Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/8695 E. 2023/6484 K. 18.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/8695
KARAR NO : 2023/6484
KARAR TARİHİ : 18.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/528 E., 2023/306 K.
SUÇLAR : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı, temyiz isteminin kabule değer sayılmamasından dolayı reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen karar ile ek kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü ve ek kararı temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.01.2023 tarihli ve 2022/350 Esas ve 2023/6 Karar sayılı kararı ile sanık … hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (c) bendi ve 53 üncü maddeleri uyarınca 19 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, sanık … hakkında 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (c) bendi, 39 uncu, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan sonuç olarak 3 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 11.04.2023 tarihli ve 2023/528 Esas, 2023/306 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, 05.05.2023 tarihli ek kararı ile sanık … müdafiinin temyiz başvurusu hakkında, 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği “Temyiz isteminin kabule değer sayılmamasından dolayı reddine” karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … Müdafilerinin Temyizi
Sanık … müdafilerinin eyleme mağdurun rızasının bulunduğuna, mağdurenin iradesinin fesada uğratıldığına ilişkin delil bulunmadığına, mağdurenin beyanlarının çelişkili olduğuna, sanığın cezai ehliyetinin bulunmadığına, hükmün yasak yollarla elde edilmiş delile dayandığına, sanığın atılı suçları işlediği konusunda yoğun kuşku bulunduğuna, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

B. Sanık … Müdafiinin temyizi
Mağdurenin kendi rızası ile sanık … ile birlikte olduğuna, atılı suçun kanuni unsurlarının oluşmadığına, hükmün yasak yollarla elde edilmiş delile dayandığına, sanık lehine 5237 sayılı Kanun’un 28 inci maddesinin uygulanması gerektiğine ilişkindir.

C. Katılan Bakanlık vekilinin temyizi
Katılan Bakanlık vekilinin alt sınırdan uzaklaşılarak ve indirim yapılmadan ceza tayini gerektiğine, sanık … hakkında ceza tayin edilirken 5237 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesinin uygulanması sırasında hesap hatasına düşüldüğüne, vekalet ücretine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkemece; ”Sanık … aşamalarda alınan savunmalarında sanık … ile rızası dahilinde cinsel ilişkiye girdiğini beyan etmiş ve üzerine atılı suçlamayı kabul etmemiş ise de; sanığın müşteki … ile cinsel ilişkiye girdiğine dair ikrar içeren savunması, müşteki …’ün bozma öncesi sanık …’in sürekli kendisini sıkıştırdığına, elindeki ses kayıtlarını kocasına dinleteceğini söylediğine, sanık …’in eşine ve çocuklarına zarar vereceğini düşünerek … ile zorla birlikte olmayı kabul ettiğine dair beyanı, müşteki sanık …’ın soruşturma aşamasındaki kollukta alınan eşi …’in ses kaydını ablasını arayarak ve yüz yüze görüşerek ses kayıtlarını “ya kocana gönderirim yada benimle cinsel ilişkiye gireceksin” şeklinde şantajda bulunduğunu ve ablasının kendisi ile birlikte olmasını sağladığına dair beyanları, dosya kapsamında yer alan sanık … ve müşteki sanık … arasında gerçekleşen görüşmelere ilişkin bilirkişi raporunda sanık …’in müşteki sanık …’a göndermiş olduğu “ona ilk mesajında zeliş ben … enişten kesinlikle konuştuğumuzu çaktırma konu senin ve bacının yuvası neymiş dediğinde siz sabahlara kadar her oturmanızdan gıcıklanıyor fakat birşey bulamıyordum en son …’a telefonu verme sebebim gizli ses kayıt programı yükledim ve telefon bozuk ayağı çekip eline verdim …’ı da tehdit ettim telefon sürekli yanında olacak aradığımda telefona cevap vermezsen yakarım seni dedim ve programı açtım verdim eline duyduklarım şok etti ben bunları sana yakıştıramıyorum kocanı da sevmiyorum ama sonuçta erkek adam gururu iyi bilirim duyduklarımı o da bilsin dicem veeeeee, Tmm …’e akşam ben gidecem