Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2023/8212 E. 2023/6392 K. 16.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/8212
KARAR NO : 2023/6392
KARAR TARİHİ : 16.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/143 E., 2023/282 K.
SUÇ : Cinsel taciz
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.02.2015 tarihli ve 2014/637 Esas, 2015/91 Karar sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 105 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi gereğince 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesi gereğince hakkında hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.

2. Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesinin kararının sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 14.06.2022 tarihli ve 2021/5448 Esas, 2022/5976 Karar sayılı kararı ile basit yargılama usulü yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir.

3. Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.03.2023 tarihli ve 2023/143 Esas, 2023/282 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi gereğince 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 53 üncü maddesi gereğince hakkında hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.

4. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 01.06.2023 tarih ve 9-2023/52537 sayılı, bozma görüşlü Tebliğname ile Dairemize gönderilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Sanık hakkındaki iddia edilen olayda sanığa atfedilen ve kabul etmedikleri eylemlerin “Hışt hışt” diye seslenme ve korna çalma şeklinde olduğunu, bu davranışların hiçbirinde cinsel anlamın olmadığını, bu eylemlerin muhattabının da katılan olmadığını, dosyada tanık olarak ifadesi bulunan …’in de bu durumu doğruladığını, sanığın akan trafikte seyir halinde olduğunu, karşıdan gelen kişiyi görmesi bir yana görse ve seslense bile araçla hareket halinde iken kalabalık bir yer ve zamanda böyle bir sesin katılan tarafından duyulmasının imkansız olduğunu, Mahkemece dosyadaki suç ve ceza zamanaşımı itirazlarının dikkate alınmadığını, katılanın duruşmaya getirilmemesi ve şikayetinin devam edip etmediğine dair beyanının alınmamasının da ayrıca usuli bir hata olduğunu, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi kapsamında iyi hal indirimi yapılmadığını, takdiri bir hak olan bu durumun uygulamama dayanağının hatalı olduğunu, sanığın beraatine ve lehlerine vekalet ücreti ödenmesi gerektiğini beyanla kararın bozulmasına ilişkindir.

III. GEREKÇE
Sanığın işlediği kabul edilen cinsel taciz suçunun 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenip öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen 8 yıllık olağan dava zamanaşımına tabi bulunduğu, sanık hakkında bozma ilamından önce kurulan 26.02.2015 tarihli mahkumiyet hükmü ile bozma ilamından sonra kurulan 22.03.2023 tarihli mahkumiyet hükmü arasında bu sürenin geçtiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.03.2023 tarihli ve 2023/143 Esas, 2023/282 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, açıklanan gerekçeye göre Tebliğname’ye ayıkırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.10.2023 tarihinde karar verildi.