Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/8962 E. 2023/6678 K. 24.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/8962
KARAR NO : 2023/6678
KARAR TARİHİ : 24.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/77 E., 2023/247 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanığın temyiz istemi yönünden; usulüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı temyiz sebebi içermeyen dilekçe ile temyiz isteminde bulunduğu belirlenmiştir.

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edildi, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.12.2022 tarihli ve 2022/195 Esas, 2022/446 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, üçüncü fıkrasının (d) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 07.04.2023 tarihli ve 2023/77 Esas, 2023/247 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafileri ile katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafilerinin Temyiz İstemleri
Özetle, eksik inceleme ile, delil durumu göz ardı edilerek, gerekçesiz şekilde karar verildiğine, mağdurenin beyanlarının çelişkili olduğuna, somut delil bulunmadığına, mağdurenin beyanlarına dair kamera kayıtlarının yeniden izlenerek beyan delilin değerlendirilmesi gerektiğine, sanık ile arasında husumet bulunmayan tanık ….’nin kovuşturmada sanığa iftira attığına dair beyanda bulunduğuna, sanığın tevilli ikrar sayılabilecek bir kabulü bulunmadığına, zincirleme suç hükümleri uygulanan olayların soyut iddiadan ibaret olduğuna, sanığın arabasına mağdure ile birlikte binen öğrencilerin dinlenmesi talebinin reddedildiğine, tanık olarak dinlenen ….’nın tanıklık sıfatı bulunmadığına, tanık …. ve ….’nın anlatımlarının çelişkili olduğuna, mağdurenin Çocuk İzlem Merkezindeki (ÇİM) ifadesi ile ifade tutanağı arasında çelişki olduğuna, mağdurenin olay tarihindeki yaşının, anne-babasının kovuşturmada şikayetçi olmamasının, tanıkların kovuşturmadaki beyanlarının dikkate alınmadığına, tanık …., … ile sanık arasında husumet bulunduğuna, şikayet yokluğunun dikkate alınmasına oluşan şüphenin sanık lehine değerlendirilerek beraat kararı verilmesi gerektiği ile dilekçelerinde yer alan diğer hususlara ilişkindir.

B. Sanığın Temyiz İstemi
Verilen kararın üst mahkeme Yargıtay’a taşınması talebinden ibarettir.

C. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Mahkemenin kabulüne göre sanık hakkında alt sınırdan ceza verilmesi ile takdiri indirim hükümlerinin uygulanmasının, vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkemece, sanığın mağdurenin öğrenim gördüğü lisede tarih öğretmeni ve müdür yardımcısı olarak görev yaptığı, 25.11.2021 günü sınıfa gelerek mağdure ve tanık ….’yı çağırdığı, üç kişi halinde okulun yemek dağıtılan bodrum katında bulunan odasına gittikleri, sanığın bu odada kimsenin bulunmadığı sırada, mağdureye sarıldığı ve onu yanağından (boynundan) öptüğü, bu durumu aynı okulda öğretmen olarak görev yapan tanık ….’nin de gördüğünün anlaşıldığı,
Mağdurenin çocuk izlem merkezi beyanında, sanığın okulun açılmasından sonra kendisini odasına çağırdığını (müdür yardımcısı odası), burada ayakta iken ve otururken sarıldığı, yanağından ve boynundan öptüğü, göğsüne ve özel bölgesine kıyafeti üzerinden ve altından okşama şeklinde dokunduğu, pantolonunun üzerinden kalçasına da dokunduğu bu olayın yaklaşık on dakika sürdüğü, ikinci olayın cumartesi günü yaşandığı ve saat 12:20 sıralarında hafta sonu etüt sonrası, araba ile evine götürmek istediği, mağdurenin evlerinin sanığın yolunun üzerinde olması nedeniyle bunu kabul ettiği, eve götürürken elini mağdurenin pantolonunun içerisine soktuğu, özel bölgesine dokunduğu ve “zıbının açılıyor mu?” şeklinde sorduğu, mağdurenin de açılmadığını söylediği, daha sonra göğsüne dokunduğu, dudağından öptüğü, elini tutarak kendi özel bölgesine pantolonunun üzerinden ve içinden dokundurduğunu, bu şekilde farklı zamanlarda odasında dört, arabada iki defa olmak üzere aynı şeyleri yaptığını belirttiği,