bak ortalık nasıl kana bulanıyor, Onun kemala söylemesi onu paklamıcak sadece beni kabul etmemiş olacak ve yine ona hayat zından olacak ve bok olacak, Yok mazlum rolü oynuyor işte biz mutluyuz yuvam yıkılır” şeklindeki mesaj içeriği, sanık … ile müşteki … arasında gerçekleşen cinsel ilişki sırasında sanık tarafından alınan ses kaydının çözümünden, sanık … ile müşteki … arasında gerçekleşen konuşmalarda sanığın ”taciz elle olmaz, öpmeyle olmaz bu şekilde olur” dediği, müştekinin akabinde ”Allah cezanı versin senin tamam mı umarım süründüğünü görürüm senin” dediği, müştekinin devamında ”öpmeyeceksin beni dokunma bana” dediği, sanığın ”ne demişler tecavüz kaçınılmazsa zevk alacaksın” dediği, devamında müştekinin ”heye gönül rızasıyla mı veriyorum” dediği, sanığın ”düzgünce sikiş amını sikerim senin hadi” dediği, sanığın müştekiye sabahtan beri bonzai içiyorum demesi üzerine müştekinin sanığa ”ayık kafayla yapamazsın zaten yürek yok sende” dediği, sonrasında sanığın ‘am böyle sikilir tacizle değil kızım” dediği, müştekinin ”bitti değil mi” diye sorduğu sanığın ”ikinizi de avradım yaparım” dediği, bunun üzerine müştekinin ”bunun devamı var değil mi, sen yalan söyledin dimi bana” dediği, sanığın ”sana niye yalan söyleyeyim ya” demesi üzerine müştekinin ”niye böyle konuşuyorsun o zaman” dediği, sanığın ”sen şu hal ve hareketlerini düzeltmezsen sırada iki kişi daha var sikeceğim birincisi anan annen zevk için değil ibret için aynen bugün olduğu gibi” dediği, müştekinin ”senin şu anda işin bitti daha uğraşamazsın artık sen bana böyle söz verdin, sen beni bundan sonra görmeyeceksin ki” dediğinin anlaşılması birlikte değerlendirildiğinde; sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunmalarına mahkememizce itibar edilmemiş; her ne kadar müşteki sanık … ve sanık … kovuşturma aşamasındaki savunmalarında sanık … ile müşteki arasında uzun bir süredir birliktelik bulunduğunu beyan etmiş iseler de; sanık … tarafından sanıkların savunmalarının gerek kendilerini gerekse de birbirlerini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu değerlendirilerek mahkememizce itibar edilmemiş, sanık …, müşteki sanık … ve müşteki …’ün sıcağı sıcağına verdiği ifadeler, bilirkişi raporu, olay tarihinde sanık tarafından müşteki ile cinsel ilişki sırasında alınan ses kaydı birlikte değerlendirildiğinde; sanık …’ın ses kayıtlarını müşteki …’nın eşi olan …’e göndereceğinden bahisle cinsel ilişkiye zorladığı, sanığın mağdurenin rızası dışında mağdurla araç içerisinde zorla cinsel ilişkiye girdiği ve cebir ve tehdit kullanarak organ sokmak suretiyle cinsel saldırı suçunu ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği mahkememizce sabit kabul edilmiştir.
Sanık … her ne kadar mahkeme huzurunda alınan savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini, ablası ile eşinin birliktelik yaşadığını, aile bütünlüğünü korumak için bu duruma sessiz kaldığını ve katlandığını, sanık ile müştekinin kendisini aracı olarak kullandıklarını savunmuş, bozma sonrası alınan savunmasında ise müşteki … ile birlikte ses kayıtlarını aldıklarını savunmuş ise de; sanık …’ın soruşturma aşamasındaki eşi …’in …’nın evli iken başından geçen konuşmaları ses kaydı yapmasını istediğine, bu ses kaydını 0544 … numaralı telefonda kayıt yaptığını ve eşi …’in kullandığı 0546 … numaralı hatta gönderdiğine, bunun üzerine eşinin bu ses kaydını ablasını arayarak ve yüz yüze görüşerek ses kayıtlarını “ya kocana gönderirim yada benimle cinsel ilişkiye gireceksin” şeklinde şantajda bulunduğuna dair beyanı, sanık …’ın ses kaydını ablası …’nın rızası dahilinde aldığına, eşinin … ile cinsel ilişkiye gireceğini bildiğine dair ikrar içeren savunması, sanık …’ın ”… …’ya karşı kendisinde olan ses kayıtlarını dinletmem sonrasında benimle birlikte olacağını, benim de intikamımı bu şekilde alacağımı söyledi” şeklindeki savunma içeriği, sanık … ile aralarında geçen “ses kaydında birşey yok ama ilerleyerek çıkacak inan diye atıyorum, ses kaydı attım yavaş yavaş ilerliyorum akşama biter