Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/9026 E. 2023/6312 K. 12.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/9026
KARAR NO : 2023/6312
KARAR TARİHİ : 12.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/365 E., 2023/369 K.
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, İlk Derece Mahkemesinde silahların eşitliği ve çekişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda savunmaya yeterli imkânın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunmayı kullanabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.12.2022 tarihli ve 2021/369 Esas, 2022/436 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve son cümlesi, 103 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendi, 103 üncü maddesinin dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 30 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 27.04.2023 tarihli ve 2023/365 Esas, 2023/369 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanığın Temyiz İstemi
Boşandığı eşi olan mağdurenin annesinin yönlendirmesi ile iftirada bulunulduğuna, olayların akabinde mağdurenin yanında üç – dört yıl kalmaya devam ettiğine, mağdurenin kızlığının başka bir ilişkiden dolayı bozulduğuna ve mağdurenin erkek arkadaşı tanık Yener’in evinde üç gün kalıp burada mağdurenin kız olmadığını Yener’in anlaması üzerine kavga ettiklerinin mağdure ifadesi ile sabit olduğuna, somut delil veya tanık olmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Suçun sübut bulmadığına, somut delil olmadığına, mağdurenin annesi tarafından yönlendirilmesi nedeniyle bu şekilde iddialarda bulunduğuna, bu durumun tanık … beyanı ile sabit olduğuna, eylemin ertesi günü yatakta kan olması gerekirken olmadığına, takdiri indirim maddesinin uygulanması gerektiğine ve şüpheden sanık yararlanır evrensel ilkesi gereğince beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkemece ”…mağdur beyanı, katılan beyanı, ATK raporu, tanık anlatımları, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; katılan … ile …’un 1996 yılından itibaren karı-koca olarak aynı çatı altında yaşamaya başladıkları, 25/09/2020 tarihinde resmi nikah kıydıkları, evliliklerinden 08/05/2005 doğumlu mağdur … ile 01/08/2007 doğumlu …’un dünyaya geldiği, … 6. Aile Mahkemesi 2016/191 Esas, 2016/245 Karar sayılı ilamı ile; 24/03/2016 tarihinde davacı … ile davalı … …’un anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği, bu kararın 08/04/2016 tarihinde kesinleştiği, müşterek çocuklar … ile …’nin velayetlerinin baba …’a verildiği, çocuklar … ve …’ın babaları ile birlikte bir müddet … Mahallesi 1128 Sokak 33/2 sayılı adreste …’da yaşadıkları, sonrasında (resmi mernis/ADKS kayıtlarına uygun olan) … … Mahallesi 83031 sokak No:29 İç Kapı No:1 …/… sayılı adreste ikamet ettikleri, mağdur …’ın şikayetine konu tüm eylemlerinin bu ikamette gerçekleştiği, mağdur …’ın aşamalarda birbiri ile örtüşen, zaman, mekan ve fiile ilişkin ayrıntılı anlatımlarda bulunduğu, olayların genellikle gece 12-1 veya 2-3 arası olduğunu söylediği, 6 fiile ilişkin tarif yaptığı, ilk olarak 08/04/2016 tarihinde mağdur … ve kardeşi …’nin babaları olan Sanık … ile yaşamaya başladıktan hemen sonra sanık …’in kızı …’a elleri ile dokunmaya başladığı, kıyafetinin içinden elini sokmak sureti ile göğsünü ellediği, ön ve arka özel bölgesini ise kıyafetinin dışından ellediği, bu eylemlerin 1 ay kadar devam ettiği, tarif edilen bu eylemin TCK 103/1,43 kapsamında kaldığı, ikinci olarak; bir gece uyuduğu esnada sanığın kendisini yatak odasına götürdüğü, bu sırada …’nin uyumakta olduğu, boğazına bıçak dayadığı, bağırma seni öldürürüm diyerek ağzını kapattığı, mağdur …’ın üzerini soyduğu, sanığın kendisinin de üzerini soyduğu, cinsel organını mağdurun ön özel bölgesine sokmak sureti ile cinsel istismar eyleminde bulunduğu, mağdurun kanamasının olduğu, sanıktan da sıvı bir şeyler geldiğini gördüğü, sanığın ‘ bu olayı kimseye söylemeyeceksin, yoksa seni ve kardeşini öldürürüm.’ dediği, bu eylemin TCK 103/2,3-c, 103/4 kapsamında kaldığı, üçüncü olarak; ikinci olaydan 1 ay sonra sanığın gece vakti yanına gelerek banyoya gireceksin dediği, mağdurun istemediği, bunun üzerine sanığın sinirlendiği ve kardeşi … ile mağdur …’ı alarak arabaya bindirdiği, ıssız bir yere götürüp tekrar geri getirdiği, mağdurun korktuğu ve bir şey diyemediği, mağdur …’ı banyoya soktuğu, çırılçıplak soyarak yıkadığı, yıkarken ön ve arka özel bölgesini ve göğüslerini okşadığı, tariflenen bu eylemin TCK 103/1 kapsamında kaldığı, dördüncü olarak; üçüncü olaydan 1 ay kadar sonra yatak odasında gece vakti kendisini soyduğunu, cinsel organını ön özel bölgesine soktuğu, eylemin TCK 103/2,3-c kapsamında kaldığı, beşinci olarak; dördüncü olaydan iki-üç hafta sonra aynı evde yatak odasında üzerini soyarak cinsel organını ön özel bölgesine soktuğu, eylemin TCK 103/2,3-c kapsamında kaldığı, altıncı ve son olarak ise; sanığın cezaevine girmeden önce( 14/02/2017 tarihinden önce), “benimle cinsel ilişkiye gireceksin” dediği, mağdurun istemediğini sanığa söylediği, bunun üzerine sanığın mağduru yatağa yatırarak soyduğu, cinsel organını ön özel bölgesine soktuğu, bu eylemin TCK 103/2,3-c, 103/4 kapsamında kaldığı, tariflendiği şekilde gerçekleşen 6 eylem olduğu sabit kabul edilmiştir.” şeklindeki gerekçeyle hüküm kurulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmamıştır.

IV. GEREKÇE
1. Sanık hakkında kurulan hükümde, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmiştir.

2. Sanık hakkında kurulan hükümde, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında takdiri indirim nedeni uygulanmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirildiği ve yerinde, yeterli ve kanunî gerekçeye istinaden sanık hakkında takdiri indirim nedeni uygulanmamasına karar verildiği anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. İlk Derece Mahkemesince mahkumiyet hükmü kurulurken temel cezanın doğrudan 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin üçüncü cümlesine göre belirlenmesi gerekirken aynı maddenin birinci cümlesine istinaden temel cezanın belirlenmesinin ardından üçüncü cümleye göre ceza tayin edilerek kademeli uygulama yapılması, sonuç ceza miktarının doğru tayin edilmesi nedeniyle bozma nedeni yapılmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 27.04.2023 tarihli ve 2023/365 Esas, 2023/369 Karar sayılı kararında sanık ve müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda eleştiri nedeni dışında hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 9. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

12.10.2023 tarihinde karar verildi.