Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/8823 E. 2023/6673 K. 24.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/8823
KARAR NO : 2023/6673
KARAR TARİHİ : 24.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/55 E., 2023/122 K.
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü;

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.12.2021 tarihli ve 2021/394 Esas, 2021/480 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 16 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 01.04.2022 tarihli ve 2022/728 Esas, 2022/927 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi kararının, sanık ve müdafii ile katılan mağdur vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 10.10.2022 tarihli ve 2022/9999 Esas, 2022/8831 Karar sayılı kararı ile “5271 sayılı CMK’nın 217. maddesinin birinci fıkrasında ‘Hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller hâkimin vicdanî kanaatiyle serbestçe takdir edilir’ ve aynı Kanunun 210. maddesinin birinci fıkrasında ise ‘Olayın delili, bir tanığın açıklamalarından ibaret ise, bu tanık duruşmada mutlaka dinlenir. Daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın veya yazılı bir açıklamanın okunması dinleme yerine geçemez’ hükümlerine yer verilmiş olup, bu kapsamda ilk derece mahkemesince olayın tek tanığı konumunda bulunan mağdur …’nın duruşmaya getirtilerek iddiaya konu hususlarla ilgili dinlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi karşısında, anılan hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi” gerekçesiyle bozulmasına ve dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.03.2023 tarihli ve 2023/55 Esas, 2023/122 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 16 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Katılan mağdurun beyanlarının çelişkili ve kopuk olduğuna, mahkumiyete yeter kesin delil olmadığına, otele giriş-çıkış saatlerinin bulunmadığına, sanığın telefonunda fotoğraf ya da videoya rastlanmadığına, iyi hal indirimi yapılmadığına, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin gözetilmediğine, sanığın beraatine karar verilmesi talebine ilişkindir.

B. Sanığın Temyiz İsteği
Somut delil olmadan, çelişkili mağdur beyanına göre karar verildiğine, delillerin gözardı edildiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece, 2007 doğumlu mağdurun, otel odasında cinsel organını katılan mağdurun anal bölgesine soktuğuna dair aşamalardaki istikrarlı anlatımları, eylemin tesadüfen katılan mağdurun babasının mağdurdan kullanmak için telefonunu istemesiyle doğal şekilde ortaya çıkması, sanığın mağdurla otel odasında buluştuklarını doğrulaması, sanığın söz konusu otelde kaldığına dair otel kayıtları, mağdurun sanığı teşhis etmesi, sanığın yapılan plan dahilinde ilişkiye girmek amacıyla mağdurun evine geldiğinde yakalanması, mağdurla sanık arasında cinsel içerik taşıyan mesaj çıktıları, mağdurun böyle bir konuda sanığa suç atmasını gerektirecek nitelikte dosyaya yansıyan bir sebebin bulunmaması, toplum içinde kendisini daha zor durumda bırakacak böyle bir olayı, meydana gelmediği halde bir erkek çocuğunun ifade etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın cinsel organını mağdurun anal bölgesine sokmak suretiyle çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu gerçekleştirdiğinin sabit olduğu vicdani kanaat ve sonucuna varıldığı görülmüş, sanığın üzerine atılı suçun niteliği, pişman olduğuna dair bir eyleminin Mahkemece gözlemlenmemesi, eylem ve ceza arasındaki orantı, küçük yaştaki çocuğa karşı gerçekleştirilen eylemin niteliği kapsamında ortaya çıkan olumsuz kişilik özellikleri dikkate alınarak takdiri indirim nedenlerinin uygulanmadığının anlaşıldığı belirtilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Her ne kadar, sanık ile mağdurun babası arasında geçen instagram yazışmaları mahkemesince hükme esas alınmış ise de kanuna aykırı elde edilmiş olan delillerin hükme esas alınamayacağı, ancak mevcut diğer delillerin sanığın mahkumiyetine yeterli olması nedeniyle bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.

2. İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak vicdanî kanıya ulaşıldığı , eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip gerekçelendirildiği anlaşıldığından, kurulan hükümde hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.03.2023 tarihli ve 2023/55 Esas, 2023/122 Karar sayılı kararında sanık ve müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.10.2023 tarihinde karar verildi.