bu iş onu mu konuşturayım sana mı yazayım o herşeyi kendi itiraf edecek zaten merak etme, whatsapptan attım mesaj gitmiyor yine üç ses kaydı var boyutu büyük dosya diye gönderilmiyor bütün gerekli bilgiler alındı bu iş tamam canım böyle trip atıp yatma mecbur kılsam bir yerde boşveririm sende bunu anlarsın ben istiyorum diyorum sana aşkım , götü tutuşmuş ne dersen yapar şuan sen haberim yokmuş gibi cvp ver şimdi, sen sadece bana konuya nasıl gireceğimi söyle gerisini ben hallederim bide ben ona gel senle iş birliği yapak benim haberim yok diye biliyor … sen ara yalvar enişte söyleme diye huyuna göre git dicem sen o aradığında teklifini sun tamam mı,ben hepsini söylüyorum anlamıyor salak, ama ben anlatacam ona, sana birşey olmasına asla izin vermicem gerekirse ben alırım canlarını o onu yapacak başka çaresi yok sen bunu yapınca kapanacak diyon ya ben sana bunu yaptıracam bu iş şekilde kapanacak,bekleyelim bence anlamadın ki kayıt yaptığımı şüphelenmesin hem sana güvensin daha kolay olur,köprünün altına git evde ne abartma amacın onu sikmek değil mi, konuştuklarınızı anlattı işte seni aradığını söyledi ,nasıl olacak diye sordu bende ben gönderecem seni dedim, fazla yanında tutma o durmazsa öbürleri de uyanır bok olmasın” şeklindeki konuşma içerikleri, yukarıda yer verilen konuşma içerikleri birlikte değerlendirildiğinde; sanığın savunmasının gerek kendisini gerekse de eşi olan sanık …’i suçtan kurtarmaya yönelik olduğu mahkememizce değerlendirilerek itibar edilmemiş ve sanığın sanık …’ın nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemlerine TCK’nın 39/2-c maddesi kapsamında yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği mahkememizce sabit kabul edilmiştir.
Sanık … hakkında 5237 sayılı TCK’nın 28. maddesi uyarınca yapılan değerlendirmede; 5237 sayılı TCK’nın “Cebir Ve Şiddet, Korkutma ve Tehdit” başlıklı 28/1. maddesinde yer a an, “Karşı koyamayacağı veya kurtulamayacağı cebir ve şiddet veya muhakkak ve ağır bir korkutma veya tehdit sonucu suç işleyen kimseye ceza verilmez. Bu gibi hâllerde cebir ve şiddet, korkutma ve tehdidi kullanan kişi suçun faili sayılır.” şeklindeki düzenleme uyarınca fiilin kaçınılamaz cebir, şiddet veya tehdit sonucu işlenmesi halinde failin ceza sorumluluğunun ortadan kalkacağı, faile yönelik cebir şiddet korkutma veya tehdidin TCK’nın 28. maddesi kapsamında değerlendirilmesi için ise kişinin karşı koyamayacağı veya kurtulamayacağı boyutta olması gerektiği, kişinin kurtulabileceği veyahut karşı koyabileceği bir cebir veya tehdide boyun eğerek eylemini gerçekleştirmesi halinde ise ceza sorumluluğunun ortadan kalkmayacağı, Yukarıda yer verilen açıklamalar ışığında somut olayın değerlendirilmesinde, sanık …’ın mahkeme huzurunda gerek bozma öncesi gerekse bozma sonrası alınan savunmalarında eşini yıllar önce aldatmış olması nedeniyle eşinin kendisine şiddet uyguladığını beyan ettiği, gerek sanıkların aşamalardaki savunmaları ve müşteki …’ün beyanları, gerekse de dosya kapsamında yer alan ses kayıtlarına ilişkin bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde sanık … tarafından sanık …’a yönelik müşteki …’ün ses kayıtlarını almasına ilişkin olarak cebir veya tehdit uygulandığına yönelik dosya kapsamına yansıyan herhangi bir delil bulunmadığı, öte yandan sanık …’ın sanık …’ın kendisine yönelik tehdit ve şiddet içeren eylemleri sonucunda eylemini gerçekleştirmiş olması halinde dahi sanık hakkında TCK’nın 28. maddesinin uygulama alanı bulabilmesi için fiilin kaçınılamaz cebir, şiddet veya tehdit altında işlenmiş olması gerektiği anlaşılmakla, mahkememizce somut olayda sanık … hakkında TCK’nın 28. maddesinin uygulanma koşullarının oluşmadığı değerlendirilmiştir. Cezanın Belirlenmesi; Sanıkların üzerilerine atılı Nitelikli Cinsel Saldırı suçunu işledikleri mahkememizce sabit kabul edilmekle sanıkların eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK’nın 102/2. maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak takdiren yasal alt hadden uzaklaşılarak cezalandırılmalarına