Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/8771 E. 2023/6178 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/8771
KARAR NO : 2023/6178
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/140 E., 2022/233 K.
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinin temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiş inceleme UYAP’tan çıkarılan onaylı evraklar üzerinden yapılmıştır.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.11.2019 tarihli ve 2019/497 Esas, 2019/647 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;

a. Çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci ve üçüncü cümlesi, dördüncü fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 18 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

b. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 üncü maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesinin, 04.06.2020 tarihli ve 2020/741 Esas, 2020/594 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesi kararının, katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafiin tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 21.12.2021 tarihli ve 2021/14340 Esas, 2021/10178 Karar sayılı kararı ile “Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Mağdurun aşamalardaki ifadeleri, savunma, CD izleme tutanağı ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında ilk derece mahkemesince sanığın olay günü on beş yaşından küçük mağduru cebirle götürdüğü yerde alıkoyarak zorla cinsel istismarda bulunduğuna dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden çocuğun cinsel istismarı suçundan belirlenen temel cezanın 5237 sayılı TCK’nın 103/4. maddesi ile artırılıp, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ise aynı Kanunun 109/1, 3-f, 5. maddeleri yerine 109/2, 3-f, 5. maddelerine göre hüküm kurulması karşısında, söz konusu kararlara yönelik istinaf başvurusunun kabulü gerekirken esastan reddedilmesi” nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4. İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.05.2022 tarihli ve 2022/140 Esas, 2022/233 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
a. Çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci ve üçüncü cümlesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 12 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

b. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının sanık aleyhine uygulanmasına, katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmediğine ve alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesi gerektiğine ilişkindir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Tanık ve mağdur beyanları arasında çelişki olduğuna, sanık lehine olan hususların göz ardı edildiğine, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuuğun cinsel istismarı suçunun kanunî unsurlarının oluşmadığına, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanmama gerekçesinin hukuka aykırı olduğuna, şüpheden sanığın yararlanacağına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
27.09.2019 tarihinde, mağdurun dışarıda top oynadığı sırada, sanığın mağdurun yanına gelerek önüne geçtiği ve olay yerinde bulunan garaja götürdüğü, garajın önünün açık olduğu, bu sırada mağdurun ağladığı ve sanığın garajda mağduru şortundan tutarak arkasından bir şeyler yaptığı, tanık olarak dinlenilen …’nun mağdurun ağlama sesini duyduğu, sanığın mağduru tek eliyle belinden kavrayarak tutmuş, kendisine çekmiş ve duvarın dibinde çocuğa yüklenmiş şekilde olduğunu, hızlı hareketlerle çocuğa sürtündüğünü, sanığın dizlerini büktüğünü ve mağdurun popo hizasında git gel hareketleri yaptığını, sanığın bir eli kendi kemer kısmında, bir eliyle de çocuğu tuttuğunu, olayı algıladığında ne yapıyorsun sen diye bağırdığını, sanık çocuğu bırakınca arkasına geldiğini, sanığın cinsel organının erekte olduğunu gördüğünü beyan ettiği, sanık savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek çocukların kendisini çağırdığını ve top oynamak istediklerini söylediğini, topa vurması sonucu topun çocuğa gelmesi üzerine çocuğun bağırdığını, Türkçe bilmediği için olay yerinden kaçtığını beyan ettiği, psikolog bilirkişinin dinlediği, olay yerine ilişkin mevcut olan görüntülere ilişkin 28.09.2019 tarihinde CD İzleme Tutanağı düzenlendiği, ayrıca görüntülerin içerisinde mevcut olduğu, mahkemece sanığın mahkûmiyetine karar verildiği dosya kapsamından anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Tüm dosya kapsamı ve gerekçe içeriğine göre; yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından mahkeme hükümlerin hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Mahkemece 5237 sayılı Kanun’un Cezanın belirlenmesi başlıklı 61 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kriterler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında ifade edilen cezada orantılılık ilkesi göz önünde bulundurulmak suretiyle sanık hakkında kurulan hükümde, suçun işleniş şekli, suçun işlendiği zaman ve yer ile kasta dayalı kusurunun ağırlığı dikkate alınarak zaten temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlendiği anlaşıldığından katılan Bakanlık vekilinin bu husustaki temyizinin reddi gerekmiştir.

3. Sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında takdiri indirim nedeni uygulanmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirildiği ve yerinde, yeterli ve kanunî gerekçeye istinaden sanık hakkında takdiri indirim nedeni uygulanmamasına karar verildiği anlaşılmakla, hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

4. 5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartı katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı ve vekili lehine koşulları sağlanmadığından vekalet ücretine hükmedilmemesinde, hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.05.2022 tarihli ve 2022/140 Esas, 2022/233 Karar sayılı kararında sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.10.2023 tarihinde karar verildi.