İddiaya konu olayın meydana geldiği okulda yemekhane olarak bilinen ve yemek firması tarafından dağıtıma hazır şekilde getirilen/teslim edilen yemeklerin dağıtıldığı bodrum katta yer alan bir odanın bulunduğu, bu dağıtım için firma görevlilerinin veya okulun aşçısının bulunmadığı, yemek dağıtımının öğrenciler tarafından yapıldığının anlaşıldığı,
25.11.2021 günü tanık …. ve mağdurenin bir arada bulundukları sırada sanığın sınıfa gelerek mağdure ve tanık ….’yı çağırdığı, birlikte yemeklerin dağıtıldığı odaya indikleri (tanık ….’nın beyanı çerçevesinde bu husus sabit bulunmaktadır. Yine kamera görüntülerinde kimliği tespit edilemeyen şahıs olarak belirtilen öğrencinin tanık …. olduğu anlaşılmıştır.), bu andan itibaren sanık, mağdure ve tanığın yemeklerin dağıtıldığı odanın bulunduğu koridordaki kamera açısına girdikleri, sanığın tanık ….’ya ileride bulunan odanın anahtarını verdiği ve açmasını istediği ve bu sırada sanığın kapının önünde beklediği (görüntü çözümleme tutanağı görüntü 6) daha sonra, tanık ….’nın koridor boyunca yürüdüğü, mağdure ile sanığın bu odada yalnız kaldığı, sanığın koridordan kimsenin gelip gelmediğine bakmak için kafasını hafifçe dışarı uzattığı (görüntü 13 ve 14), bu sırada tanık ….’nin de aynı anda merdivenden inerek yemeklerin dağıtıldığı odaya doğru ilerlediğinin görüldüğü (görüntü 14), tanık …’nin olayın hemen akabinde alınan beyanında, odaya girdiğinde sanığın, mağdureye boynundan sarılarak, yanak bölgesinden yüzün alt kısmı (çeneden) öptüğünü gördüğünü, kendisinin odaya girmesinin akabinde sanığın odadan ayrıldığını belirttiği (kovuşturma aşamasında alınan beyanının da benzer mahiyette olduğu), devam eden görüntülerde sanığın bu odadan çıkarak tek başına ilerlediğinin görüldüğü,
Mağdurenin yaşadığı durumu okulun rehber öğretmeni olan tanık ….’ya anlattığı ve bu olaya ilişkin 26.11.2021 tarihli tutanağın tutulduğu, mağdurenin Çocuk İzlem Merkezinde (ÇİM) alınan 04.12.2021 tarihli beyanında da bu iddiaları doğruladığı ve sanığın farklı zamanlarda olmak üzere kendi odasında dört defa, arabasında da iki defa olmak üzere göğsüne ve özel bölgesine dokunduğunu, dudağından öptüğünü belirttiğinin anlaşıldığı (mağdurenin adli görüşme odasında 11.11.2022 tarihinde alınan beyanında, olayın akabinde vermiş olduğu beyanlardaki hususları kabul etmediği, bu beyanı sırasında kendisine sorulan sorulara evet şeklinde cevap verdiğini, belirterek bu görüşmedeki (11.11.2022 tarihli) beyanlarının gerçeği yansıttığını söylemiş ise de mahkememiz gözleminde de belirtildiği üzere mağdurun 11.11.2022 tarihli görüşmede kendisine sorulan sorulara hep aynı cevapları verdiği, mümkün oldukça az konuşmaya çalıştığı, ayrıca mağdurun ÇİM’de alınan beyanında (ilk görüşmede) kendisine evet/hayır şeklinde cevaplar verilebilecek sorular sorulmadığı göz önüne alınarak ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatları kapsamında, olayın hemen akabinde alınan beyanlarına mahkememizce üstünlük tanınmıştır.)