karar verilmiş, müştekinin sanık …’in baldızı, sanık …’ın ablası olması dikkate alınarak sanıklar hakkında verilen cezadan TCK’nın 102/3-c maddesi uyarınca yarı oranında artırım yapılmış, sanık …’ın suçun işlenmesine yardım eden konumunda olduğu anlaşıldığından cezasından TCK’nın 39/1. maddesi uyarınca 1/2 oranında indirim yapılmış, sanık …’ın pişmanlık göstermemesi, fiilden sonra ve yargılama sürecindeki davranışları dikkate alınarak sanık … hakkında TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş, sanık …’ın fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, olayın adli makamlara intikalini sağlamış olması dikkate alınarak sanık hakkında takdiren TCK’nın 62. maddesi uygulanarak netice cezası belirlenmiştir. Sanıkların üzerilerine atılı Cebir, Tehdit Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma suçunu işledikleri mahkememizce sabit kabul edilmekle sanıkların eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK’nın 109/2. maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak takdiren yasal alt hadden uzaklaşılarak cezalandırılmalarına karar verilmiş, eylemin cinsel amaçla gerçekleştirilmiş olması dikkate alınarak sanıklar hakkında verilen cezadan TCK’nın 109/5. maddesi uyarınca yarı oranında artırım yapılmış, sanık …’ın suçun işlenmesine yardım eden konumunda olduğu anlaşıldığından cezasından TCK’nın 39/1. maddesi uyarınca 1/2 oranında indirim yapılmış, sanık …’ın pişmanlık göstermemesi, fiilden sonra ve yargılama sürecindeki davranışları dikkate alınarak sanık … hakkında TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş, sanık …’ın fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, olayın adli makamlara intikalini sağlamış olması dikkate alınarak sanık hakkında takdiren TCK’nın 62. Maddesi uygulanarak netice cezası belirlenmiş, sanık … hakkında verilen netice ceza miktarı, sanığın sabıkasız kişiliği, olayın adli makamlara yansımasını sağlamış olması dikkate alınarak sanık hakkında verilen hükmün 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Sanık … hakkında verilen netice hapis cezası miktarı, tutuklulukta geçirdiği süre, infaz koşulları dikkate alınarak sanığın hükümle birlikte tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Sanık … müdafiinin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz başvurusu ek karar ile reddedilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık … Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz Başvurusunun Reddine Dair Ek Karara Yönelik
5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde yer verilen; “İlk Derece Mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan Bölge Adliye Mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar ve 296 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümünde yer alan; “… temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmiş [ise] …, hükmü temyiz olunan Bölge Adliye veya İlk Derece Mahkemesi bir karar ile temyiz istemini reddeder.” şeklindeki hüküm birlikte değerlendirildiğinde sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

B. Sanıklar Hakkında Nitelikli Cinsel Saldırı Suçundan Kurulan Hükme Yönelik
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerde, delillerin ve olguların açıklandığı ve ilişkilendirildiği, buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu anlaşılmış, bu kapsamda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
A. Ek Karar Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 05.05.2023 tarihli ve 2023/528 Esas, 2023/306 Kara sayılı ek kararında hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİ İLE EK KARARIN ONANMASINA,

B. Sanıklar Hakkında Nitelikli Cinsel Saldırı Suçundan Kurulan Asıl Karar Yönünden
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesinin, 11.04.2023 tarihli ve 2023/528 Esas, 2023/306 Karar sayılı kararında sanık … müdafileri, sanık … müdafii ile katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 12. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

18.10.2023 tarihinde karar verildi.