Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/854 E. 2023/2759 K. 04.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/854
KARAR NO : 2023/2759
KARAR TARİHİ : 04.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Tokat Cumhuriyet Başsavcılığının, 14.04.2014 tarihli ve 2014/773 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2. Tokat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.12.2014 tarihli ve 2014/144 Esas, 2014/380 Karar sayılı kararı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemi çocuğun kaçırılması ve alıkonulması kabul edilerek sanık hakkında çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan mahkumiyet kararı verildiği,
3. Tokat 1. Ağır Ceza Mahkemesi kararının sanık müdafii ile katılan mağdure vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 14.04.2022 tarihli ve 2021/3467 Esas, 2022/3538 Karar sayılı ilamı ile kararın basit yargılama usulü yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle bozulduğu,
4. Tokat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.11.2022 tarihli ve 2022/302 Esas, 2022/474 Karar sayılı kararı ile basit yargılama usulü uygulanmaksızın sanık hakkında çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan mahkumiyet kararı verildiği,
5. Dava dosyasının, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 11.01.2023 tarihli ve 9-2022/157870 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olduğu,
anlaşılmıştır.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Müvekkili aleyhine usul ve kanuna aykırı olarak mahkûmiyet hükmü verildiğine, hukuka aykırı olarak verilen kararı temyiz ettiklerine, müvekkili tarafından mağdureye yönelik hiçbir şekilde alıkoyma, hürriyeti kısıtlama iradesi olmadığına, mağdurenin de müvekkili tarafından hukuka aykırı olarak alıkonulduğu ve hürriyetinin kısıtlandığı şeklinde hiçbir beyanı olmadığına, ayrıca kendisinden şikayetçi de olmadığına, müvekkilinin beraatine karar verilmesi gerektiğine ve kararın müvekkili lehine bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılan kamu davasında, sanıkla önceden tanışıp arkadaş olan mağdurun, suç tarihinde kendi rızasıyla sanıkla buluştuğu ve sanıkla birlikte sanığın yaşadığı eve ve çalıştığı yerdeki barakaya gittikleri, buralarda sanığın mağdureye karşı kastettiği eylemi gerçekleştirdiği, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 26 ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına ilişkin olmak üzere, açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilemez” hükmü karşısında, on beş yaşını bitiren mağdureyi rızasıyla evine ve iş yerindeki barakaya götüren sanığın, aynı Kanun’un 109 uncu maddesi anlamında hukuka aykırı bir davranışından söz edilemeyeceğinden ve rıza fiili hukuka uygun hale getirdiğinden, üzerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurlarının oluşmadığı değerlendirmesiyle sanığın on altı yaşındaki mağdurenin kanuni temsilcisinin rızası olmaksızın evden ayrıldığını bildiği halde ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin evine ve bir barakaya götürerek bir gün müddetle birlikte kalmalarının aynı Kanun’un 234 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen çocuğun kaçırılması veya alıkonulması suçunu oluşturduğu gerekçesiyle sanık hakkında çocuğun alıkonulması suçundan, mağdurun velisi … … ve …’un şikayetlerinin varlığı sebebiyle, mahkumiyet kararı verildiği görülmüştür.

IV. GEREKÇE
5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde basit yargılama usulü düzenlenmiştir. Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir. Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkeme iddianameyi sanık, mağdur ve şikayetçiye tebliğ ederek beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmelerini ister. Yapılan tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir.
5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre basit yargılama usulünün uygulanması sonucunda sanık hakkında mahkumiyet kararının verilmesi halinde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.

Sanığın işlediği kabul edilen eylemin 5237 sayılı Kanun’un 234 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu oluşturup, öngörülen cezanın üst sınırının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi ve Mahkemece bozma öncesi gerçekleştirilen yargılama sonucunda verilen ilk mahkumiyet kararının temyiz incelemesinde Dairemizin, 14.04.2022 tarihli ve 2021/3467 Esas, 2022/3538 Karar sayılı ilamı ile kararın basit yargılama usulü yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmış, söz konusu ilama uyan mahkemece esasen ceza miktarı itibarıyla sanığın lehine olan basit yargılama usulünün tatbiki suretiyle hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması hukuka aykırı bulunmuş, iş bu gerekçeyle onama isteyen Tebliğname görüşüne de iştirak olunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Tokat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.11.2022 tarihli ve 2022/302 Esas, 2022/474 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

04.05.2023 tarihinde karar verildi.