Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/9023 E. 2023/6184 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/9023
KARAR NO : 2023/6184
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/53 E., 2023/116 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edildi.

Sanık müdafiinin kanuni süresinden sonra yaptığı duruşmalı inceleme talebinin 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12.05.2022 tarihli ve 2022/183 Esas, 2022/208 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi, 3 üncü fıkrasının (c) bendi, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 18 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluklarına dair karar verilmiş,

2. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi’nin, 24.06.2022 tarihli ve 2022/978 Esas, 2022/1027 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş,

3. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi kararının, sanık müdafii ile katılan mağdure vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 05.12.2022 tarihli ve 2022/13128 Esas, 2022/10915 Karar sayılı kararı ile, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-a ve 5271 sayılı Kanun’un 202 nci maddesi uyarınca yabancı uyruklu olup, yeterince Türkçe bilmemesi nedeniyle aşamalarda tercüman ile beyanı alınan sanığa, 12.05.2020 tarihli son celsede tercüman görevlendirilmesi gerektiği gözetilmeden son sözlerinin sorulup savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle hüküm kurulması karşısında istinaf başvurusunun kabulü gerekirken yazılı şekilde esastan reddine hükmedilmesinin kanuna aykırı olduğundan bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş,

4. Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 16.03.2023 tarihli ve 2023/53 Esas, 2023/116 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi, üçüncü fıkrasının (c) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 18 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluklarına dair karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık ve Müdafiinin Temyiz İstemi
Özetle, sanığın suçu işlediğine dair yeterli delil olmadığına, katılanın başka ülkeye yerleşebilmek için burada tehlike altında olduğunu öne sürdüğüne, Kanada’ya iltica etmek istediğinden iftira attığına, mağdure beyanlarının çelişkili olduğuna, uygun paketlenmedi diye iade edilen kriminal bulgular üzerinden inceleme yapıldığından delil mahiyetini yitirdiğine ve hükme esas alınamayacağına, kabul edilen eylemin de sarkıntılığı aşmadığına, suçun zincirleme şekilde işlenmediğine, takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması ve bu hususta gösterilen gerekçenin hukuka aykırı olduğuna ve dilekçesinde yer alan diğer hususlara ilişkindir.

B. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi
Dosya kapsamındaki raporlar ve tanık anlatımı ile sanığın katılan mağdureye karşı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediğinin sabit olduğuna, indirim yapılmadan ve alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesine yöneliktir.

C. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Suçun vasfı ve işleniş şekli itibariyle temel cezanın üst hadden verilmemesinin kararın bozulmasını gerektirdiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
Katılan mağdurenin sanığın kızı olduğu, 18.10.2021 tarihinde sanığın gece 02:30 sıralarında katılan mağdurenin odasına girerek kıyafetlerini çıkarttığı, pantolonunu dizine kadar sıyırdığı, cinsel organını katılan mağdurenin özel bölgesine sürttüğü, bu sırada annesi olan katılan …’nin uyanarak eşi olan sanığın yanında olmadığını fark ettiği, katılan mağdurenin yattığı odaya giderek ışığı açtığında, sanığın üzerinde tişört bulunduğunu, altındaki eşofmanın ve külotunun bacaklarına kadar indirilmiş olduğunu, sanığın katılan mağdurenin üzerine uzanmış olduğunu, cinsel organının kızının cinsel organı içinde olduğunu görerek bağırdığı, sabaha kadar kızının başında bekleyerek sabah 07:40 sıralarında polisi aradığı, katılan mağdurenin olayın ardından Cumhuriyet savcılığında verdiği beyanlarında babası olan sanığın istismarının üç yıldır devam ettiğini, korktuğu için kimseye söyleyemediğini beyan ettiği, katılanın çocuk izlem merkezindeki muayenesi sırasındaki beyanlarında da, sanığın annesi evde yokken ya da gece saatlerinde, dokunma, sürtünme ve öpme şeklinde eylemlerde bulunduğunu, bazen kıyafetlerini çıkartarak özel bölgesine cinsel organını sürttüğünü, bazen de kıyafetleri üzerinden dokunduğunu, babasından sıvı geldiğini, bazen dudağından öptüğünü, bazen göğüslerinin ucuna dokunarak emdiğini beyan ettiği; sanığın, dizleri ağrıdığı için gece kalkıp dolaştığını, kızının odasına girdiğini, kızının cep telefonu ile oynaması sebebi ile ona kızdığını, tekrar kendi yatak odasına geldiğinde eşinin yatakta olmadığını, nerede olduğunu bilmediğini, sabaha kadar eşinin yanına yatmak için gelip gelmediğini de bilmediğini, sabah 07:00’de uyandığında eşinin evin içinde geziniyor olduğunu, kendisine “kızıma cinsel tacizde bulundun” dediğini beyan ettiği göz önüne alındığında, katılan …’nin olayın meydana gelmesi sonrasında olanlar ve şikayet için polisleri aradığı saat için sanığın beyanlarındaki katılanın yatakta olmadığına, sabah kendisine kızına tacizde bulunduğunu söylediğine dair beyanlarının uyumlu olduğu, katılan mağdure hakkında düzenlenen adli görüşme raporundan da katılan mağdurenin aynı şekilde beyanda bulunduğunun anlaşıldığı, katılanın babası olan sanığın cinsel organından beyaz bir sıvı geldiğini gördüğünü beyan ettiği, katılanın olay günü giymiş olduğu iç çamaşırlarında ve kıyafetlerinde yapılan incelemelerde erkek genotipinin bulunduğu anlaşılmış,
Katılan mağdure ile babası olan sanık arasında veya mağdurun annesi olan katılan … ile sanık arasında herhangi bir husumet bulunmaması, katılan mağdurenin beyanlarının tüm aşamalarda genel hatları ile tutarlı olması, olayın akabinde katılan …’nin sanığın eylemlerini görerek sabah erken saatlere kadar uyumayıp bekleyerek, sabah ilk iş olarak sanık hakkında şikayette bulunması, sanığın savunmalarının hayatın olağan akışına aykırı olması ve katılan mağdurenin beyanları ile erkek genotipinin bulunduğuna ilişkin kriminal raporunun birbirini destekler mahiyette bulunması göz önüne alındığında, mağdurun beyanlarına itibar edilerek sanığın söz konusu eylemleri 2018 yılından itibaren bir çok kez gerçekleştirdiği sabit kabul edilmiş,
Sanığın mağdura yönelik dudağından öpme, göğüslerine dokunma, cinsel organını katılan mağdurenin cinsel organına sürtme şeklindeki ani hareket olarak sayılmayacak davranışlarının, süreklilik içeren eylemler olması sebebi ile sanığın eyleminin sarkıntılık düzeyini aştığı, katılanın olayın ilk başladığı 2018 yılında on iki yaşından küçük olması, zincirleme şekilde işlenen suçlardan ağır olan suçtan artırım yapılması gerektiği göz önüne alındığında, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fırkasının üçüncü cümlesindeki suçun oluştuğu Mahkemece sabit kabul edilerek temel ceza olarak hükme esas alındığı görülmüş, olayın meydana geliş şekli, sanığın ısrarlı bir şekilde üç yıl boyunca eylemine devam etmiş olması, yargılama sırasında herhangi bir pişmanlığının bulunmaması nedenleri ile takdiren hakkında 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi dikkate alınarak, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, sanığın kastının ağırlığı, amaç ve saiki gözönüne alınarak temel ceza tayin edilmiştir.

IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ve yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçede açıklanan nedenlerle, Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.03.2023 tarihli ve 2023/53 Esas, 2023/116 Karar sayılı kararında sanık ve müdafii, katılan Bakanlık ile katılan mağdure vekilleri tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesine, gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.10.2023 tarihinde karar verildi.