Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/8375 E. 2023/5895 K. 04.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/8375
KARAR NO : 2023/5895
KARAR TARİHİ : 04.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/572 E., 2023/599 K.
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edildi, gereği düşünüldü.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Söke Cumhuriyet Başsavcılığının 01.09.2022 tarihli ve 2022/2463 Esas sayılı iddianamesiyle, sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kamu davası açılmıştır.

2. Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.12.2022 tarihli ve 2022/383 Esas, 2022/560 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (c) bendi ve 43 üncü maddesi uyarınca 30 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

3. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin, 23.03.2023 tarihli ve 2023/572 Esas, 2023/599 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, aldırılan kriminal rapor içeriğinde istismar bulgusu olmadığına, eylemin zincirleme şeklinde gerçekleştiğine dair mağdure beyanı dışında delil bulunmadığına ve sabıkası olmayan sanık hakkında takdiri indirim hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkemece; “Müşteki … …’ın mahkememizce alınan beyanında özetle, sanığın, kızı olan mağdura karşı organ sokmak suretiyle anal yoldan ilişkiye girdiğine bizzat şahit olduğunu, kızı ile görüştüğünde sanığın yeni evlerine taşınmasından itibaren kendisi ile cinsel ilişkiye girdiğini söylediğini, sanığın internetten cinsel videolar izlediğini bildiğini ancak kızına izletip izletmediğini bilmediğini beyan ettiği anlaşılmıştır.

Tanık …’in mahkememizce alınan beyanında özetle, olay günü müşteki …’ın geldiğini, korkmuş vaziyette olduğunu, ısrarla sorması üzerine sanık ile kızını uygunsuz şekilde yakaladığını söylediğini, yine kendi ısrarı ile müştekinin polise gittiğini beyan ettiği anlaşılmıştır.

Tanık …’ın mahkememizce alınan beyanında özetle, olay zamanında Söke’de bulunmadığını, olay sonrasında kardeşi ile görüştüğünde kardeşinin kendisine tecavüze uğradığını söylediğini beyan ettiği anlaşılmıştır.

Müşteki tarafından sunulan defterin yapılan incelemesinde, 07-08-09-12-13-15/10/2021 tarihli günlük şeklindeki yazıların olduğu, 08/10/2021 tarihli günlük yazısında … abi bir şey sormak istiyorum, ama annemden korkuyom, soruyu sormak istiyorum, ama soruyorum, ama olamıyorum, ama bir gün onu öğrencem, … abi beni niye taciz ediyor, ama biraz hoşuma gidiyor, ama bende …(anlaşılamadı), beni … abi seviyor mu bilmiyorum, ama ben ondan çok korkuyorum. Daha kötü olabilir. Annem gene geziyor. Annem polis karakoluna gidicem bakalım ne tepki verecek. Ona yakın bir zamanda olcam ailecen… şeklinde yazılar olduğu anlaşılmıştır.

Mağdur …’nın mahkememizce alınan beyanında özetle, sanığın kendisine çıplak ve ilişkiye giren kadın – erkek ve hayvan videoları ile izlettiğini, sanığın yeni evlerine taşınmaya başladıktan sonra kendisine tecavüz etmeye başladığını, mahkemeye sunulan defterin kendisine ait günlük olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.

Mağdur …’nın ÇİM’nde alınan beyanında özetle, sanığın annesiyle evlenir evlenmez kendisine yönelik poposunu elleme, göğüslerini sıkarak okşama şeklinde eylemler sergilemeye başladığını, sanığın bu eylemlerinin yaklaşık 5 dakika kadar sürdüğünü, bu eylemler esnasında sanığın kendisine “seni alacağım, senden çocuk yapacağım, anneni boşayıp seni alacağım, seni otele götüreceğim” şeklinde sözler söylediğini, sanıkla birlikte yaşadıkları süre zarfı boyunca sanığın kendisine bu şekilde istismarda bulunduğunu, yeni evlerinde taşındıktan sonra sanığın 12:00’ddan sonra yanına gelerek kendisie ile anal yoldan ilişkiye girdiğini, sanığın cinsel bölgesinden sıvı geldikten sonra sanığın kendisi ile vajinal yoldan ilişkiye girdiğini, sanığın kendisine sürekli olarak cinsel videolar izlettiğini, sanığın ablasının evinde yine aynı şekilde anal yoldan ilişkiye girdiklerini, en son 02/12/2021 tarihi saat 01:00 sularında sanığın kendisine alkol içirdiğini ve ön özel bölgesini okşamaya başladığını ardından parmağını soktuğunu, canının acıması sebebiyle şüphelinin elini ittiğini, bunun üzerine sanığın diğer eliyle kolunu tuttuğunu, ardından arka özel bölgesinden kendisiyle ilişkiye girdiğini, bu esnada annesinin odaya girdiğini, ardından şüpheli …’yü evden kovduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.

