Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/846 E. 2023/3266 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/846
KARAR NO : 2023/3266
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/807 E., 2022/1157 K.
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, İlk Derece Mahkemesinde silahların eşitliği ve çekişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda savunmaya yeterli imkânın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde

kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunmayı kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca takdiren reddine, karar verilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.06.2022 tarihli ve 2022/95 Esas, 2022/281 Karar sayılı kararı ile sanığın nitelikli cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesinin, 28.09.2022 tarihli ve 2022/807 Esas, 2022/1157 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Suçu sabit olan sanığın üst sınırdan cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Cinsel ilişkilerin rıza dahilinde olduğuna, katılan beyanlarının çelişkili, tutarsız hayatın olağan akışına aykırı olup itibar edilemeyeceğine, sanık ile tanık… arasındaki whatsapp konuşmalarının dosya kapsamıyla bağlantısının bulunmadığına, tanık beyanlarının katılan beyanını desteklemediğine, katılanın sanığın telefonundan fotoğrafları çektiğine, ATK raporu ile katılan beyanlarının çeliştiğine, atılı suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına, hükmün gerekçesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğuna, mahkumiyete yeter delil bulunmadığına ve sanığın beraati gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Yapılan yargılama, sanığın aşamalardaki savunmaları, katılan beyanı, tanık anlatımları, mesaj içerikleri, işyeri cevabi yazısı, katılana ait adli rapor, kamera görüntüleri,para transferine ilişkin kayıtlar, dosya içerisinde yer alan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde; katılan ile sanığın Ankara Esenboğa Havalimanı Müdürlüğünde çalıştıkları, 13.04.2021 günü sanığın katılanı arayarak dertleşmek için ısrar edince katılanın evinin konumunu telefonu aracılığı ile sanığa gönderdiği, ikametine gelen sanık ile on dakika kadar konuştukları akabinde sanığın katılanın üstüne gelerek kıyafetlerini çıkardığı, katılanın karşı çıktığında sanığın katılanın boğazını eliyle sıktığı, katılanın sanığın üstünü çıkardığı sırada kaçmaya çalıştığı, ancak sanığın katılanın kaçmasını engellediği, sanığın cinsel

organını katılanın ağzına soktuğu ve çıplak fotoğrafını çektiği, fotoğrafı ”Bu benim garantim” diyerek silmediği ve ”… Abi” ve ”… Yoldaşım” isimli iki kişiye göndererek yazıştığı, akabinde sanığın katılandan evden gitmesi karşılığında para istediği ve tehdit ettiği, katılanın fotoğrafı silerse gönderebileceğini söylediği ve evden gitmemekle tehdit ettiği için 300 TL para havalesi yaptığı, paranın yetmeyeceğini söylemesi üzerine 300 TL daha havale ettiği, gideceğini düşünürken tekrar üzerine gelerek cinsel organını ön özel bölgesi ile ağzına soktuğu, katılanın utandığı ve korktuğu için bağıramadığı, 16.04.2021 günü sanığın katılanı arayarak pişman olduğunu ve 600 TL yi geri ödemek istediğini söylemesi üzerine katılanın ikametine yakın yerde bulunan restorantta görüşebileceğini söylediği ancak sanığın banka kartı ve telefonunu almasını isteyerek evine çıkmaları halinde telefonunda bulunan fotoğrafı sileceğini söylemesi üzerine ikametine çıktıkları, ikamette konuşmaları süresince pişman olduğunu söyleyen sanığın ayağa kalkması üzerine ikametin kapısını yöneldiği arkasından gelen sanığın yetişerek tokat attığı, zorla soyarak arkasına geçerek cinsel ilişkiye girmeye çalıştığı, cinsel organını katılanın vajinasına, ağzına ve kısmen anüsüne soktuğu, yine cep telefonunda bulunan fotoğrafı göstererek para göndermemesi halinde ikametten çıkmayacağını söylemesi üzerine ve katılanın sanığın fotoğrafı çalışma arkadaşlarına göndermesi halinde rezil olacağını düşündüğü için 600 TL para havalesi yaptığı, sanığın yeniden cinsel ilişkiye girdiği, her ne kadar sanık savunmalarında katılanın işyerinden düşük miktarda maaş aldığını, babasının Mecliste olduğu için torpil istediğini ve bu sebeple para gönderdiğini, rızası ile cinsel ilişkiye girdiklerini, katılanın fotoğrafları çekmesini istediği için çektiğini beyan ederek üzerine atılı suçlamaları kabul etmemişse de katılan beyanı ile destekler nitelikteki tanık Yılmaz’ın, katılanın 22.04.2021 günü yanına gelerek sanığın kendisine tecavüz ettiğini ve fotoğraflarını çekip dağıttığını söylemesi üzerine konuyu müdürleri…’e anlattığına yönelik beyanı, benzer yöndeki tanık… beyanları, sanığın rızası ile teslim ettiği cep telefonunda “… Yoldaş” olarak kayıtlı 0545 … .. 89 numaralı kişi ile “… abi” olarak kayıtlı 0544 … .. 96 numarası ile katılan beyanını doğrular nitelikteki sanığın olaydan ötürü korktuğuna dair mesajlaşma içerikleri, katılanın vajinal yönden iç beden muayenesinde cinsel ilişkiye girmiş olabileceğine, dış beden muayenesinde ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına ilişkin ATK raporu, katılanın ikametine ait kamera görüntülerine ilişkin katılan beyanını doğrular nitelikteki sanığın olay tarihinde katılanın ikametinin olduğu binaya giriş-çıkış yaptığına dair bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından sanığın savunmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve olayın izah edildiği şekilde gerçekleştiği maddi vakıa olarak kabul edilerek sanığın zincirleme şekilde nitelikli cinsel saldırı suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmemiştir.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Mahkemece 5237 sayılı Kanun’un Cezanın belirlenmesi başlıklı 61 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kriterler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında ifade edilen cezada orantılılık ilkesi göz önünde bulundurulmak suretiyle sanık hakkında kurulan hükümde; ”Suçun işleniş biçimi, sanığın kastına dayalı kusurunun ağırlığı dikkate alınarak” şeklindeki gerekçeyle temel cezanın alt sınırdan belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
Sanık hakkında kurulan hükümde, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesinin, 28.09.2022 tarihli ve 2022/807 Esas, 2022/1157 Karar kararında sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.05.2023 tarihinde karar verildi.