Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/8978 E. 2023/6544 K. 19.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/8978
KARAR NO : 2023/6544
KARAR TARİHİ : 19.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/19 E., 2023/155 K.
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 07.09.2021 tarihli ve 2019/505 Esas, 2021/308 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun)103 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 13 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunlukları ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, cinsel taciz ve şantaj suçlarından ayrı ayrı beraatine karar verilmiştir.

2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesinin, 21.12.2021 tarihli ve 2021/828 Esas, 2021/1697 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, şantaj ve cinsel taciz suçlarından kesin olmak üzere, esastan reddine karar verilmiştir.

3. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesinin, 21.12.2021 tarihli ve 2021/828 Esas, 2021/1697 Karar sayılı kararının, katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafileri tarafından temyizi üzerine Dairemizin 13.10.2022 tarihli ve 2022/3177 Esas, 2022/9014 Karar sayılı kararı ile; mağdurenin suç tarihindeki gerçek yaşının saptanması için bozulmasına ve dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.05.2023 tarihli ve 2023/19 Esas, 2023/155 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 13 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 14.06.2023 tarihli ve 9-2023/68155 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafilerinin Temyiz İstemi
Suçun sübut bulmadığına, somut delil olmadığına, sanığın mağdurenin daha önce kardeşi ile ilişki yaşadığını söylediği ve ayrıldığı için aralarında husumet oluştuğuna, mağdure, katılan … tanık beyanlarının birbirleri ile çelişkili olduğuna, eksik soruşturma ve kovuşturma sonucu hüküm kurulduğuna, sanığın mağdurenin yaşı konusunda hataya düştüğünü ve sanığın eyleminin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğunun değerlendirilmesi gerektiğine ilişkindir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Üst hadden, takdiri indirim maddesi uygulanmaksızın hüküm kurulması gerektiğine ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Bozulmasından Sonra Yapılan Yargılama Sonucunda İlk Derece Mahkemesince; Mağdure ve sanığın İnstagram uygulaması üzerinden tanıştıkları, kısa sürede sevgili oldukları, instagram uygulaması ve cep telefonu üzerinden konuştukları, mağdurenin olay tarihi olan 14.02.2018 tarihi itibariyle on dört yaşında olduğu, sanığa liseye gittiğini ve on dört yaşında olduğunu söylediğini, sanığın Hakkari’de uzman erbaş olarak görev yaptığı ve olay günü mağdurenin Ankara’daki evine mağdurenin rızası ile gelerek oturmaya başladıkları, otururken sanığın mağdureyi öptüğü, daha sonra mağdureyi odasına götürdüğü yüzünü tavana bakacak şekilde yatağa yatırdığı alt kıyafetlerini çıkardığı, mağdurenin üst kıyafetini sıyırarak göğsünü, boynunu öptüğü ve okşadığı, dudağını öptüğü, sanığın da ceketini çıkarttığı, mağdurenin ön cinsel bölgesini öptüğü ve (mağdurenin anlatımına göre) sanığın eline tükürerek bunu cinsel organına sürdüğü ve daha sonra arkadan anal yoldan organ girecek şekilde istismar ettiği, bu sırada fiziksel zorlama ve sıkma olmadığı, sanığın mağdureyi konuşarak ikna ettiği ve mağdurenin rızasıyla olayın gerçekleştiği sonuç ve kanaatine varılmış ve Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yapılan araştırmada mağdurenin hastane doğumlu olmadığının anlaşılması karşısında mağdurenin suç tarihindeki kemik yaşı tespiti istenmiş ve Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Başhekimliği’nce mağdurenin suç tarihi olan 14.02.2018 tarihi itibarıyla kemik yaşının on beş yaşını tamamlamamış kadın kemik yaşı ile uyumlu olduğu bildirilmiştir.
2. Mahkeme; sanığın aşamalarda değişen suçtan kurtulmaya matuf savunmaları, mağdurenin ise uzman görüşü ve adli tıp raporuna göre itibar edilebilir nitelikte, ısrarlı ve özü itibariyle tutarlı anlatımları ile bu ifadeleri destekleyen 02.04.2018 tarihli Adli Tıp Raporunu birlikte değerlendirerek olayın mağdurenin anlatımına göre rızası ile gerçekleştiği ancak mağdurenin suç tarihinde on beş yaşını tamamlamadığı ve bu nedenle hukuken rızası da geçerli olmadığı nazara alınarak sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hüküm kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
1. Sanık ile mağdurenin internet üzerinden tanıştıktan kısa bir süre sonra biraraya gelmesi, sanığın mağdurenin yaşının küçük olduğunu bilmediği yönündeki savunması ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, olayda 5237 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulama koşullarının bulunup bulunmadığı tartışıldıktan sonra hükme varılması gerekirken bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın eksik gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Bozma sebebine uygun olarak Tebliğnamede onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.05.2023 tarihli ve 2023/19 Esas, 2023/155 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafileri ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazıları yerinde görüldüğünden hükmün, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

19.10.2023 tarihinde karar verildi.