Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/8856 E. 2023/6152 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/8856
KARAR NO : 2023/6152
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/744 E., 2023/642 K.
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.02.2023 tarihli ve 2022/474 Esas, 2023/100 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci ve üçüncü cümlesi, dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesi ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 22 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan aynı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası, 43 üncü maddesi ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 8 yıl 16 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 28.03.2023 tarihli ve 2023/744 Esas, 2023/642 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan Bakanlık vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığın işlemiş olduğu suç nedeniyle üst hadden cezalandırılması gerektiğine, hakkında takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine, kurum lehine vekalet ücreti verilmesi gerektiğine ilişkindir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Sanığın üzerine atılı suçları işlemediğinden beraat etmesi gerektiğine, tanık anlatımlarının mahkumiyet için yetersiz olduğuna, hüküm kurulurken bilirkişi raporunun dikkate alınmadığına, mağdurun kendi rızası ile eve gelmesi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurlarının oluşmadığına, sanığın suç işleme kastının bulunmadığına ve dilekçesinde belirttiği diğer hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın komşulukları nedeniyle mağdur çocuk ve ailesiyle ilişki kurduğu, süreç içerisinde mağdur çocuk ile yakınlaştığı, mağdur oyun oynarken yanına gelerek ve kapısının önünden geçerken kapıyı açarak mağduru evinin içine davet ettiği, çikolata ve şeker vermek ve bisiklet, tablet, bilgisayar alacağı vaadinde bulunarak evine aldığı, kendi cinsel organını mağdura gösterdikten sonra mağdurun pantolonunu indirip ön ve arka özel bölgelerine dokunup yaladığı, bu eylemleri sırasında mağdurun ailesinin Suriye uyruklu olması nedeniyle ailesinin başına kötülük getireceğinden ve ülkemizden göndereceğini söyleyerek tehdit ettiği, iki senelik süre içerisinde birden fazla kez olmak üzere aralıklarla sanığın eylemlerine devam ettiği, her seferinde mağduru bu tehdidin korkutucu etkisi altında ve defaatle evine zorla soktuğu ve mağduru evine her aldığında da aynı şekilde mağdurun cinsel dokunulmazlığına saldırı teşkil edecek şekilde pantolonunu indirip ön ve arka özel bölgelerine dokunup yaladığı, olayın adli mercilere intikal şekli, mağdurun olayın oluşuna ilişkin istikrarlı anlatımları, mağdurun yaşı itibariyle sanığa iftira atmasını gerektirecek olay öncesi ve olay sırasında gelişebilecek husumetinin bulunamayacağının ve katılanlar ile sanık arasında husumet bulunmadığının anlaşılmış olması, mağdur ile sanık arasındaki yaş farkı nedeniyle sanığın “Mağdura cinsel organının onun isteği üzerine bir kez gösterdiğine” ve bir kaç kez mağduru evine davet ettiğine dair tevilli ikrarı, soruşturma aşamasında beyanına başvurulan ancak kovuşturma aşamasında ülkesine dönmüş olması nedeniyle dinlenebilmesi mümkün olmayan …’ın ve mağdurun olayın adli mercilere intikal etmesi öncesinde olayı anlattığı annesi katılanın mağduru doğrulayan anlatımları nedeniyle sanığın iddiayı kabul etmediğine dair inkara dönük savunmasına itibar edilmeyerek, sanığın cezalandırılmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Dosya kapsamı ve İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesi dikkate alınarak sanık hakkında üst hadden ceza verilmesi gerektiğine ve takdiri indirim nedenlerinin uygulanmaması gerektiğine yönelik temyiz istemleri yerinde görülmemiştir.

5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartının katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı ve Devletin kanundan kaynaklanan koruma yükümlülüğünü yerine getirdiği nazara alınarak katılan Bakanlık vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdanî kanıya ulaşıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmakla, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 28.03.2023 tarihli ve 2023/744 Esas, 2023/642 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekili ve sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.10.2023 tarihinde karar verildi.