Mağdur hakkında … Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesince düzenlenen raporda, mağdurun hymen muayenesinde; hymenin annüler tarzda fevhasının 2,5-3 cm olduğu, saat kadranına göre 6-7 hizasında kaideye kadar uzanan eski yırtık bulunduğu, bakire bulunmadığı, yapılan anal muaynede; travmatik bulgu izlenmediği, fiili livata eylemine maruz kalıp kalmadığının tespit edilemediği anlaşılmıştır.

Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanınca düzenlenen 02/12/2021 tarihli raporda; mağdurun beyanlarına itibar edinilebileceğinin belirtildiği anlaşılmıştır. Mağdurun 05/10/2008 doğumlu olduğu, suç tarihlerinde 12 yaşını doldurmuş olduğu anlaşılmıştır. Sanığın mahkememizce alınan savunmasında özetle, mal paylaşımı yüzünden kendisine iftira atıldığını, suçlamayı kabul etmediğini beyan ettiği anlaşılmıştır.

Katılanların beyanları, Bilgi Sahipleri ve sanık ifadeleri, Uzmanlık Raporları, İç beden Muayenesi raporu, adli muayene raporu, Olay Yeri İnceleme Raporu, Adli Sİcil Kaydı, Nüfus Kayıt Örneği ve Tüm Dosya Kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde, sanığın mağdurun üvey babası olduğu, sanık ile katılan …’ın 16/08/2021 tarihinde evlendikleri, bu tarihten itibaren sanığın mağdura yönelik olarak poposunu elleme, göğüslerini sıkarak okşama şeklinde birden fazla kez eylemlerinin bulunduğu, sanığın ilk kez 2021 yılı ekim ayı başlarında mağdura yönelik olarak organ sokmak suretiyle cinsel istismarda bulunduğu, sanığın son eyleminin 01/12/2021 tarihinde gerçekleştiği, bu iki tarih aralığında sanığın mağdurla en az 3 kere cinsel ilişkiye girdikleri, ayrıca sanığın birden fazla kez çocuğa müstehcen görüntü içeren videoları mağdura izlettiği anlaşılmış ve maddi vaka olarak kabul edilmiştir…
…Mağdurun yapılan iç beden muayenesinde vajinal yırtık bulunduğu, katılan …’ın mağdur ile sanığı cinsel ilişki esnasında yakaladığı, tanık …’nin beyanlarının katılan …’ın iddialarını destekler nitelikte bulunduğu, mağdura ait günlükte sanığın kendisini taciz ettiğine dair yazıların bulunduğu, tanık …’ın mağdurun kendisine sanık tarafında tecavüze uğradığına dar beyanı ile ayrıca katılan … ve mağdurun beyanlarında sanığın çocuğa cinsel içerikli videoları kendisine izlediği yönündeki tutarlı beyanları karşısında sanık savunmasına itibar edilmemiştir.
Bu haliyle mağdurun üvey babası olan sanığın mağdura karşı zincirleme şekilde müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren ya da bunların içeriğini izletmek suçu ile zincirleme şeklide çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği sabit bulunmuş, sanığın üzerine atılı suçlardan cezalandırılmasına karar verilmiş, izah edilen gerekçelerle aşağıdaki hüküm Türk Milleti Adına tesis edilmiştir. ” şeklindeki gerekçe ile hüküm kurmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmanın toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmıştır. Ancak, sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurularak 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerekirken, herhangi bir adli sicil kaydı ile zabıtlara yansıyan olumsuz kişiliği bulunmayan sanık hakkında dosya kapsamıyla bağdaşmayan soyut ve yetersiz gerekçelerle takdiri indirim nedenlerinin uygulanmaması hukuka aykırı bulunmuştur. Bu nedenle Tebliğnamedeki onama görüşüne iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin, 23.03.2023 tarihli, 2023/572 Esas, 2023/599 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

04.10.2023 tarihinde karar verildi.