Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/8399 E. 2023/6798 K. 26.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/8399
KARAR NO : 2023/6798
KARAR TARİHİ : 26.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/165 E., 2023/3 K.
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık müdafiinin bozmadan sonra İlk Derece Mahkemesince kurulan hükmü süresinde temyiz etmesinden sonra sanığın cezaevinden gönderdiği 05.01.2023 havale tarihli dilekçe ile temyizden feragat ettiği anlaşıldığından incelemenin katılan mağdure vekili ile katılan Bakanlık vekilinin temyizleriyle sınırlı yapılmasına karar verilmiştir.

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sinop Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.02.2021 tarihli ve 2020/265 Esas, 2021/47 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun cinsel istismarı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun)103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, dördüncü fıkrası, 62 inci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunlukları ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, şantaj suçundan beraat ve cinsel taciz suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

2. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 08.04.2021 tarihli ve 2021/657 Esas, 2021/834 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik katılan Bakanlık vekili, katılan vekili ile sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve şantaj suçlarından kesin olmak üzere, esastan reddine karar verilmiştir.

3. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 08.06.2021 tarihli ve 2021/657 Esas, 2021/834 Karar sayılı ek kararı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve şantaj suçlarından kurulan hükümlerin kesin olmak üzere verildiği, temyizi kabil olmadığı gerekçesiyle katılan vekili ile sanık müdafiinin temyiz taleplerinin reddine karar verilmiştir.

4. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 08.04.2021 tarihli ve 2021/657 Esas, 2021/834 Karar sayılı kararının, katılan mağdure vekili, katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin 07.06.2022 tarihli ve 2021/22764 Esas, 2022/5736 Karar sayılı kararı ile; Bakanlık vekilinin temyiz isteminin reddi ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve şantaj suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyiz istemlerinin reddine ilişkin ek karara yönelik onama ile çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün ”Mağdurenin on sekiz yaşını ikmal ettiğini söylediği yönündeki sanık savunması ile bunu destekler nitelikteki tanık beyanı ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, öncelikle mağdurun resmî kurumda doğup doğmadığı araştırılıp, doğmadığının anlaşılması halinde yaş tespitine esas olacak kemik grafilerinin çektirilmesinin ardından içinde radyoloji uzmanının da bulunduğu sağlık kurulundan rapor alınıp, gerektiğinde Adlî Tıp Kurumundan da görüş alınarak mağdurenin suç tarihindeki gerçek yaşının bilimsel olarak saptanmasından sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik gerekçe ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması” nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

5. Sinop Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.01.2023 tarihli ve 2022/165 Esas, 2023/3 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, dördüncü fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığa isnat edilen suçun sabit olduğuna, takdiri indirim maddesinin uygulanmaması gerektiğine ilişkindir.

B. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Alt hadden uzaklaşılarak takdiri indirim maddesi uygulanmaksızın hüküm kurulması ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Bozulmasından Sonra Yapılan Yargılama Sonucunda İlk Derece Mahkemesince; ”Sanığın mağdur ile buluşmak istediği ve mağdurun bunu kabul ettiği, olay günü olan 20.10.2020 tarihinde sanık ile mağdurun Ayancık ilçesinde bulunan köprü başı mevkinde buluşup birlikte kent ormanına gittikleri, bu hususun ilçe mobesa kameraları uyarınca sabit olduğu, kent ormanında yaklaşık bir saat oturduktan sonra sanığın mağdura karşı cinsel eylemlerine başladığı, mağdur anlatımına göre sanığın mağdurun dudaklarından öptüğü, eşofmanının üzerinden vücuduna dokunduğu, göğsüne dokunduğu ve sıktığı, sıkınca mağdurun canının yandığı, sanığın eylemlerine devam ederek mağdurun cinsel organına dokunduğu, boynunu öptüğü, mağdur gitmek istediğinde gitmesini engellediği, mağdur kaçmaya çalıştığında kolundan ve çenesinden mağduru tuttuğu, sanığın bu şekilde mağdura temas ederken ”çok güzelsin, çok hoşuma gidiyorsun, göğüslerin çok güzel, seni bozacağım” gibi söylemlerde bulunduğu eylemlerinin yaklaşık 20-25 dakika kadar sürdüğü şeklinde gerçekleşen olayda her ne kadar sanık isnat edilen eylemleri kabul etmemiş ise de mağdur anlatımlarını destekler mahiyette mağdurun olay sonrası alınan adli raporunda mağdurun çene ve kol kısımlarında ekimoz olduğu, sanığa iftira atmasını gerektirir bir sebebi bulunmayan mağdurun anlatımlarının sanığın mağdur ile olan yazışmalarında cinsel amaçlı olduğunun desteklendiği, Yargıtay bozma ilamına da konu olduğu üzere sanığın mağdurun kendisine 18 yaşını tamamladığını söylediği yönündeki savunmasının gerçeği yansıtmadığı, şöyle ki dosyada mevcut mesajlaşma görüntülerinde görüleceği üzere sanığın ilk tanışma zamanlarında mağdura yaşını sorduğu, mağdurun cevap olarak 14 yazdığı, yine başka bir konuşma akışında mağdurun sanığa benden yaş olarak çok büyüksün dediği, sanığın da cevap olarak sevmenin yaşı olmaz şeklinde cevap verdiği, ayrıca gelen cevap yazısından mağdurun İstanbul Bakırköy Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 28.10.2006 tarihinde doğduğu görülmekle sanığın suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik olduğu anlaşılan savunmalarına itibar edilmemiş, sanığın bu şekilde eyleminin yoğunluğu ve temas süresi dikkate alındığında cinsel istismar suçu açısından sarkıntılık düzeyini aşan ve çene ve kol kısımlarındaki ekimoz uyarınca 14 yaşındaki mağdura karşı cebir ile basit cinsel istismar suçunu işlediği sabit olduğu” şeklindeki gerekçeyle sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Vekalet Ücretine İlişkin Temyiz Talebi Yönünden
Bakanlığın davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup, Bakanlığa yüklenen bir kamu görevidir. Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında 5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartı katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı ve vekili lehine koşulları sağlanmadığından vekalet ücretine hükmedilmemesi, hukuka aykırı bulunmamıştır.

B. Katılan Bakanlık Vekili ile Katılan Mağdure Vekilinin Cezanın Alt Sınırdan Uzaklaşılarak Belirlenmesine ve Takdiri İndirim Maddesinin Uygulanmamasına İlişkin Temyiz Talepleri Yönünden
1. Mahkemece 5237 sayılı Kanun’un Cezanın belirlenmesi başlıklı 61 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kriterler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında ifade edilen cezada orantılılık ilkesi göz önünde bulundurulmak suretiyle sanık hakkında kurulan hükümde temel cezanın, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, sanığın kastının derecesi ile güttüğü amaç ve saik dikkate alınarak, alt sınırdan uzaklaşılmasını gerektirir bir neden de tespit edilemediğinden, sanığın cezasının takdiren ve tercihen 8 yıl hapis cezası üzerinden belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

2. Sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında takdiri indirim nedeni uygulanmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilerek uygulanmasına karar verildiği görülmekle temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Sinop Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.01.2023 tarihli ve 2022/165 Esas, 2023/3 Karar sayılı kararında katılan Bakanlık vekili ile katılan mağdure vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan Bakanlık vekili ile katılan mağdure vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

26.10.2023 tarihinde karar verildi.