Mağdurenin sınıf arkadaşı tanık ….’nin soruşturma aşamasında, sanığın, mağdureyi duvar köşesine oturttuğunu ve kendisinin de yanına oturduğunu, sanığın mağdurenin bacaklarına dokunduğunu gördüğünü, sanık ne zaman dokunsa mağdurenin kendisine bu durumu ağlayarak anlattığını belirttiği (her ne kadar tanık …. kovuşturma aşamasında talimatla alınan beyanında önceki beyanlarını kabul etmediğini sanığın kendilerine evladı gibi sarıldığını belirtmiş ise de dosya kapsamı bilgi ve belgeler çerçevesinde tanık ile sanık arasında dosyaya yansıyan bir husumet bulunmadığı, tanığın iftira atmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı görülmekle ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatları çerçevesinde olayın hemen akabinde alınan beyanlara mahkememizce itibar edilmiştir.),
Dosya kapsamı, kamera görüntüleri, tanık beyanları, mağdurenin ilk beyanı çerçevesinde, 25.11.2021 tarihinde sanığın, okulun yemek dağıtılan odası olarak bilinen bodrum katındaki odasında mağdureye sarıldığı ve boyun kısmından öptüğü, bu durumun okulda öğretmen olan tanık …. tarafından da görüldüğü, yine gerçekleşen eylemin tanık ….’nın beyanı ve kamera görüntüleri ile uyumlu olduğu,
Mağdurun ilk beyanında arabada gerçekleştiğini belirttiği iddialarla ilgili olarak, yasal temsilcilerin mahkemede alınan beyanlarında sanığın mağdureyi araba ile aldığının sabit olduğu, her ne kadar sanık arabada yaşandığı belirtilen iddiaları kabul etmemiş ise de sanığın mağdureyi araba ile bir yerden bir yere bıraktığına ilişkin tevil yollu ikrarı, mağdurenin olayın hemen akabinde alınan beyanındaki zaman ve mekan bütünlüğü, gerçekleştiğini belirttiği olaylara ilişkin tutarlı olay örgüsü, mağdurenin sanığa iftira atmasını gerektirecek dosyaya yansıyan bir durumun bulunmadığı, son eylem ve öncesindeki eylemlerin (müdür yardımcısı odasındaki ve arabadaki eylemler) kısa süreli, ani ve kesintili olmadığı (mağdurun ilk beyanı çerçevesinde on dakika sürdüğü) eylemin sarkıntılık boyutunu aştığı, çocuğun cinsel istismarı suçu kapsamında bulunduğunun değerlendirildiği,
Bu çerçevede, sanığın mağdureye karşı çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği sabit görüldüğü, sanığın gerçekleştirdiği eylemler sırasında eğitici/öğretici vasfı bulunması nedeniyle ve aynı eylemi birden fazla kez işlemesi nedeniyle cezada artırım uygulandığı, suçun işleniş biçimi, failin güttüğü amaç ve saiki, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı göz önüne alınarak hüküm tesis edildiği, anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Sanığın Temyiz İstemi Yönünden
5271 sayılı Kanun’un 294 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır.” şeklindeki düzenleme de gözetilerek yapılan değerlendirmede, sanığın temyiz dilekçesinde dosyaya özgülenen herhangi bir temyiz sebebi göstermediği anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B. Sanık Müdafiileri ile Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemleri Yönünden
İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği, 5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartının katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı ve Devletin kanundan kaynaklanan koruma yükümlülüğünü yerine getirmesi nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmemesi de yerinde olduğundan, 5271 sayılı Kanun’un 288 ve 294 üncü maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanun’un 289 uncu maddesinde sayılı kesin hukuka aykırılık halleri ve temyiz dilekçelerinde belirtilen nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
A. Sanığın Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle sanığın temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi göstermediği anlaşıldığından, vakî temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle, REDDİNE,

B. Sanık Müdafileri ile Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemleri Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 07.04.2023 tarihli ve 2023/77 Esas, 2023/247 Karar sayılı kararında sanık müdafiileri ile katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.10.2023 tarihinde karar verildi.