Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/838 E. 2023/4924 K. 07.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/838
KARAR NO : 2023/4924
KARAR TARİHİ : 07.09.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/1735 E., 2022/1639 K.
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verdiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Manavgat 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.08.2022 tarihli ve 2021/453 Esas ve 2022/232 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında mağdureye karşı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (c) bendi,

43 üncü maddenin birinci fıkrası ve 62 nci madde uyarınca 30 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 53 üncü madde uyarınca hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 24.10.2022 tarih ve 2022/1735 Esas, 2022/1639 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik, sanık müdafii ve katılan mağdure vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz İstemi
Bölge Adliye Mahkemesinin dosyayı incelemeden karar verdiğine, olayın medyaya yansımasından dolayı Mahkemenin baskı altında kalıp mahkumiyet kararı verdiğine, Mahkemenin delilleri değerlendirmediğini ve tanıklarını dinlemediğine, mağdur tarafından sunulan delillerin yasal olarak ele geçirilmediğine ve Mahkemenin bu delillere dayandığına, bu olayın sebebinin boşanma davası ve mal paylaşımı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkemece; “Katılan mağdur …’ın sanık …’ın kızı olduğu, sanık …’ın eşi olan katılan …’tan Serik Aile Mahkemesinin 22.10.2020 tarihli kararı ile anlaşmalı olarak boşandığı, mağdur … da dahil olmak üzere tarafların müşterek çocuklarının velayetlerinin anneleri olan …’a verildiği, mağdurun normalde annesi ve kardeşleri ile birlikte Serik ilçesinde yaşadığı, 2020 yılı Aralık ayında mağdur … ile babası olan sanığın birlikte sanığın odun kesim/taşıma işinde çalıştığı Kumluca ilçesi Karacaören köyüne gittikleri, burada bir köy evinde kalmaya başladıkları, net olarak tespit edilmeyen bir gün akşam vakitlerinde köy evinde bulundukları sırada sanığın mağdurun yanına gelerek özel bölgelerini ellemeye başladığı, mağdurun bu duruma karşı çıktığı, buna rağmen sanığın mağdurun vücuduna dokunmaya devam ettiği, kendisine karşı koymak isteyen mağdurun ağzını kapatarak, ‘Birine bir şey söylersen seni de anneni de hepinizi öldürürüm’ diyerek tehdit ettiği, kendisinin ve mağdurun kıyafetlerini çıkararak cinsel organını mağdurun cinsel organına sokarak cinsel istismarda bulunduğu, sanığın bu eylemlerinin Kumluca’da bulundukları 1 aylık süre içinde ilerleyen günlerde de aralıklarla devam ettiği, 15 Mart 2021 tarihinde Serik ilçesine döndüklerinde burada bulunan evde de mağdureye aynı şekilde organ sokmak suretiyle cinsel istismarda bulunduğu bu şekilde sanığın öz kızı olan mağdureye yönelik olarak birden fazla kez organ sokmak suretiyle zincirleme şekilde cinsel istismar suçunu işlediği anlaşılmıştır.
Sanık Savunmasının Deliller ile Birlikte Değerlendirilmesi:
Sanık savunmasında özet olarak boşandığı eşi olan … ile aralarının bozuk olduğunu, mağdurun annesi tarafından yönlendirildiğini ve boşandıktan sonra kendisine iftira atıldığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemiş ise de;
Mağdurenin aşamalarda alınan beyanlarında istikrarlı bir şekilde babası olan sanığın kendisine organ sokmak suretiyle cinsel istismarda bulunduğu beyan etmesi, bu anlatımlarının ayrıntılı olması,
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Biriminde görevli Çocuk Psikiyatri Uzmanı doktor tarafından düzenlenen 27.07.2021 tarih ve 349 sayılı raporda, mağdurenin zihinsel ve ruhsal olarak değerlendirildiğinde beyanlarına itibar edilmesine engel olabilecek psikiyatrik hastalığının bulunmadığı, beyanlarına itibar edilebilir olduğu, ifadelerinin kurgusal nitelik taşımadığı, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin gelişmiş olduğu hususlarına yer verilmiş olması,
