Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/8632 E. 2023/5760 K. 02.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/8632
KARAR NO : 2023/5760
KARAR TARİHİ : 02.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/27 E., 2023/145 K.
SUÇ : Cinsel saldırı
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmî ret, kısmî onama

Sanık müdafiinin temyiz istemi yönünden; tefhim edilen hükümle ilgili verdiği 28.03.2023 tarihli süre tutum dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi göstermeyip, 30.03.2023 günü usulüne uygun şekilde gerekçeli hükmün tebliğiyle işlemeye başlayan yedi günlük kanuni süresi içerisinde de gerekçeli temyiz dilekçesini sunmadığı belirlenmiştir.

Sanık ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemleri yönünden; sanık hakkında bozma üzerine verilen kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Salihli Cumhuriyet Başsavcılığının 13.09.2021 tarih ve 2017/2225 soruşturma numaralı iddianamesi ile sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüsten kamu davası açılmıştır.

2. Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.11.2021 tarihli ve 2021/345 Esas, 2021/442 Karar sayılı kararı ile sanığın nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüsten, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, 35 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 10 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

3. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin, 25.01.2022 tarihli ve 2022/152 Esas, 2022/80 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii, katılan Bakanlık vekili ve katılan mağdure vekilinin istinaf başvurularının yargılama gideri yönünden düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

4. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin, 25.02.2022 tarihli ve 2022/152 Esas, 2022/80 Karar sayılı kararının sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 17.10.2022 tarihli ve 2022/8626 Esas, 2022/9103 Karar sayılı kararı ile özetle ; katılan mağdurenin aşamalardaki beyanları, savunma ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın olay tarihinde gece vakti, ıssız bir alanda, arabada oldukları sırada katılan mağdureye yönelik başladığı nitelikli cinsel saldırı suçunun icrai hareketlerini sonuna kadar götürebilme imkanı bulunduğu halde onun aşılabilir mukavemeti dışında başka bir engel sebep olmaksızın kendiliğinden bırakılması karşısında o ana kadar fiziksel temas içeren eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen cinsel saldırı suçunu oluşturduğundan bahisle bozma kararı verilmiştir.

5. Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.03.2023 tarihli ve 2023/27 Esas, 2023/145 Karar sayılı kararı ile bozma ilamına uyularak sanığın cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanığın Temyiz İstemi
Katılan mağdurenin rızasının bulunduğunu ve maddi menfaat temin etmek maksadıyla iftira attığını beyanla karara itiraz ettiğine ilişkindir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığın tehdit suçundan ayrıca mahkumiyetine karar verilmesi ve gerçekleştirdiği eylemlerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi halinde sübut bulan nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüsten takdiri indirim uygulanmaksızın alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılması ve kurum lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanık ile katılan mağdurenin internet üzerinden tanıştıkları ve olay tarihinde buluştukları, sanığın kullanımında olan araçla evine bırakacağını söylediği katılan mağdureyi ıssız bir yere götürdüğü, saçından tutarak öpüşmeye zorladığı, katılan mağdurenin yüzünden, dudağından öptüğü ve kıyafetlerinin üzerinden vücudunu ellediği, pantolonunu çıkardığı, bileklerini sert bir şekilde sıkarak cinsel organını katılan mağdurenin cinsel organına sürterek sokmaya çalıştığı, elbiselerinin üzerine boşaldığı iddiasıyla cezalandırılması için kamu davası açıldığı, sanığın atılı suçlamayı reddettiği, sanığın eyleminden sonra bir süre daha araç içerisinde tuttuğu katılan mağdureyi bırakmasının akabinde ailesine haber veren katılan mağdurenin kolluk kuvvetlerine müracaatı ile intikalin gerçekleştiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde sanığın olay tarihinde gece vakti, ıssız bir alanda, arabada oldukları sırada katılan mağdureye yönelik başladığı nitelikli cinsel saldırı suçunun icrai hareketlerini sonuna kadar götürebilme imkanı bulunduğu halde onun aşılabilir mukavemeti dışında başka bir engel sebep olmaksızın katılan mağdureyi kendiliğinden bırakması karşısında o ana kadar fiziksel temas içeren eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen cinsel saldırı suçunu oluşturduğu kabul edilerek teşdiden takdiri indirim uygulanmaksızın mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
Sanık müdafiinin tefhim edilen hükümle ilgili verdiği 28.03.2023 tarihli süre tutum dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi göstermeyip, 30.03.2023 günü usulüne uygun şekilde gerekçeli hükmün tebliğiyle işlemeye başlayan yedi günlük kanuni süresi içerisinde gerekçeli temyiz dilekçesini sunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B. Sanık ve Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemleri Yönünden
1. Her ne kadar katılan Bakanlık vekili tarafından sanığın katılan mağdureye yönelik gerçekleştirdiği tehdit eylemi nedeniyle cezalandırılması gerektiği şeklinde temyiz isteminde bulunulmuş ise de; sanık hakkında düzenlenen iddianamede tehdit eyleminin cinsel saldırı suçunun icrası sırasında gerçekleştirildiğinin belirtilmesi, bu doğrultuda eylemin cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturması nedeniyle katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

2. Katılan mağdurenin aşamalardaki beyanları, savunma, raporlar, Yargıtay bozma ilamı ve mahkemenin gerekçesine göre ; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık görülmemiş, sanığın suçun sübutuna, katılan Bakanlık vekilinin sanığın nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüsten teşdit uygulanarak takdiri indirim yapılmaksızın cezalandırılmasına yönelik temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

C. Katılan Bakanlık Vekilinin Vekalet Ücretine İlişkin Temyiz İstemi Yönünden
Bakanlığın davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin

olup, Bakanlığa yüklenen bir kamu görevidir. Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında 5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartı katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı ve vekili lehine koşulları sağlanmadığından vekalet ücretine ilişkin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesi gereğince Tebliğnameye uygun olarak oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık ve Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemleri Yönünden
Gerekçenin (B) ve (C) bölümlerinde açıklanan nedenlerle Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.03.2023 tarihli ve 2023/27 Esas, 2023/145 Karar sayılı kararında sanık ve katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Salihli Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

02.10.2023 tarihinde karar verildi.