ve tanık ….’nin alınan beyanında mağdurun olayı kendisine anlattığını doğrulaması, mağdurun sonrasında annesi …’in sanıktan neden nefret ettiğini sorması üzerine sanığın eylemlerini annesine anlatması, katılan …’in mağdurdan olayı öğrenmesi üzerine sanıkla yaptığı görüşmede sanığın; pişmanlık duyduğunu, doktor yardımı alacağını, vicdan azabı çektiğini, tövbe edeceğini, belirtmesi ile katılan …’in sanıkla konuşmasında sanığın kendisine eylemlerini itiraf ettiği şeklindeki beyanı ve dosyaya sunduğu mesaj içerikleri ile olayın ortaya çıkış şekli bir arada değerlendirildiğinde sanığın kendisini suçtan kurtarmaya yönelik beyanlarına itibar edilmeyerek, sanık …’nın üzerine atılı çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği sabit olduğundan eylemine uyan TCK’nun 103/1-1.cümlesi uyarınca cezalandırılması gerektiği, sanığın mağdurun önce omuzuna elini koyması, sonrasında göğüslerini elbisesi üzerinden okşaması ve devamında kıyafetinin içine elini sokarak okşaması, cinsel organın üst kısmına dokunması şeklindeki eylemlerinin ani ve kesintili olmaması ve devamlılık arz etmesi dolayısıyla sarkıntılık düzeyinde kalmadığının kabul edilmesi gerektiği, sanığın eylemini üvey kızı olan mağdura yönelik işlendiği anlaşıldığından verilen cezanın TCK’nun 103/3-c maddesi uyarınca yarı oranında artırım yapılması gerektiği, sanığın mağdura karşı eylemini değişik tarihlerde birden fazla işlediği anlaşıldığından cezasından TCK’nın 43/1. maddesi gereğince takdiren 1/4 oranında artırım yapılması gerektiği, sanık savunması, mağdur, müşteki ve tanık beyanı, bilirkişi raporu ile dosyada mevcut tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilmek suretiyle sonuç ve kanaatine varılarak” hüküm kurulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunup bulunmadığına yer verilir.
IV. GEREKÇE
Mağdurenin aşamalarda, olayın birden çok işlendiğine dair beyanlarının çelişkili olduğu, olayı anlattığı tanık ….’nin söz konusu olayın birden çok işlendiğine dair beyanının olmadığı, mağdurenin annesinin kendisine anlattığı olayda tek olaya vurgu yaparak ayrıntılarıyla anlattığını beyan ettiği, mesajlar ve ses kaydı çözümlerinde de birden fazla olaydan söz edilmediği ve ilk derece mahkemesinin zincirleme suç hükümlerini uygulamasına neden olan ikinci eyleme ilişkin kabulünün yerinde olmadığı gözetilmeyerek 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi uygulanması suretiyle fazla ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 30.11.2022 tarihli ve 2022/2540 Esas, 2022/1676 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
26.04.2023 tarihinde karar verildi.