İstanbul Adlî Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu’nun 20 Nisan 2022 tarih ve 2022/54894/1518 karar sayılı raporunda, Mağdurenin yapılan hymen muayenesinde, fevhasının 2,5-3 cm olduğu, ereksiyon halindeki penis veya benzer cesametteki cismin duhulü ile yırtılmayabileceğinin, mağduru bulunduğu olaydan kaynaklanmış travma sonrası stres bozukluğu belirtilerinin bulunduğunun mütalaa edilmiş olması,
Mağdurenin olayın ortaya çıkmasından önceki tarihlerde, duruşmada tanık sıfatıyla dinlenen yakın arkadaşları olan tanıklar … ve …’e, babasının kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söylemiş olması,
Sanığın mağdureye yönelik cinsel istismar eyleminin mağdurenin ilaç içmek suretiyle intihara teşebbüs etmesinden sonraki süreçte ortaya çıkması, bu tarihten önce kolluk ya da adli makamlara sanığın mağdura yönelik cinsel istismarda bulunduğuna dair doğrudan bir müracaatlarının bulunmaması, mağdur ve annesi müştekinin sanığa iftira etme kastlarının bulunması halinde ilgili makamlara daha önceden de müracaat etmelerinin mümkün olduğu,
Mağdurun olayı anlattığı arkadaşı tanık …’in, mağdura olayı annesine anlatmasını söylediği, mağdurun sanığın annesine zarar vereceğini bu nedenle anlatmayacağını beyan etmesi üzerine tanığın kendisinin olanları katılan …’a anlatmaya karar verdiği, mağdurenin olayı inkar etmemesi için mağdureyi konuşturarak gizlice görüntüsünü almış olması, dosyada çözümü bulunan bu görüntüde mağdurenin istismar olayını doğrulaması,
Tanık …’in, mağdurenin istismara uğradığı konusunu erkek arkadaşı (aynı zamandamağdurun abisi …’ın da arkadaşı olan) … …’a anlattığı, mağdurenin intihara kalkışmasından sonra bu durumu öğrenen … …’ın mağdurun abisi …’ı arayarak görüşmek istediğini söylediği, buluştuklarında mağdurun babası tarafından cinsel istismara uğradığını tanık …’a söylediği, …’ın da hemen eve giderek durumu katılan …’a bildirmiş olması, bu bildirmden sonra katılan …’ın kızı olan mağdur ile görüşerek olay hakkında bilgi sahibi olmuş olması,
Mağdur ile sanık arasında mağduru sanığa iftira etmesini gerektirecek bir husumetin bulunmaması, mağdurun beyanlarında annesi olan katılan tarafından yönlendirildiğine ilişkin hiç bir delil bulunmaması, hususları bir bütün halinde değerlendirildiğinde, sanığın kendisini suçtan kurtarmaya yönelik savunmasına itibar edilmemiştir.
(…)
Sanık …’ın sabit görülen mağdur …’a yönelik ‘Vücuda organ sokmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı’ suçundan eylemine uyan TCK’nın 103/2. maddesi uyarınca ezalandırılmasına karar verilmiş, cinsel istismar eyleminin alt soyuna karşı gerçekleştirmiş olması nedeniyle sanığa verilen cezadan TCK’nun 103/3-c maddesi uyarınca 1/2 oranında arttırım yapılmıştır. Cinsel istismar eyleminin, bir suç işleme kararının icrası kapsamında farklı zamanlarda birden fazla kez gerçekleştirilmiş olması nedeniyle sanığa verilen cezadan TCK’nın 43/1. maddesi uyarınca takdiren 1/4 oranında artırım yaıplmıştır. Sanığın sabıkalı geçmişi ve suç işleme hususundaki ısrarı gözetilerek sanığa verilen cezadan TCK 62/1. maddesi uyarınca indirim yapılmasına takdiren yer olmadığına” şeklindeki gerekçe ile hüküm kurulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmamış ve istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurenin beyanları arasındaki çelişki, mağdurenin beyanının ayrıntı içermemesi ve tutarsız olması, sanık savunması ve hükme esas alınan Adlî Tıp Kurumu raporunun mağdurenin beyanını doğrulamaması hususları birlikte değerlendirildiğinde hükmün gerekçesinin dosya kapsamı ile örtüşmemesi nedeniyle söz konusu karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddedilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
2. Bozma sebebine uygun olarak Tebliğnamede onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümde sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 24.10.2022 tarih ve 2022/1735 Esas, 2022/1639 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı takdirde derhal salıverilmesinin ilgili yerlere en seri şekilde bildirilmesi için müzekkere yazılmasına,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Manavgat 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

07.09.2023 tarihinde karar verildi.