Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/861 E. 2023/2862 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/861
KARAR NO : 2023/2862
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edildi.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, İlk Derece Mahkemesinde silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda savunmaya yeterli imkânın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunmayı kullanabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.xİzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.08.2022 tarihli ve 2021/281 Esas, 2022/259 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin, 21.11.2022 tarihli ve 2022/1832 Esas, 2022/1891 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik yapılan istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

3. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.01.2023 tarihli Tebliğname’sinde sanık hakkındaki hükümlerin “Onanması” yönünde görüş bildirilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Mağdurenin kovuşturmada dinlenmeden karar verilmesine, mağdurenin kendisinin dahi emin olmadığı 4 yıl önce gerçekleştiği kabul edilen olaya dair mahkumiyet kararı verilmesine, istinafın duruşma açmadan karar vermesinin hatalı olmasına, olayın tek delili olan mağdure beyanları dışında başka somut delil olmamasına, mağdurenin kanuni temsilcileri olan anne-babasının şikayetlerinden vazgeçmiş olmalarına, kararın haksız ve hukuka aykırı olması ile dilekçesinde belirttiği diğer sebeplere yöneliktir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Cezanın üst hadden ceza tayin edilmesi ile vekalet ücretine hükmedilmesi gereği ile dilekçesinde belirttiği diğer sebeplere yöneliktir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. 26.11.2021 günü 7. sınıf öğrencisi olan mağdurenin rehber öğretmenine komşuları olan sanığın vücudunun özel bölgelerine dokunduğunu, okşadığını söylemesi üzerine soruşturmaya başlanmıştır.

2. Mağdurenin anneannesinin komşusu olan sanığın terasında şişme yüzme havuzu olduğu, torunu ve onun arkadaşlarının mağdurenin 3. Sınıfa gittiği yaz döneminde bu havuzda oynadıkları, sanığın mağdureye torunu …’nın moyusunu giydireyim dediği, mağdurenin hayır dediği, orada bulunan bir odaya götürerek kıyafetlerini çıkardığı, özel bölgesine bir kaç … dokunduğu, iki üç dakika odada kaldıkları, sonra sanığın kendisine mayosunu giydirdiği şeklindeki mağdurenin beyanı maddi vakıa olarak Mahkemece kabul edilmiştir.

3. Cinsel suçların gizli işlenmesi, faillerinin tenha yerleri seçmesi, mağdurlarının büyük çoğunluğunun akıl hastası veya çocuk olması delil elde etmeyi ve ispatlamayı güçleştirse de tutarlılığı, samimi, spontane yani yapılandırılmamış, yeterli miktarda detay içeren, olayın kavramsal olarak zaman ve mekan bağlantılı olarak ifade edilen, sanıkla karşılıklı etkileşim ve diyalogların anlatıldığı, ifadede beklenmedik yarım bırakmalar ve alışılmadık detayların olduğu, çevresel detaylardan bahsedilen, harici olaylara göndermeler yapılan, mağdurun kendi psikolojik durumuna göndermeler yaptığı, ifadede spontane düzeltmeler yaptığı, hafızanın yanılabilirliğini kabul ve suça dair spesifik karakteristiklere yer veren mağdur beyanlarına itibar edilebildiği,
Mağdurenin samimi, ana hatlarıyla aynı ve anlatılan kriterlere uygun olduğu, olayın çıkış şekli, mağdurenin sanığa suç isnad etmesini gerektirecek bir husumetin bulunmadığı, olayın ilk önce mağdurenin yaşadıklarını temyiz dışı mağdure ….’ye anlatması üzerine ortaya çıkması ve ….’nin ailesinin beyanları bütün halinde değerlendirildiğinde sanığa karşı bir husumetin olmadığı, sanığın beyanlarının suçtan kurtulmaya yönelik inkardan ibaret olduğu, olayın ortaya çıkış şekli dikkate alındığında mağdurenin beyanlarına itibar edildiği görülmüştür.

4. Sanığın mağdureye yönelik cinsel eylemine mağdurenin kardeşinin kapıyı çalarak mağdureyi çağırması üzerine telaşlanmasından dolayı son verdiği, yani sanığın fiilinin devamına engel olan harici bir sebepten dolayı devam edemediği nazara alındığında sanığın mağdureye karşı eyleminin sarkıntılık düzeyini aşan on iki yaşını doldurmamış çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu kabul edilmiştir.

5. Suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman ve yer, sanığın suç kastının yoğunluğu, meydana gelen zararın ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirilerek ceza tayin edilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediğinden oy birliğiyle istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.

IV. GEREKÇE
İddia edilen olaydan yaklaşık dört yıl sonra gerçekleşen intikal süresi, mağdurenin aşamalarda başka delille doğrulanmayan soyut beyanları, adli görüşme raporunda mağdurenin görüşmenin başlarında cinsel istismar olayı için “Aslında öyle bir şey olamadı ben o zaman küçüktüm” diyerek başladığının aktarılması, mağdurenin annesi şikayetçi …’in kollukta öğrendiği olaydan sonra sorduğunda mağdurenin kendisine sanığın mayosunu giymesine yardımcı olduğunu, yanlış anlamış olabileceğini söylediğine dair beyanı, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, mağdurenin soyut ve çelişkili beyanı dışında sanığın üzerine atılı suçları işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı dikkate alındığında mahkumiyet kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, söz konusu hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi, hukuka aykırı bulunmuş, açıklanan nedenle Tebliğname’deki düşünceye iştirak edilmemiştir. Aynı sebeple katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçede açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin 21.11.2022 tarihli ve 2022/1832 Esas, 2022/1891 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı takdirde derhal salıverilmesinin ilgili yerlere en seri şekilde bildirilmesi için müzekkere yazılmasına,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

08.05.2023 tarihinde karar verildi.